Konser yasaklarını değerlendiren Tayfun Atay, birincil amacın müziği susturmak olmadığını söyledi: "Aynur Doğan gösterip Meral Akşener’ vurmak, Melek Mosso gösterip Temel Karamollaoğlu’na vurmak. Burada esas vurmak istediği yer orası,"
Derin bir ekonomik krizden geçen Türkiye, son günlerde ardı arkası kesilmeyen konser iptalleriyle gündemde. Aynur Doğan, Melek Mosso, Niyazi Koyuncu, Metin-Kemal Kahraman, Apolas Lermi, Mem Ararat, Ara Malikian… Hepsinin konseri tek tek iptal edildi.
Peki ne oluyor, neden peş peşe bu yasak kararları geliyor?
Konser iptallerini Evrensel gazetesine değerlendiren sosyal antropolog-yazar Prof. Dr. Tayfun Atay, “Hiç unutmamak lazım, burada mesele Melek Mosso, Aynur Doğan değil, burada hedefe koyduğu Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti. Burada esas vurmak istediği yer orası, sağ gösterip sol vurmak dedikleri yani. Aynur Doğan gösterip Meral Akşener’ vurmak, Melek Mosso gösterip Temel Karamollaoğlu’na vurmak. Oysa tablo ortada ve net: Enflasyon sebep, yasaklar ve savaş sonuç. Bunu anlatmak lazım” dedi.
Ülkedeki ekonomik krizden, hayat pahalılığından, yoksulluk sınırından en çok kendi kitlelerinin mustarip olduğunu belirten Atay, “Kimlik siyaseti ile çatışmacı bir arayışın temelinde bu yatıyor. İşte ekonomik olarak kendilerine yönelen bu tepkileri, rahatsızlıkları kamufle etme yolunda kimlik siyasetini yeniden en acımasız şekilde gündeme getiriyorlar. Yasaklarla, esas itibariyle seküler topluma ama bu arada etnik temelde de Kürt kimliğine dönük birtakım provokasyonlara yol açabilecek uygulamalara gidiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
‘AÇLIĞI ÖLÜM KORKUSUYLA BASTIRMAK İSTİYORLAR’
Etnik temeldeki çatışma dinamiğini yükseltme yolunda da savaşın gündeme geldiğini anımsatan Atay, şunları söyledi:
“Hatırlayın Haziran 2015’ten 1 Kasım 2015’e nasıl ülke içerisinde etnik temelde bir çatışmanın önünü açarak seçimi tekrarlatıp kazandılar. Bu sefer Türkiye içerisinde böyle bir durum yok, Türkiye içerisinde yapamadıklarını Suriye üzerinden sınır ötesi operasyonlarla yapmak niyetindeler. Ki zaten İçişleri Bakanı haftalar önce ‘15 Temmuz’da yarım bıraktığımızı tamamlayacağız’ derken biraz bu yönde bir sürecin önünün açılacağını haber verdi bize. Ardından yasaklar geldi, ardından sınır ötesi operasyon geldi. Özetle ülke ekonomik olarak çökmüş, insanlar perişan, bunu bastırmak gerekiyor. Açlığı, geçim derdini ne ile bastırırsın; ölüm korkusuyla, çatışmacı bir iklimle bastırırsın.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘BİRİNCİL AMAÇ MÜZİĞİ SUSTURMAK DEĞİL’
“İktidar ekonomik olarak veremediği mücadeleyi kimlik siyaseti temelinde veriyor” diyen Atay, şunlara dikkat çekti:
“Müziği susturmak birincil amaç değil. Bir kitleyi kendi arkasında pekiştirmeye, dinamikleştirmeye, gerektiğinde saldırganlaştırmaya dönük stratejinin sonucu! Askeri operasyon da SADAT benzeri yapıların aktive edilmesi de aynı stratejinin parçası. Savaşla, yasakla ayakta kalmaya çalışıyor. Köşeye sıkışmış, anı kurtarmaya çalışıyor, hani rasyonel bir durum yok burada. İşte uzun vadede bunların sonucu çok büyük felaket olur, uzun vadede de bu beni kurtarmaz diye akıl yürütme durumu yok. Zaten akla veda etmiş. O yüzden anı kurtarma çırpınışı içerisinde bir ‘Amok koşucusu’ gibi gözü hiçbir şeyi görmeden çıldırmışçasına yol alıyor.
Burada amacın ne olduğunun altını çizmek gerekiyor. Hiç unutmamak lazım, burada mesele Melek Mosso, Aynur Doğan değil, burada hedefe koyduğu Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti. Burada esas vurmak istediği yer orası, sağ gösterip sol vurmak dedikleri yani. Aynur Doğan gösterip Meral Akşener’ vurmak, Melek Mosso gösterip Temel Karamollaoğlu’na vurmak. Oysa tablo ortada ve net: Enflasyon sebep, yasaklar ve savaş sonuç. Bunu anlatmak lazım.”
