Suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar: Bir Yusuf Hayaloğlu portresi

Ahmet Kaya’nın ölümünden sonra ne eski hevesi ne de gücü vardı Hayaloğlu'nun. 2009’da kansere yakalandığını öğrendi. ‘’Sana yazdığım şarkıyı sazımdan söker giderim, Ben ağlayamam bilirsin yüzümü döker giderim’’ diyen adam Mart 2009'da sessiz sedasız göçtü bu dünyadan.

FİKRİ DOĞAN 20 Mart 2022 PORTRE

‘’Şu dünyada yerim yokmuş yokmuş

Keşke bir yalan olsaydım olsaydım…’’

Ahmet Kaya’nın can verdiği ‘Şu Dağlarda Kar Olsaydım’ şarkısını bilmeyeniniz yoktur herhalde. Bir tek Ahmet Kaya mı? Müslüm Gürses’ten Cengiz Özkan’a kadar 10 kadar farklı ismin yorumladığı muhteşem şarkının söz yazarı bugün konuğumuz. Şimdi içinizden ”Bu gündemde şarkı türkü muhabbeti de nedir? diye söyleneceksiniz muhtemelen. Ben bugünü neden Yusuf Hayaloğlu’na ayırdım onu izah edeyim size. Birincisi, 3 Mart Yusuf Hayaloğlu’nun ölüm yıldönümüydü. Baktım TV’lere, haber sitelerine. Adı bile anılmadı neredeyse desem yeridir. İkincisi de evvelki hafta çok sevdiğim bir yakınımızı kaybettik, rahmetli çok severdi onu. Ona da hediyem olsun.

ABDÜRRAHİM KARAKOÇ NEYSE YUSUF HAYALOĞLU DA ODUR ASLINDA

Ama hepsinden daha önemlisi başka bir hayat tarzı seçse ‘söz üstadı’ sayılacak Yusuf Hayaloğlu’nun, sokaktan kopmadığı için hor görülmesine razı  gelmiyor gönlüm uzunca bir zamandır. Yurdum insanı, papyon takmayı, tarz yapmayı, burnu havada gezmeyi şairlik-yazarlık mesleğinin olmazsa olmazı saydığından, mütevazı olanları horlamayı pek sever. Yazdıklarına çizdiklerine bakmaz. Abdürrahim Karakoç neyse, Yusuf Hayaloğlu da odur aslında. İkisinin de erişilmez şarkı szöleri, şiirleri vardır. Vardır amma biri bükük boyunlu yanık benizli bir Elbistan çocuğu, diğeri sabah evin eşiğinden çıkmadan sigarasını yakıp kahveye giden mahalle sakinidir.

Karakoç’u zamanında yazmıştım. Bugün de size Hayaloğlu’nu anlatayım da bari üzerimde hak kalmasın.

Yusuf Hayaloğlu dediğimiz isim öncelikle Ahmet Kaya’yı Ahmet Kaya kaya yapan adamdır. Bir kere tanışmalarından, omuz omuza verip muhteşem eserler çıkarmaları ayrı bir hikayedir. Oraya da geleceğiz birazdan. Yusuf Hayaloğlu, 1953 Tunceli Ovacık’ta Zaza bir ailenin oğlu olarak geldi dünyaya. İlkokulu Ovacık’ta okuyan Hayaloğlu, ‘Zeki, cin gibi bir öğrenciydim’ diye anlatıyor kendini bir röportajında. Öyle olmalı ki parasız yatılı okul sınavında Türkiye ikincisi olarak Haydarpaşa Lisesi’ni kazandı Yusuf. Liseyi ailevi bir sebepten Elazığ’da bitirdikten sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümünü kazandı.

DERGİ VE KİTAP KAPAKLARI TASARLADI, PİR SULTAN TASVİRİ DE ONA AİTTİR

Şimdi burada bir ara verelim. Yusuf Hayaloğlu aslında bir grafiker ve ressamdı. Bir yandan okurken bir yandan da dergilerde ve gazetelerde çalışıyordu. Yüzlerce dergi ve kitap kapağı tasarladı. Hatta Pir Sultan Abdal’ı anlatan ve her yerde kullanılan sol elindeki sazı kaldırmış adam tasviri Yusuf Hayaloğlu’nun eseridir.

Yusuf Hayaloğlu’nun hayatında iki dönüm noktası vardır. Biri askerlik sonrası çalışmak için İstanbul’a geldiğinde Yılmaz Güney’le tanışması, diğeri de kız kardeşi Gülten aracılığı ile Ahmet Kaya ile bir araya gelmesidir. Yusuf Hayaloğlu, Yılmaz Güney’le tanıştıktan sonra Güney Filmcilik’de işe başladı. Dergi ve kitap kapağı, afiş, kartpostal ne varsa onun elinden geçiyordu. Onun hayatını değiştirecek asıl buluşma ise 1985’e yaşanacaktı.

Şair, şarkı sözü yazarı ve ressam Yusuf Hayaloğlu

‘HANİ BENİM SEVİNCİM NERDE, BİLYELERİN TOPACIM…’

Aşağı yukarı her genç gibi Yusuf Hayaloğlu da gençliğinde aşk şiirleri yazıyordu. Biraz daha olgunlaşıp memleket meselelerine kafa yormaya başlayınca şiirinin tarzı da değişmişti normal olarak. O evde yalnız kaldığında bir şeyler karalıyor, sonra da onları dolabındaki çekmeceye atıyordu. 1985 yılının yaz mevsiminde kardeşi Gülten’in ‘Abi seni erkek arkadaşımla tanıştırmak istiyorum’ cümlesi hayatını değiştirdi. Tanışmanın ardından sıra kız istemeye geldiğinde Ahmet Kaya sıcak Hayaloğlu’nun deyişiyle ‘Lambur lumbur’ tavrıyla aileye girmişti bile. Bir gün odasına girdiğinde Ahmet Kaya’yı çekmecesini karıştırırken buldu Yusuf Hayaloğlu. Ahmet Kaya şiirleri okumuş, ‘Bunlar kimin? Muhteşem sözler bunlar Yusuf’ diye ballandıra ballandıra anlatıyordu. Şiirleri Ahmet Kaya’nın elinden alan Hayaloğlu, ‘Karaladık zamanında bir şeyler’ diyerek hepsini çekmecesine koydu. Halbuki Ahmet Kaya, bir tanesini cebine sıkıştırmıştı bile. Aradan bir süre geçtikten sonra Yusuf Hayaloğlu taksiyle eve dönerken şoför, ‘Abi yeni bir kaset çıkmış. Müsaade edersen takayım’ diyerek Ahmet Kaya’nın albümünü takar teybe. Çalan parçanın sözleri Yusuf Hayaloğlu’nu şoke eder.

‘’Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz

Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim gençliğim anne…’’

diye başlayan unutulmaz şarkıdır çalan. Kendi şiiridir yani. Ahmet Kaya habersiz aldığı şiiri bestelemiş hala dillerden düşmeyen o şarkıyı yapmıştır. O günden sonra ikili beraber yol almaya karar verir. Ahmet Kaya hem sevdiceği Gülten’i hem de Yusuf Hayaloğlu’nun şiirlerini almıştır. Başka bir deyişle Ahmet Kaya, Gülten hanımla nikahlanmış ama Yusuf Hayaloğlu işle evlenmiştir.

YASAL MERMİSİYLE BİR KOMİSER YAKLAŞMAKTA….

Yusuf Hayaloğlu’nun ‘gençliğinde’ yazıp bir köşeye attığı şiirler Ahmet Kaya’nın muhteşem beste yeteneği ile can bulur. Başım Belada albümünü neredeyse Yusuf Hayaloğlu yazar.

‘Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız

Kirpiklerimde dökülen şu tuzlu göz yaşında

İhanetin adı yok

Neylersin ki

çember daralmakta

Şimdilik hoşça kal yaban çiçeğim

Yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta…’’ diyen Yusuf Hayaloğlu’dur.

Size şimdi yazayım o muhteşem şarkıların isimlerini, siz de okudukça ‘Aaaa o da mı onunmuş?’ deyin o zaman. ‘Geçiyor önümden sirenler içinde…’ diye başlayan ‘Bahtiyar’ın sözleri Yusuf Hayaloğlu’na aittir. Ahmet Kaya’nın ‘Başkaldırıyorum’ şarkısı onundur, ‘Nebahat’, ‘Ayrılığın Hediyesi’, 1995’te Ahmet Kaya’nın unutulmaz Beni Bul albümündeki ‘Beni Vur’ şarkısının sözleri Yusuf Hayaloğlu’nundur.

‘Bedirhan, Nazlıcan ve ben

Üç ağız, üç deli yürek… üç yeminli fişek…’ diye başlayan ‘Biz Üç Kişiydik’ şarkısı da Hayaloğlu’nundur. Yusuf Hayaloğlu’nun ölümünün ardından kardeşi Gülten Kaya, ‘Bedirhan Ahmet’ti, Suphi Yusuf abim, Nazlıcan da bendim. Abim üçümüze yazmıştı o şiiri’ dememiş miydi.

Hala dillerden düşmeyen ‘Şu Dağlarda Kar Olsaydım’ şarkısının sözlerini de yazan Yusuf Hayaloğlu’dur, Diyarbakır Türküsü’nün de.

1998’de Ahmet Kaya’nın son albümündeki ‘Giderim’ şarkısını hatırlarsınız. Yılın şarkısı seçilen o parçayla birlikte albümdeki 5 şarkı Yusuf Hayaloğlu’nundur.

Sadece Ahmet Kaya mı? Müslüm Gürses’ten Fatih Kısaparmak’a oradan İbrahim Tatlıses’e kadar birçok sanatçıya söz yazdı Yusuf Hayaloğlu. Ferhat Tunç’a sınıf atlatan ‘Gül Yüzlü’ şarkısının sözlerinde de Hayaloğlu’nun imzası vardı.

Ahmet Kaya’nın malum MGD gecesi olayının ardından Paris’e gitmek zorunda kalması ve orada hayatını kaybetmesi Yusuf Hayaloğlu’nu çok yaraladı. Kaya’nın ardından yazdığı ‘Ah ulan Rıza’ şiiri vaktinde çok konuşuldu.

‘’Peki, beni kim kızdıracak,
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?

Ah ulan Rıza… ben şimdi,
Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?
Senden ayrılacağımı sanma,
Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim! …’’

SANA YAZDIĞIM ŞARKIYI SAZIMDAN SÖKER GİDERİM…

Ahmet Kaya’nın  ardından birkaç TV’de program yapan Yusuf Hayaloğlu, bir albüm iki de kitap daha çıkardı. Ancak ne eski hevesi ne de gücü vardı. Gülten Kaya’nın deyişiyle iyice içine kapanan Yusuf Hayaloğlu, 2009’da kansere yakalandığını öğrendi. Hastalığı öğrendiklerinde illet bütün vücudunu sarmıştı.

‘’Sana yazdığım şarkıyı sazımdan söker giderim

Ben ağlayamam bilirsin yüzümü döker giderim’’ diyen adam, 3 Mart 2009’da ardında onlarca muhteşem şarkı sözü bırakarak yaşadığı gibi sessiz sedasız göçtü dünyadan.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram