Yeni İBB Genel Sekreteri Çağlar: Hakkımda açılmış hiçbir soruşturma yok

Yeni İBB Genel Sekreteri Çağlar, hakkındaki iddialara yanıt verdi, "Bu benim kaderim, hakkımda açılmış hiçbir soruşturma yok" dedi.

KRONOS 08 Temmuz 2020 GÜNDEM

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreterliği’ne atandıktan sonra Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü sırasında CHP temsilcilerinin de tepki gösterdiği bazı kredi tahsisleri tekrar gündeme gelen Can Akın Çağlar, hakkındaki iddiaları yanıtladı. Çağlar, “Yanlışlarımızda olabiliyor” dedi, ancak Sayıştay’dan Başbakanlık Teftiş Kurulu’na çok sayıda denetimden geçtiğini ve hakkında hiçbir soruşturma açılmadığını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği’nde görev devir-teslim töreni yapıldı.

İBB Genel Sekreteri Yavuz Erkut, düzenlenen devir teslim töreniyle görevini halefi Can Akın Çağlar’a bıraktı.

Törende İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı İmamoğlu’na teşekkür eden Çağlar, “Öncelikle Genel Sekreterimiz Yavuz Bey’e, en zor şartlarda görev yaptığı için kalb-i şükranlarımı arz ediyorum. Şu çok önemli; kamunun en önemli değerlerinden bir tanesi, şeffaflık ve hesap verilebilirlik. Sayın Başkanımızın da her konuşmasında vurguladığı gibi, bundan sonra sizlerle beraber yapacağımız tüm çalışmalarda şeffaflık ve hesap verilebilirliği göz önünde bulundurarak yol alacağız. Kamu kurumuyuz. Bütçeyi özenle kullanmalıyız. Zira, bir taraftan 16 milyonun hakkını ve hukukunu temsil ediyoruz. Daha önemlisi belki de 83 milyonun kaynaklarını kullanıyoruz. O yüzden hesap verilebilir ve şeffaf bir o kadar da açık ve dikkatli olmaya gayret edeceğiz. Yönetici olarak her ortamda her fikrin tartışılmasına çok açığım. Bizim için başarılı olmak bir amaç değil, sorumluluk” dedi.

İMAMOĞLU ‘VEFA’YA DİKKAT ÇEKTİ

Devir teslim töreninin son konuşmasını İmamoğlu gerçekleştirdi. Kurumsal anlamda “vefa” duygusunun önemine dikkat çeken İmamoğlu, Erkut’u dinlerken yaşadıkları sürecin gözlerinin önünden geçtiğini aktardı. Katılımcılarla annesinin kendisiyle ilgili bir duasını paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Ne hikmetse bunu, özellikle siyasi ortamlara girdiğim andan itibaren çok duyuyorum. Belki ondan önce aynı duayı ediyordu, farkında değildim. Annem, ‘Allah seni hep iyi insanlarla buluştursun’ diye dua eder. Bu duasına da öyle inanırım ki, tılsımdır yani. Hiç kimse bu maneviyata karşı çıkamaz, yanlış yapmama ya da yapılmasına fırsat tanımaz diye inanılmaz bir inancım var açıkçası. İşte gerçekten Yavuz Bey, onlardan birisiydi. Tam da annemin duasının karşılığıydı, bunu ifade etmek istiyorum. Güzel işler yaptık, zor günler geçirdik. Gerçekten meşakkatli bir yıl yaşadık; ama önümüzdeki yıllar, günler, aylar çok çok daha önemli. Çünkü gerçekten Can Bey’in de dediği gibi önümüze bakmak zorundayız ve önümüzdeki dönemde İstanbul’umuza, ülkemize, milletimize, bu güzel ülkenin bütün insanlarına; hangi siyasi görüşten, hangi inançtan, hangi kökenden olursa olsun, bütün insanlarına eşitlikçi bir şekilde hizmet etme noktasında, İstanbul’dan muazzam bir örnek çıkarmak zorundayız.”

Düzenlenen törenin ardından Çağlar’a CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun, yeni Genel Müdür hakkında Ziraat Bankası’nda yönetici olduğu dönemdeki ‘kredi yolsuzluğu’ suçlamasıyla ilgili görüşleri soruldu.

‘TALEBİM OLMADAN KENDİMİ ANKARA’DA BULDUM’

Çağlar, hakkındaki iddialara, şöyle yanıt verdi:

“Bu benim, galiba kaderim. Hangi göreve başlasam, mutlaka böyle bir şey var. Yıl 2003. Ziraat Bankası’na başladım. Böyle bir talebim olmadan, kendimi Ankara’da buldum. O zaman da yine gazetelere manşetler oldu. ‘Bunlar, bu bankayı nasıl yönetecekler’ diye. BDKK’ya geçtik; orada da bir grup eleştiri oldu. Sonra işte özel sektöre tamamen yabancı bir şirkete geçtiğimde bir şeyler oldu. Herhalde bu kaderim. 35 yıldır bu piyasanın içindeyim. 35 yıl boyunca iyi günleriniz, kötü günleriniz olabiliyor. O iyilikleriniz size alkış olarak dönüyor. Buradan da inşallah o güzelliklerle ayrılırız diye umut ediyorum. Çalıştığınız her kurumla kendinizi özdeşleştirirseniz kimliğiniz çok karışık hale gelir. Dolayısıyla bize verilen görevi yaptık. Şuna çok dikkat ettim tüm çalıştığım görevlerde, özellikle de kamuda; siyasetin alanına hiç girmedik. Biz teknokrattık; teknokrat olarak tanımlanmış görevleri yaptık. Kurumlarımızı siyasetle entegre etmek gibi bir çabamız hiç olmadı. 83 milyonun emanetini taşıdık.”

“Bunları yaparken zaman zaman eleştiriler illaki oluyor. Birkaç günden beri basına yansıyan eleştiriler de yine onlardan. Hem kamuda hem özel sektörde görev yaptığım her kurumdan ayrıldıktan sonra gece başımı yastığa rahat koydum. Bu kadar süre içinde hakkımda hiçbir soruşturma açılmadı. Yanlışlarınız da olabiliyor. Ama bu yanlışları yaparken, hukuk çerçevesinde yaptığımız zaman, bunun hesabını da son derece rahatlıkla verebiliyorsunuz. Türkiye’de denetim yapan tüm birimler tarafından incelenmiş ve hakkımızda herhangi bir soruşturma açılmamış konular tamamı. Bankanın kendi teftiş kurullarının yaptığı inceleme var, BDDK’nın, Sayıştay’ın yaptığı incelemeler var. Aykut Bey’in bir ara söylediği konulardan bahsediyorum. Daha sonra da Başbakanlık Teftiş Kurulu var. Türkiye’de bunun üstünde başka bir denetim yok. Devletin tüm denetim birimleri tarafından incelenmiş, denetlenmiş ve bugüne kadar hakkında soruşturma açılmamış biriyim.”

“Aykut Bey’in o tarihte dillendirdiği konuları da ifade edeyim. O basın toplantısının hemen arkasından, Aykut Bey’e bir arkadaşım vasıtası ile ulaştım. İstediği televizyonda, istediği ortamda kendisi ile bir araya gelmek istediğimi söyledim. Ertesi gün Aykut Bey’le oturduk, bir tam gün sohbet ettik. Söylediği konularla ilgili kendimi ifade ettim. Ondan sonraki süreçte son derece saygılı karşılıklı bir dostluk ilişkimiz olageldi. Ziraat Bankası’nda en uzun süre görev yapmış bir insanım. Hamdolsun hakkımda hiçbir soruşturma açılmamış. Ama bir sürü ihbarlara, birini tayin ediyorsunuz, birini terfi ettiriyorsunuz, arkasından bir sürü eleştiriler alabiliyorsunuz. Açıklık, şeffaflık ve hesap verebilirlik bizim için olmazsa olmaz kural olmalı. Yarın buralardan ayrılırken de başımızı yastığa koyduğumuzda 16 milyonun hakkının doğru temsil ettik diyerek gönül huzuru ile uyuyabilmeyi arzu ederek bu göreve başladık.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram