Yeneroğlu, Anayas Mahkemesi’nin ‘infaz paketi’nin şekil yönünden iptal edilmesi yönündeki başvuruyu reddetmesini değerlendirdi. Yeneroğlu, red kararının kamu vicdanını yaraladığı, millet iradesinin tecelli ettiği TBMM’nin iradesini sakatladığını ifade ederek “Toplumsal uzlaşma aranmadan getirilen bu düzenleme, Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına aykırıdır ”dedi.
Yeneroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasal düzenin, demokrasinin ve hukuk devleti olmanın gereklerinin böylesine hiçe sayıldığı bir dönemde, Anayasa’nın üstünlüğünü koruma görevi ve sorumluluğunu yerine getiremediğine işaret etti.
İnfaz değişikliği adı altında çıkarılan özel affın Anayasa Mahkemesi’nin 7’ye karşı 9 oyla şekil yönünden onaylandığını vurgulayan Yeneroğlu, “Böylece yasama organının iradesi gasp edilmiştir ”ifadesini kullandı.
Yeneroğlu, özel af niteliğini taşıyan düzenlemenin Meclis’te kabulünde beşte üç çoğunluk gerektiğine işaret ederek, “Bu şartlar, suçluların cezaevlerinden tahliye edilmesinin önemli toplumsal ve siyasal sonuçlar doğurması nedeniyle düzenlenmiştir. Ceza politikalarının amaçları; toplumun huzurunu sağlamak, suç işlenmesini önlemek, suçluları ıslah etmek ve toplum vicdanını onarmaktır.” dedi.
Yeneroğlu, Türkiye’nin karanlık dönemi yakın zamanda aşacağını, hukukun üstünlüğüne inanmış ve demokrasiyi özümsemiş yöneticilerle birlikte yasama-yürütme-yargı erklerinin uyum içinde birbirinden bağımsız çalışacağına inandığını kaydetti.