Yöneylem Sosyal Araştırmalar Koordinatörü Kömürcü, "Altılı Masa etrafındaki partilerin 41 ilde kendi isim ve logolarıyla seçime girmeleri, diğer 40 ilde ortak listeler oluşturmaları durumunda pek çok vekilliğin Cumhur İttifakı’ndan “Altılı Muhalefet”e geçebileceği görülüyor"dedi.
Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi Koordinatörü Derya Kömürcü, Altılı Muhalefetin 41 seçim çevresinde kendi isimleriyle, 40 ildede ortak liste çıkarması durumunda çok daha fazla milletvekili çıkaracağını ifade etti. Kömürcü, muhalefeti cumhurbaşkanlığını kazanmasının Meclis çoğunluğunu ele geçirmekten daha kolay olduğunu ifade etti.
Kömür, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, sonbaharda bir seçim görülmediğini belirterek, “Bunun anlamı, Türkiye seçime yeni seçim kanunuyla gidecek. Dolayısıyla partiler arasındaki ittifaklar ve ortak liste çalışmaları artık çok daha önemli” dedi.
‘CUMHURBAŞKANLIĞI KAZANMAK MECLİS’TE ÇOĞUNLUĞU ELDE ETMEDEN DAHA KOLAY’
Önümüzdeki seçimin yürürlükteki rejimin oylanacağına işaret eden Kömürcü, şöyle devam etti: “Bugün yüzde 55-60 aralığında bir seçmen kitlesi ‘Erdoğan’a asla oy vermem’ kararlılığında konsolide olmuş durumda. Ve bu yüzde 55-60’lık kesimin 4-5 puanlık kayıpla muhalefetin ortak adayına oy verme eğilimi sergilemesi, “Altılı Muhalefet” için Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın Meclis’te çoğunluğu elde etmekten daha kolay olabileceğine işaret ediyor.
Bu yorumu yaparken, “Altılı muhalefet”in önüne çıkarılan tuzaklara düşmediği, beraberliğini koruduğu ve en önemlisi Emek ve Özgürlük İttifakı’na oy verme eğilimindeki seçmenlerin de desteğini alabilecek bir ortak adayın belirlendiği bir seçim süreci öngörüsünde bulunuyorum.”
Kömürcü, seçimden bu tarafa AKP’nin yüzde 10, MHP’nin yüzde 5 oy kaybettiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:”Ancak seçim sisteminin katkısı ve ülke geneline yayılan az vekilli pek çok ilde birinci veya ikinci parti olma özelliği nedeniyle AKP kaybettiği oy kadar çok milletvekilliği kaybetmeyecek. %30-32 civarında bir oy oranıyla seçimden çıkması durumunda AKP’nin hâlâ 250’ye yakın milletvekiline sahip olacağı bir seçim sonrası tablosu bizleri bekliyor. Burada MHP’yle birlikte 270 milletvekilini aşabilecek bir Cumhur İttifakı gücünden bahsediyoruz.”
Kömürcü, AKP ve MHP bloku karşısında Altılı Muhalefetin Meclis’te Emek ve Özgürlük İttifakı’nın desteğine ihtiyacı olacağını söyledi.
’41 İLDE PARTİLER KENDİ İSİMERİYLE GİRMELİ, 40 İLDE ORTAK LİSTE HAZIRLAMALI’
Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi olarak 81 ilde gerçekleştirdiği ve her seçim çevresinin kendi seçmen evrenini yansıtan örneklemlerden elde ettiği bulguları yansıtan araştırma, hangi partinin hangi ilde ne kadar milletvekili çıkarabileceğini göstermesi açısından önemli olduğunu belirten Kömürcü, şunları söyledi: “Belki daha önemlisi bu araştırma, beş farklı senaryoda partiler arasındaki ittifaklar ve ortak liste çalışmalarıyla hangi illerde kaç vekilliğin el değiştirebileceğine dair bir öngörü sunuyor.
Araştırma bulguları bize Altılı Masa etrafındaki partilerin 41 ilde kendi isim ve logolarıyla seçime girmeleri, her parti için farklılaşan diğer 40 ilde ortak listeler oluşturmaları durumunda pek çok vekilliğin Cumhur İttifakı’ndan “Altılı Muhalefet”e geçebileceğini gösteriyor”
‘AKP 45 İLDE BİRİNCİ PARTİ’
Kömürcü, AKP’nin şu anda 45 ilde birinci parti olduğunu belirterek, “2018 seçimlerinde 81 ilin 79’unda milletvekili çıkarmayı başaran AKP, bugün 75 ile gerilese de hâlâ Türkiye geneline yayılan bir desteğe sahip. Buna karşın dört yıl önce 64 ilde birinci parti olan AKP’nin bugün 45’e yakın ilde birinci parti olabildiğini görüyoruz.
2018 seçimlerinde CHP 6, HDP 11 ilde birinci parti olurken İyi Parti ve MHP’nin hiçbir ilde birinci parti olamadığını vurgulamak gerekir. Bugün geldiğimiz aşamada HDP 11 ildeki gücünü koruyor, CHP ise yaklaşık olarak 25 ilde birinci parti konumuna gelmiş durumda.
Tam da bu yüzden, muhalefetin çok parçalı yapısı ve büyük partileri avantajlı kılan seçim sistemi nedeniyle belirli illerde ortak liste çalışması yapılması Cumhurbaşkanlığının muhalefetin eline geçtiği bir tabloda Meclis’teki çoğunluğu elde etmek açısından son derece önemli.
Benzer bir durumun Emek ve Özgürlük İttifakı için de geçerli olduğu söylenebilir. HDP, geleneksel olarak güçlü olduğu illerde milletvekilliklerini koruyor. Ancak Türkiye genelinde seçmene ulaşmak konusunda 4 yıl önceki son seçimde olduğundan daha büyük sıkıntılar yaşıyor.
HDP’nin halihazırda var olan oy potansiyeline TİP’in özellikle metropollerde sağlayabileceği oy potansiyeli eklendiğinde, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın doğru bir seçim stratejisi ve akılcı liste çalışmasıyla Türkiye geneline yayılan bir etki yaratabileceği söylenebilir.”
