‘Sur Tipi Cezaevi’: Yasaklı mahalledeki beton kent, cezaevi konseptiyle yapılmış

Sur’da sokağa çıkma yasaklarının ardından yıkılan evlerine yerine inşa edilen yapılar, mimarisi nedeniyle ‘cezaevine’ benzetildi.

KRONOS 05 Temmuz 2021 GÜNDEM

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 5 yıldır yasaklı mahallelerde inşa edilen yeni beton yapılar, görünümleri nedeniyle ‘cezaevine’ benzetildi. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, tarihi doku üzerine yükselen binalar için “Tek tipleştirme zihniyetinin bir görüntüsü” derken,  ‘Sur Tipi Cezaevi’ yorumunda bulundu. Yeni yapılar tek avluya çıkıyor, etrafları tamamen kapalı ve hepsi de tek tip boyalı.

Sur’da 6 mahallede ilan edilen yasak sürerken, 21 Mart 2016 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından Sur’da bulunan 7 bin 714 parselden 6 bin 292 parsel için “Acele kamulaştırma” kararı alındı. Sur’daki parsellerin neredeyse yüzde 82’sine denk gelen kamulaştırma kararı sonrası, kentin 6 mahallesi yıkıldı. Kilise, cami, konak, hamam gibi onlarca tarihi yapı da bu yıkımdan nasibini aldı.

HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ: TEK TİP, AYNI AVLUYA BAKIYORLAR

Mezopotamya Ajansı’ndan Gökhan Altay’ın haberine göre; aradan 5 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen girişlere kapalı olan ve şantiye alanına çevrilen mahallelerdeki yeni yapılar havadan görüntülendi.

Görüntülerde, halen birçok yapının yıkımına devam edildiği ve bazı tarihi yerlerin restore edildiği görülüyor.

Tek tip ve tek renk yapılan evlerde kullanılan mimari model de dikkati çekiyor. Surlara yakın yerde inşa edilen evlerin kapılarının tek avluya çıkması ve etraflarının tamamen kapalı olması cezaevi mimari planına benzetildi.

“CEZAEVİ KONSEPTİ”

Süreci başından bu yana takip eden Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit yıkılan mahallelerde yapılan yeni yapıların “cezaevi kompleksine” benzediğini söyledi. Yeni yapıların ne sivil mimariye ne de geleneksel yapılara uygun inşa edilmediğine dikkati çeken Kahraman, daha önce hazırlanan Suriçi Koruma Amaçlı İmar Planı’na da uyulmadığının altını çizdi.


 

Kahraman, yeni yapıların birçoğunun cezaevini andırdığını vurgulayarak, “Bir avlu ve avlunun etrafında dizilmiş evler. Geleneksel evlerde ya da özgün sivil mimari örneklerden bahsettiğimizde mahremiyet kavramından da bahsetmeliyiz. Şu anda burada bir avlunun etrafında dizilmiş 8-10 tane evden hepsinin penceresi o avunun içerisine bakıyor. O sivil mimaride mahremiyetin de ortadan kaldırıldığını görüyoruz” diye kaydetti.

“TEK TİP ZİHNİYET”

Yapıların tek tip olduğunu belirten Kahraman, “Yapıların tamamının birbiriyle aynı olması, kopyası olması, tek tipleştirme zihniyetinin bir görüntüsü. Canlı canlı halini burada gözlemleyebiliyoruz. İnşaat çalışmalarının ne kadar süreceği, tam olarak bu alanlarda süren fiziki veya süregelen yasakların net ne zaman kalkacağına dair herhangi bir açıklamada bulunmuyor. Bu haliyle devam ederse yıllarca sürecek bir çalışma olacak gibi” şeklinde konuştu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com