Sedat Peker yorumu: Devlet-siyaset-mafya işbirliği ‘bu toprakların kaderi’

Gazeteci Tolga Şardan: 'Sedat Peker'e yönelik soruşturmayı düz bir zeminde yürütülen adli soruşturma olarak görmek, büyük ölçüde Türkiye gerçeğini eksik okumak anlamına gelir. "Devlet – siyaset – organize suç grupları birlikteliği" bağlamındaki... ülke gerçeğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.'

KRONOS 20 Nisan 2021 GÜNDEM

Güvenlik kaynaklarına yakın T24 yazarı Toga Şardan, MHP lideri Bahçeli’nin tahliye olmasını sağladığı Alâaddin Çakıcı’nın devlet kayıtlarındaki mafya listesinde 1.,  birçok devlet görevlisiyle fotoğrafları yayınlanan Sedat Paker’in 3. sırada yer almasının ‘ülke gerçeği’ olduğunu yazdı.

Şardan, ‘Peker’e yönelik soruşturmayı düz bir zeminde yürütülen adli soruşturma olarak görmek, büyük ölçüde Türkiye gerçeğini eksik okumak anlamına gelir. Yakın geçmişte yaşadığımız “devlet – siyaset – organize suç grupları birlikteliği” bağlamındaki olayları hatırladığımızda ülke gerçeğini her zaman göz önünde bulundurmak gerekiyor.’ ifadelerini kullandı.

Tolga Şardan şu görüşlere yer verdi:

”Devletin mafyayla mücadelesinin politikasını belirleyen polis birimi KOM Dairesi.

Görüldüğü üzere; polis yani devlet, hangi mafya grubunun kaç adamla ve kimlerle faaliyet yürüttüğünü tek tek biliyor. Kayıtlar sağlam.

Listeye baktığımızda, aynı zamanda siyasetin daha doğrusu MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin tahliye olması için büyük çaba sarf edip özgürlüğüne kavuşmasını sağladığı, CHP lideri Kılıçdaroğlu‘nu açıktan tehdit eden Alâaddin Çakıcı’nın devlet kayıtlarındaki mafya listesinde “bir numara” olması dikkat çekici değil mi?

Keza; listenin ilk üçü içinde yer alan yakın geçmişte organize suç örgütü lideri olmaktan yargılanıp ceza alan Sedat Peker’in, kimi zaman iş insanı olarak tanımlanmasına, devletle iç içe görüntüler vermesine, emekli ve görevdeki birçok devlet görevlisiyle fotoğrafları yayınlanmasına, hayırsever iş adamı ödülü verilmesine ne demeli?

Her şey bir yana; geçen hafta gerçekleştirilen Sedat Peker operasyonunu saymazsak -ki bu dosyayı yürüten doğrudan savcılık- devletin elinde bu kadar ayrıntılı bilgi olmasına karşın son yıllarda mafyaya yönelik ciddi operasyonların yapılmamasını nasıl açıklamak gerekir?

Peker’e yönelik soruşturmayı düz bir zeminde yürütülen adli soruşturma olarak görmek, büyük ölçüde Türkiye gerçeğini eksik okumak anlamına gelir.

Yakın geçmişte yaşadığımız “devlet – siyaset – organize suç grupları birlikteliği” bağlamındaki olayları hatırladığımızda ülke gerçeğini her zaman göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Dün de böyleydi, bugün böyle, yarın da böyle olacak.

Bu toprakların kaderi bu olsa gerek.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram