Soylu, ‘Nur talebesi’ Mehmet Fırıncı için ağladı, mikrofonla dua okuttu

Bediüzzaman Said Nursi’nin talebesi Mehmet Fırıncı’nın hayatını kaybetmesinden sonra gerçekleştirilen taziye programına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ağladı.

Vefat haberini Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın duyurduğu; AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘tensipleriyle’ Eyüp Sultan haziresine defnedilen Mehmet Fırıncı ile ilgili düzenlenen anma programı Fatih Rüstempaşa Medresesi’nde yapıldı.

başkanı olduğu İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile Nur Vakfı Başkanı Mehmet Fırıncı’nın cenazesi toprağa verildi. Fırıncı için Eyüp Sultan Camisi’nde önceki gün cenaze töreni düzenlenmişti.

Taziye’de bir konuşma yapan Bakan Soylu, çocukluğundan itibaren Fırıncı’yı tanıdığını belirterek, en son 1,5 ay önce beraber nikah şahitliği yaptıklarını anlattı.

“BAKIŞTIK, GÖZLERİMİ ALAMIYORUM ONDAN”

Nurculuk hareketinin çatı kuruluşlarından biri olan Barla Platformu’nun başkanı Said Yüce’nin organize ettiği ve  Bediüzzaman Müzesi için tahsis edilen Rüstem Paşa Medresesi’ndeki törende Soylu şunları söyledi:

“Biz, çocukluğumuzda da fırıncı ağabeyimizdi, bu yaşımıza geldik, gene fırıncı ağabeyimiz. Bugün haberi alınca aklıma son karşılaştığımız bir an geldi. Bir ay oluyor mu bilmiyorum. Bir buçuk. Arif abinin kızının nikahına gideceğiz, Sapanca’ya. Nikah şahitleri kim dedim, yani kimlerle nikah şahidiyiz. Mehmet Fırıncı yazıyor, herhalde yanlıştır dedim. Dedim ki bir sorun bakalım hakikatten öyle mi, Arif abiyi arayın Fırıncı ağabey nikaha geliyor mu? Aldığımız cevap, nikaha geldi. Allah şahidimiz, çocuk gibi seviyoruz. Çünkü işimiz, gücümüz, yoğunluğumuz, hakikatten insan bazen bir yerden bir yere savruluyor. Orda karşılaştık, fırıncı ağabey aynı fırıncı ağabey. Hep ilk gördüğümüz andaki fırıncı ağabey. Ve bugün haber alınca epey bir bakıştık. İşte millet geliyor, hepsiyle konuşuyoruz ama sanki yakın bir zamanda kaybedeceğimizi hissetmiyorum. Fakat gözümü hiç ondan almıyorum. O da bana baktı, ben de ona baktım. Sonra nikah için çağırdılar.”

“BİRAZ KONUŞSUN İSTİYORUM”

İstanbul’un Fatih semtinde bulunan ve önemin sadrazamı Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan medresedeki konuşmada Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

Kalktık kolundan tutuk, birlikte nikahın kıyılacağı yere geçtik. Şimdi ben biraz da konuşturmak istiyorum, orada biraz konuşsun da istiyorum. İşte büyükşehir belediye başkanımızı takdim ettim. O bakan diye bana vermek istedi, ben fırıncı abimiz versin nikah defterini ama esas hem ben sesini duyayım, hem de gelinle damada söyleyecekleri bizim de kulaklarımızda olsun. Soruldu biz cevabımızı verdik, şahit olduk dedik. Ondan sonra da mikrofonu verdim. Hem çok güzel dualar etti, hem de çok güzel nasihatler etti. Şu anda söyledikleri hemen hemen aklımda. Sonra gene oturduk, hemen kalkmadık. Biraz daha karşılıklı sohbet ettik. Ve ordan müsaade istedik ayrıldık.”

“SIKINTILAR VAR, ZULÜMLER VAR”

“Tabi bu şahsiyetler meşakkatle yoğrulmuş şahsiyetlerdir. Eğer bugün memleketimizde bu hal varsa, bugünkü hal, bu halin bu noktaya gelmesinde, her zerresinde her alanında yaşadıkları zorluklar var. Sıkıntılar var, zulümler var. Ve aslen bütün bunlara Allah adına, din-i mübin-i İslam adına, katlanıp, biraz önce ebedi ziyafetgah (bu sırada Soylu’nun yanındaki kişinin kulağına gelen bir kişinin ‘cumhurbaşkanı’ dediği duyuluyor) tüm orası için, buna katlanan büyük bir şuur var. Tabi bizden çok daha yakın olanlar, tanıyanlar, birlikte olanlar. ”

Bu haber de ilginizi çekebilir: 

SOYLU: LİLLAHİ TEALA…

Soylu sözlerini dua ile tamamladı:

“Ama Allah razı olsun, son dönemlerde her türlü nifakın ve fitnenin önünde set oldular. Bir kere bu bambaşka bir şeydi. Her türlü. Allah razı olsun. Allah rahmet eylesin. Biraz önce Nevzat hocamızın da söylediği gibi, birçok meziyeti kendinde tevazusuyla beraber biriktirdi hayatı boyunca. Kolay değil tabi bundan sonra böyle bir birikimi bu topraklarda dolmak, inşallah olur da, bu topraklar bulmak. İnşallah olur. Rahmetle. Bu vesileyle tekrar bağ sağlığı diliyoruz, Allah mekanını cennet eylesin, Allah rahmet eylesin. Lillahi Teala el Fatiha.”