Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) danışma kurullarını iki ay geçmeden lağvetmesi sebebiyle şeffaflık hevesi iktisatçıların kursağında kaldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, TÜİK’in açıkladığı işgücü istatistiklerinin muteber olmadığını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işgücü istatistikleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na TÜİK’teki başkan değişimlerini ve hesaplama yönteminin niçin değiştirildiğini soran Yeşil, ocak ayına dair istihdam verilerinin bir önceki aya kıyasla yüzde 1,2 puanlık artmasının ve işsizlik oranının 0,4 puanlık azalışla 12,2 seviyesine inmesinin izaha muhtaç olduğunu vurguladı.
Yeşil, “Görevleri olmadığı için işsizlik ve enflasyonla mücadele edemeseler de etkin şekilde rakamlarla mücadele ediyorlar. Kendilerini bu anlamda kutluyorum. Elbette hiçbir başarı cezası kalmıyor, TÜİK başkan değiştirdikçe enflasyon ve işsizlik azalıyor.” yorumunda bulundu.
İKİ YILDA BEŞ BAŞKAN DEĞİŞTİ
Son iki yılda üç asaleten ve iki de vekaleten atama ile TÜİK’te beş başkanın değiştirildiğine işaret eden Yeşil, TÜİK’e yönelik tartışmaların kurumun itibarına gölge düşürdüğünü dile getirdi.
“Gelinen noktada TÜİK ne acıdır ki siyasi iktidarın düşüremediği enflasyon ve işsizlik oranlarını, kağıt üzerinde düşürmeye çalışmaktan başka bir şey yapmamaktadır.” diyen Yeşil, “Halkın enflasyonu yüzde 50’lere yaklaşmış durumda ancak ne gariptir ki TÜİK’in açıkladığı bültenlerde rakamlar düşmeye devam ediyor. Buna rağmen sürekli kurumda başkan değişikliği yapıyorlar ve gerçeklerle bağdaşmayan bu rakamları dahi beğenmeyip, belki de başarısızlık olarak görüp, suçu bürokratlara atıyorlar.” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY HALKIN ÖDEDİĞİ FATURA”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP’) 2016 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) hesaplama şeklini değiştirerek kişi başına düşen milli gelirin bir gecede yükselttiğine işaret eden Yeşil, TÜİK’in ayrıca enflasyon sepetinin içeriğini ve kullanılan ürünlerin ağırlıklarını da sık sık değiştirdiğini ifade etti.
Yeşil, “20 senelik AKP iktidarında değişmeyen tek şey, halka çıkartılan faturanın kabarıklığıdır. Bugün hâlâ ekonomideki sorunların çözülmesi için somut adımlar atılmak yerine rakamlara makyaj yapma uygulaması devam ettiriliyor. TÜİK’in son istihdam ve işsizlik verilerine bakıyorsunuz, ülkenin gerçekliğinden tamamen kopuk bir şekilde sözde istihdam artıyor, işsizlik azalıyor gibi görünüyor. Eğer istihdam artıyorsa 1 milyon üniversite mezunu gencimiz neden işsiz, neden her dört gencimizden üçü yurtdışına gitmek istiyor? 5 değil, 50 kere de TÜİK’in başkanını değiştirseniz, toplum bu rakamlara inanmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“GERÇEK ENFLASYON TÜİK’İN RAKAMLARINA BİR TÜRLÜ YANSITILAMAYOR”
Nihat Yeşil’in Hazine Ve Maliye Bakanlığı’na yönelttiği sorular şöyle:
1) TÜİK’in son iki yıl içerisinde üç asaleten ve iki vekaleten olmak üzere toplam beş başkan tarafından yönetildiği düşünüldüğünde, kurumun uzun soluklu bir bürokrat tarafından yönetilmemesi, enflasyon ve işsizlik başta olmak üzere birçok ulusal verinin hatalı ya da eksik olarak üretilmesi ya da halkın enflasyonu ve reel işsizlik oranlarıyla örtüşmemesi nedeniyle midir?
2) Danışma kurullarının kurulması duyurusundan sonra, kuruma başkan olarak atanan Sait Erdal Dinçer, bu kurulları faal hale getirecek midir?
3) Danışma kurullarının toplantı tarihlerine dair önceden bir duyuru yapılacak mıdır?
4) Vekaleten atanan Başkan Ahmet Kürşad Dosdoğru tarafından duyurulan ve yurttaşın kendi enflasyonunu hesaplayabileceği söylenen “Benim enflasyonum” adlı uygulamaya geçilecek midir? Geçilecek ise, ne zaman başlatılması planlanmaktadır?
5) 9 Mart 2021 itibariyle açıklanan verilere göre, işsizlik oranının bir önceki aya göre düşük, istihdam oranlarının ise bir önceki aya göre yüksek çıkmasının nedeni, TÜİK’in hesaplama yöntemini değiştirmesi nedeniyle midir?
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
6) Şayet hesaplama yöntemindeki bu değişikliğin nedenleri, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 19’uncu Çalışma İstatistikçeleri Konferansı (ICLS) kararlarına ve ilgili AB tüzüğüne uyum sağlamak amacıyla ise, şu ana kadar bu verilerin yüksek çıkmasının nedeni nedir?
7) Yeni hesaplama yöntemi ile toplumsal düzeydeki enflasyon ve işsizlik rakamlarının kamuoyu üzerindeki etkisi arasındaki fark neden kaynaklanmaktadır? Toplumun hissettiği enflasyon oranlarının TÜİK’in rakamlarına bir türlü yansıtılamamasının gerekçesi nedir?
