Trajik hikâyesi sinemalarda rekor kırıyor: ‘Acıların kadını’ Bergen kimdir?

Boşandığı erkek tarafından önce yüzüne kezzap atılan, ardından öldürülen Bergen’in dramatik hayat hikayesinin filme aktarıldığı projede başrolü oyuncu Farah Zeynep Abdullah oynuyor. Film, 4 Mart 2022’de sinemaseverlerle buluştu ve birkaç rekor birden kırdı. Film, 718 bin 43 seyirciyle en iyi Mart ayı açılışı, dram ve biyografik film kategorisinde en iyi açılış ve son iki yılın en iyi yerli film açılışı gibi rekorlara imza atarak vizyona hızlı bir giriş yaptı.

BERGEN KİMDİR?

Asıl adı Belgin Sarılmışer olan ve ‘Bergen’ ismiyle bilinen arabesk-fantezi şarkıcısı 1959’da Mersin’de doğdu, 1989 yılında Adana’da öldürüldü. Müzik kariyerine 1982 yılında çıkardığı “Şikayetim Var” adlı albümü ile başladı. 31 Ekim 1982’de kocası tarafından yüzüne atılan kezzap sonucu iki gözünü de kaybetti, daha sonra sol gözü görme yetisi kazandı ve sağ gözünün hasarı yüzünden saçlarını sağ gözünün üzerine atmasıyla, bazen de güneş gözlüğüyle olan imajıyla akıllarda kaldı.

1986’da yayınladığı dördüncü stüdyo albümü ‘Acıların Kadını’nı albümü ve kendi hayat hikayesini anlatan albümle aynı adlı filmde oynamasının ardından ‘acıların kadını’ olarak anılmaya başlandı. Sanat yaşamı boyunca Sen Affetsen Ben Affetmem, Kader Diyemezsin, Benim İçin Üzülme, Elimde Duran Fotoğrafın, Neden Dönmesin?, gibi akıllarda yer alan pek çok şarkı bıraktı.

Daha sonraları pek çok arabesk ve nostalji konseptli albümlerde şarkıları yer alan Bergen, Ceylan Ertem, Ebru Yaşar, Emrah, Funda Arar, Muazzez Ersoy ve Işın Karaca gibi pek çok sanatçı tarafından cover’landı. Bergen, 30 yıllık kısa yaşamına 6 long play, 11 kaset, 129 şarkı ve 1 video filmi sığdırdı.

SAHNEYE ÇIKMASI İÇİN YAŞI BÜYÜTÜLDÜ

Yavuz Hakan Tok’un “Bergen, Acıların Kadını” isimli kitap sanatçı hakkında detaylı bilgilerin yer aldığı önemli kaynaklardan biri. Bergen şarkı söylemeyi o kadar çok seviyordu ki ilkokulu bitirir bitirmez birinci olarak konservatuvara girdi. Ancak Bergen okulu sevmedi, o sadece şarkı söylemek istiyordu. Okulu bıraktı, sahneye çıkmaya karar verdi. Yaşı büyütüldü sahneye çıkması için.

AŞKLARI CANINI YAKTI

Bergen’in hayatını anlatan her belgesel, her kitap ve tanıklık, onun “aşklarının” kurbanı olduğunu işler. Bergen, “ölümüne seven” kadınlardan biri olarak, ilk aşkını ve ilk acısını Yalçın isimli erkekte yaşadı. Yalçın, ona zorla tecavüz etmişti. Ancak Bergen ona aşık olmuştu. Bu aşk, Yalçın karşısına geçip onu sevmediğini, başkasıyla evleneceğini söylediği ana dek sürdü. Bergen, aşktan ilk tokadını yemişti.

EN BÜYÜK AŞKI VE ÖLÜMÜ: HALİS

Bergen’in hayatına giren ikinci erkek ise Halis Serbest’ti. Hayatındaki son erkek de o olacaktı… Bergen’in sahne aldığı pavyona sık sık gelen, ona çiçekler alıp notlar gönderen Serbest, “Tanısan seversin” demişti. Sonradan bizzat Halis tarafından yakıldığı arabası yanınca, Halis ona yeni bir araba alarak gönlüne girmeyi başardı. Bu Bergen’i ilk kandırması değildi, son da olmayacaktı.

Halis’le olan aşkları kısa sürede evliliğe doğru gitti. Ve bir gün Halis tarafından önceden ayarlanmış sahne nikah memuru ve sahne şahitlerin huzurunda ‘evlendiler’. Oysa Halis o sırada evli ve çocukluydu zaten. Defalarca şiddet gördü Bergen, eve uğramayan Halis’in zaten evli olduğunu da o sırada anladı.

Bergen, Halis’i “ölesiye” seviyordu. Halis, onun hayattaki en büyük tutkusu olan sahnelere çıkmasını istemiyordu, o ise inatla istiyordu. Bu yüzden sürekli çatışıyorlardı. Ne Halis’le yapabiliyordu, ne de onsuz. Bir gün “sahneyi bırakma” şartıyla, bu kez gerçekten evlendiler.

BİTMEYEN ŞİDDET

Görece “yeni bir hayat”a başlayan Bergen, her gün dayak yiyordu sevdiği adamdan. Her seferinde yüzü gözü morarıyor, ondan kaçıp sahneye sığınıyordu. Her seferinde Halis’i görünce yüreği yumuşuyor, onu affedip onunla gidiyordu. Ondan defalarca kaçsa da yolu her seferinde Halis’e çıkıyordu.

Bergen’le Halis’in inişli çıkışlı yolları 1982’de yeniden evliliğe yol aldı. 1982’de günlüğüne “evlendim” yazdı. Birlikte yaşamaya başladıktan bir süre sonra Halis yine eski hayatına döndü, Bergen ise sahnelere. Elbette kavgalar, dayaklar hiç eksik olmuyordu. Dayanamadı, kaçtı en sonunda. Sahnelere çıktı yeniden. O kaçtı, Halis kovaladı. “Çıkmayacaksın sahneye” diye tehditler savuruyordu.

KEZZAP’LA GELEN ‘ŞÖHRET’

Bir seferinde yine Halis’ten kaçarken “Üç gün sonra bütün gazeteler senden bahsedecek” dediğini duydu. Öyle de oldu. Sanatçı Bergen, yüzüne fırlatılan bir kova kezzapla iki gözünü de kaybetti. Bütün gazeteler Bergen’in acıklı hikâyesini yazdı o dönem. Halis hapse, Bergen İstanbul sahnelerine gitti. Bu bile bitirmedi bu aşkı. Bergen, Halis’i ziyarete gidiyor, para götürüyordu.

Bir süre sonra Bergen’in bir gözü görme yetisini geri kazandı. Ancak yüzünün yarısı artık yaralıydı. Bu yarasıyla bir anda garip bir şöhrete kavuştu. Şöhreti artık Türkiye sınırlarını aşmıştı. Yurtdışı turnelerine çıkıyor, sahne aldığı yerlerde izdiham oluyordu. Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses gibi dönemin çok nülü yıldızlarıyla aynı sahneyi paylaşıyordu.

KOPAMADI, ÖLÜMÜ ONUN ELİNDEN OLDU

Bergen’le Halis bir gün yine bir araya geldi. Aynı film yeniden sahnelendi. Adam kıskanç, Bergen ise inatçı ve sahne aşıydı. Yine boşandılar. Bir gün annesiyle başka bir şehre giderken arkadaki araba direksiyon kırıp, önlerine geçti. Gelen kişi Halis’ti. Tartışmaya başladılar. Tek bir el silah sesi duyuldu. Bergen orada yaşamını yitirdi. Bergen hayata veda ederken, Halis ise uzun yıllar kalacağı hapse girdi

Bergen’in hikayesi sona ererken, Halis’in ona musallat olan gölgesi devam etti. Halis tahliye olduğu 2021 yılında, Bergen’in hayatının filme çekileceğini öğrenince bu kez “Bu filmi çekmek için kime sorup kimden izin aldılar? Benim iznim olmadan kimse bu filmi çekemez” açıklamasında bulundu.