Putin’den ‘Güvenli Bölge’ yanıtı: Tüm yabancı unsurlar çekilmeli

KRONOS 16 Eylül 2019 DÜNYA

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5. kez Suriye gündemiyle Çankaya’da bir araya geldi. Üçlü zirve sona erdi. Zirve sonrası liderler açıklama yaptı.

İlk sözü alan Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Sınırlarımızın hemen bitişiğinde 4 milyon insanımızı etkileyecek yeni bir trajedinin yaşanmasına sessiz kalamayız. Böyle bir şey sadece ülkemizi değil, bütün Avrupa’yı etkileyecektir.

‘IŞİD BİTTİ ESAS TEHLİKE PKK’

Geldiğimiz noktada Suriye’de IŞİD tehditi ortadan kalkmıştır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün önündeki en büyük engel PKK ve uzantısı YPG’dir.

Sn. Ruhani ve Sn. Putin’i Fırat’ın doğusu konusunda bilgilendirdim ve görüşlerimi paylaştım. Bir terör oluşumuna rıza göstermeyeceğimi kendilerine ilettim.  Suriye sınırımız boyunca terör oluşumuna rıza göstermeden bu tür bir insanı altyapıyı oluşturmamızda fayda olacağını anlattım.

‘2 MİLYON SURİYELİ GÜVENLİ BÖLGEYE YERLEŞECEK’

Nihai hedefimiz Suriye’nin kuzeyinde bir barış koridoru oluşturarak ülkenin bölünmesini engellemektir. ABD ile anlaşamazsak kendi harekat planımızı uygulayacağımızı anlattım.

RUHANİ: SURİYE’DE YABANCI ÜLKELERİN MÜDAHALESİNE KARŞIYIZ

Erdoğan’ın ardından Ruhani söz aldı. Ruhani’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

Hepimiz Suriye’nin toprak yapısı konusunda aynı görüşe sahibiz. Suriye’ye yabancı ülkelerin müdahale etmesine karşıyız.

Özellikle yasal devletin davet etmediği, ABD gibi, bunlara karşıyız. ABD burada ya teröristleri desteklemiştir ya da yersiz davranmıştır. ABD Suriye’yi bölmeye çalışmaktadır. Bu hiçbir ülke için kabul edilebilir değildir.

‘TERÖR ÖRGÜTLERİ BAZI BÖLGELERDE DAHA GÜÇLÜ HALE GELDİ’

Hala İdlib’de terörist örgütler bulunmaktadır. Terör örgütlerinin varlığı bazı bölgelerde daha güçlü hale gelmiştir. Fıratın doğusu konusunda da ABD’nin hakimiyeti altındaki bölgelerde terörist gruplar var.

PUTİN: İDLİB’DEKİ DURUM ENDİŞE VERİCİ

Son olarak Putin söz aldı. Putin’in konuşmasından satırbaşları:

Suriye krizinin çözümüne yönelik beşinci zirve başarılı ve verimli bir şekilde gerçekleştirildi. Kabul ettiğimiz bildiri Suriye’de kalıcı başarının temin edilebilmesi için maddelerden oluşuyor. Astana sürecinin garantörü olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekleyen üç ülkeyiz. Suriye’de siyasi diyaloğun hızlandırılmasını istiyoruz, uzman düzeyinde toplantılar sürdürülecektir. Üç garantör ülke, BM uzamanları ve taraf ülkeler toplantı düzenleyeceklerdir. Önümüzdeki toplantı gelecek ay Nursultan’da yapılacaktır. Soçi’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi yapılmıştır ve Anayasa komitesi için bir karar alınmıştır. Üç garantör ülkenin katılımıyla Anayasa komitesinin listesi onaylanmıştır. Artık bu komite Cenevre’de hızlıca çalışmaya başlamalıdır. Biz buna desteğe hazırız.

Suriye’de geniş manada, Orta Doğu’da da barışın geliştirilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bugün özellikle Suriye’de terörle mücadeleyi görüştük. İdlib’deki durum endişe verici. Bu bölge neredeyse El Kaide bağlı grupların kontrolünde. Buna sessiz kalamayız. Dolayısıyla gerginliğin azalması için çalışmalar konusunda mutabakata vardık. Bizim mutabakatlarımız hiçbir zaman terör örgütlerini kapsamamaktadır. Sivil halkın zarar görmemesi için her türlü adımı atmaya hazırız.

‘IŞİD HÜCRELERİ AKTİF HALE GELMEKTE’

Suriye’nin kuzeyinde de IŞİD hücreleri aktif hale gelmektedir. O bölgede de istikrarın sağlanması bölgenin Suriye hükümetine geçmesiyle mümkün olacaktır. Geçen yıldan itibaren 390 bin kişi Suriye’ye döndü. Suriye’nin artık ekonomik ve sosyal olarak restorasyonu başlamıştır ancak Suriye hükümetinin karşı karşıya olduğu sorunlar o kadar büyük ki. Eğer uluslararası örgütler, uluslararası toplum barışı sağlamak isterse yardım sağlamalıdır. Biz bu zirve kapsamında Erdoğan ve Ruhani’yle ikili görüşmeler yaptık. Sn. Erdoğan’la Türkiye ve Rusya arasında ekonomik ilişkilere dair maddeleri değerlendirdik. Geçen sene ticaret hacmimiz 25 milyar doları aşmıştır. Enerji alanında nitelikli projeler gerçekleştirilmektedir. Askeri alanda da işbirliğimizi geliştirmekteyiz. İnsani ve kültürel alanda işbirliğimiz de derinleşiyor. Türkiye’ye gelecek yıl 6 milyondan fazla Rus turist gelecektir. Ruhani ile de işbirliğimizi değerlendirdik, büyük projelerin hızlandırılması konusunda mutabakata vardır. Ticaretimizde ulusal para birimlerimizi kullanma konusunda anlaştık.

Son olarak Sn. Erdoğan ve Sn. Ruhani’yi, tüm meslektaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. İnanıyoruz ki bugün ulaştığımız neticeler Suriye’de barışa katkı sağlayacaktır.

Konuşmaların ardından liderler gazetecilerin sorularını yanıtladı.

‘2022’YE KADAR SEÇİMLERİN OLMASINI UMUYORUZ’

Anaysa Komitesi konusunda öngörünüz nasıl, nasıl bir zaman süresi içerisinde çalışacaktır?

Ruhani: Astana süreci içinde biz güvenlik konularını inceliyoruz. Aynı şekilde insani yardımlar sürecini konuşuyoruz. Aynı şekilde siyasi gelişmeleri konuşuyoruz. İki temel konu mevcut, biri anayasanın reforme edilmesi, bunun için komitenin nasıl olacağı önemliydi. Hem hükümetten, hem de muhaliflerden temsilciler katıldılar. Bugün bu komite tamamen oluşmuş durumda. Umuyoruz ki bir an önce çalışmalara başlayacaklardır. İkinci konu seçimlerdir. 2021-2022 yıllarına kadar seçim atmosferinin oluşmasını umuyoruz.

Putin: Komitenin çalışmaları Suriye’de istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacaktır. Başka bir alternatif yok. Müthiş bir çalışma yaptık, herkes muazzam bir katkı sağladı. Hem Suriye hükümeti hem de muhalefetle aktif bir çalışma yaptık. Sn. Erdoğan’ın son bir adayın ismini listeye eklemesiyle süreç tamamlanmıştır. Anayasa komitesinin üyeleri dış güçlerden baskı görmemelidir. Onların pozitif bir çalışma yapmaları bizlere de katkı sağlayacaktır.

(ABD’nin Suriye’de olması) Trump’ın aldığı çekilme kararı tam olarak uygulanacaktır.

Erdoğan: Komiteyle bir dizi olumsuzluğu gidermiş bulunuyoruz. BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcinin verdiği destekle usul kuralları da giderilmiş olacak. Cenevre’de komite çalışmaları da süratle başlayacaktır. Pürüz kalmadı diyebilirim.

PUTİN’DEN KURAN AYETLİ CEVAP

Anayasa Komitesi konusuyla ilgili, ne zaman toplanabilir, bununla ilgili tahminleriniz var mı? Suudi Arabistan’daki Aramco tesislerine olan saldırı bugün gündeme geldi mi, petrol piyasasını nasıl etkileyebilir, Rusya olarak Suudi Arabistan’a tesisle ilgili yardım sağlanacak mı?

Ruhani: Sanırım yakın gelecekte uygun ortam hazırlanacaktır komite için. Ama aynı zamanda, çok ince bir süreç bu, hak sahibi olan herkesin görüşleri, çıkarları adilane bir şekilde yeni anayasada revize edilirken göz önüne alınmalı. Dolayısıyla başlangıcı zor olmasına rağmen ileride meyve vereceğini düşünüyorum. Bu sebeple herkes bunu desteklemelidir. Üç ülke, BM, herkes katkı sağlamalı ki sonuç versin. Ben petrol yerine güvenlik ve bölge istikrarını daha da önemsiyorum. Bunun temeli Yemen’e saldırıyla başlamıştır. Bunu saldırıya başlayanlara sormak lazım. Yemen halkı bütün bu saldırılara karşı Suudi Arabistan ve BAE’ye verilen silah desteğine karşılık veriyorlar, meşru savunma haklarını kullanıyorlar, karşı saldırıda bulunuyorlar ve temel çözüm yolu da bu saldırılara son verilmesidir. Buna inanıyoruz.

Eğer Astana sürecindeki süreç Yemen için model olabilirse onlar belki Yemen’e de istikrarı ve barışı getirmek için çaba gösterebilirler. Yemen’e barış geldiğinde petrol de güvenlik içinde üretilir ve ihraç edilir.

Putin: Çalışmaları çok hızlı başlatmak lazım, olumlu ve pozitif sonuçlara ulaşmak lazım. Suriyeli’lerin kendi menfaatlerine uygun çözüme ulaşmak lazım. Buna yönelik aşırı gruplar bunu baltalamak isteyebilirler çünkü savaşla para kazanıyorlar. Bunu önlemek için bizim üç ülkemiz var ama dışarıdan da baskılar var. Dediğim gibi Suriyeli’ler kendileri, kendi sorunlarını çözmeliler.
Suudi Arabistan’da tesislere yapılan saldırı bugün gündeme gelmedi. Hakikaten Yemen’de insani bir dram var. Buna uygun tek söz felakettir. Biz herkese yardım etmeye hazırız, herkesi Yemen halkına davet etmeye çağırıyoruz. Bunun çözümü bütün taraflar arasında çözüm üretilmesi. Kuranı Kerim’den biz söze atıfta bulunmak istiyorum. ‘Allahın sözlerini hatırlayınız, siz düşmansınız ama Allah sizi barıştırdı ve sizleri dost yaptı. Manevi yakınlığınız ön plana çıkmalıdır.’ Orada bir tehdit ve şiddetin kabule dilmezliği konusunda sözler var. Biz de Yemen halkına katkıda bulunmaya hazırız. Suudi Arabistan da kendi güvenliğini sağlamak için, Türkiye bizden S-400 aldı, İran bizden S-400 aldı, onlar da böyle bir adım atabilir.

Erdoğan: Cenevre süreci bu işin belirleyicisi olacaktır diye düşünüyorum. Hızlandırmak üç ülke olarak bizim amacımızdır. Soçi’de de attığımız mutabakatlarla neticeye varmak bizim arzumuz.

PUTİN: BÜTÜN YABANCI UNSURLAR SURİYE’DEN ÇEKİLMELİ

Rusya ve İran güvenli bölgeye nasıl bakıyorlar? Esad genel af getirdi, siyasi çözüme katkı sağlayacak mıdır?

Putin: Yeni bir şey söylemeyeceğim, tekrarlamak istiyorum. Bölgede Türkiye dahil bütün ülkeler kendi milli güvenliğini koruma hakkına sahiptir. Bu da paralel olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Güvenlik konuları çözülecekse bundan sonra Suriye toprak bütünlüğünün tamamı sağlanacaktır. Bütün yabancı unsurların Suriye’den çekilmesi gerekir.

Erdoğan: Güvenli bölge meselesini ele aldık. Son günlerde yazılı ve görsel medyada barış koridoru diye de geçmeye başladı. Şöyle izah edeyim…Biz 40 milyar doları şu ana kadar mültecilere yardım yaptık. Peki BM ve AB’den gelen nedir diye baktığımızda yaklaşık 7 milyar Euro.

Tabi bunlar bizim milli bütçemize girmiyor. STK’lar vasıtasıyla AFAD’a, Kızılay’a geliyor. Onlar da bu harcamaları mülteciler için yapıyor. Hastane, okul yapalım ve iş imkanı hazırlayalım, burada BM Güvenlik Konseyi ülkeleri bu işin içerisinde olmalı. Örneğin ben Merkel, Macron ve Suudi veliaht prensiyle bunu görüştüm.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram