Ocak ayında yeni gizlilik politikası ile birlikte bazı bilgileri Facebook ve diğer sosyal medya uygulamalarına paylaşmasına izin veren WhatsApp, Avrupa Birliği Komisyonu ve Tüketici Örgütü ile karşı karşıya geldi. Avrupa Tüketici Örgütü yaptığı açıklamada, ''Bu bildirimlerin içeriği, niteliği, zamanlaması ve tekrarı, kullanıcılar üzerinde aşırı bir baskı oluşturmakta ve seçim özgürlüklerini zedelemektedir.'' dedi.
Dünyanın en çok kullanılan mesajlaşma uygulaması WhatsApp, yürürlüğe soktuğu politika değişiklikleri sonrası Avrupa Tüketici Örgütü (BEUC) ve diğerleri tarafından bir dizi şikayetle karşı karşıya kaldı. Facebook’un yan kuruluşu olan WhatsApp, güncellenen gizlilik sözleşmesi sonrası birçok kesimin tepkisini çekmişti.
Yeni yılın ilk ayında WhatsApp, bazı verileri Facebook ve diğer grup firmalarıyla paylaşmasına izin veren bir gizlilik politikası başlattı. WhatsApp’ın başlattığı yeni gizlilik politikası dünya genelinde ciddi tepkilere yol açmıştı. Avrupa Komisyonu ve Avrupa tüketici yetkilileri ağına sunulan şikayetler, küresel bir tepkiye yol açan ve bazı kullanıcıların rakip uygulamalar Telegram ve Signal’a geçişine neden olan gizlilik politikası güncellemesiyle ilgili tepkiler çığ gibi büyüyor.
ISRAR SÜRÜYOR, KULLANICILAR ÜZERİNDE BASKI YARATIYOR
WhatsApp’ın yeni gizlilik politikası Ocak 2021 tarihinden bu yana ciddi tepkilere yol açsa da henüz geri adım atılmadı. WhatsApp’ın bazı verileri Facebook ve diğer grup firmalarıyla paylaşmasına izin veren gizlilik politikasındaki ısrar sürüyor. Avrupa Komisyonu ve BEUC’a yapılan şikayetler ise artmaya devam ediyor. BEUC ve sekiz üyesi, WhatsApp’ın kullanıcılara yeni politikalarını kabul etmeleri için haksız yere baskı yaptığını söyleyerek değişiklikleri eleştirdi. Konu ile ilgili açıklama yapan BEUC ve sekiz üyesi, “Bu bildirimlerin içeriği, niteliği, zamanlaması ve tekrarı, kullanıcılar üzerinde aşırı bir baskı oluşturmakta ve seçim özgürlüklerini zedelemektedir. Bu itibarla, bunlar AB Haksız Ticari Uygulamalar Direktifi’nin ihlalidir. WhatsApp, değişikliklerin doğasını açık ve anlaşılır bir dille açıklamayı başaramadı… Bu belirsizlik, şirketleri açık ve şeffaf sözleşme şartları ve ticari iletişim kullanmaya zorlayan AB tüketici yasasının ihlali anlamına geliyor” dediler.
