‘Darbe girişimini öğretmen, öğrenci, hemşire, memur yapmış olamaz’

KRONOS 17 Temmuz 2019 GÜNDEM

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, CHP Milletvekili Abdüllatif Şener’in Abdulah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti kurmaktansa Saadet Partisi’na katılmalarına ilişkin sözlerine “Her noktada aynı düşüncede olmayabiliriz” diyerek cevap verdi.

Karamollaoğlu, 15 Temmuz’un yıldönümü ile ilgili olarak ise, “3 yılda 32 KHK yayınlandı. 125 bin 678 kişi ihraç edildi. 500 bin kişi hakkında adli işlem yapıldı. 29 bin 382 kişi tutuklandı. Peki bu işlemlere tabi tutulanlar kim? Öğretmen, öğrenci, hemşire, memur… Bunların birçoğunun darbeye iştirak etmesi, darbe yapması mümkün dahi değil. Peki asıl darbeyi organize edenler, bu işin siyasi ayağı nerede?” diye sordu.

Karamollaoğlu şöyle devam etti:

3 yıldır biz bu soruya cevap alamıyoruz. İktidar da bu soruya cevap vermemekte ısrarcı. Darbeye iştirak eden, gerek askeri gerekse siyasi kanadın ise hak ettikleri cezayı almaları gerekmektedir. Eğer 15 Temmuz tam manası ile bir destana dönüşsün isteniyorsa bu işin siyasi ayağı ortaya çıkarılmalıdır!” dedi.

‘DARBECİLER HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMALI AMA…’

15 Temmuz sonrası süreçte yapılan hataların sadece birlik ve beraberliği zedelemediğine de dikkat çeken Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Bu süreç ne yazık ki Türkiye’de adalete de zarar verdi. 15 Temmuz’un üç yıllık tablosuna baktığımız zaman bu durum açık bir şekilde görülmektedir; 3 yılda 32 KHK yayınlandı. 125 bin 678 kişi ihraç edildi. 500 bin kişi hakkında adli işlem yapıldı. 29 bin 382 kişi tutuklandı. Peki, bu işlemlere tabi tutulanlar kim? Öğretmen, öğrenci, hemşire, memur… Bunların birçoğunun darbeye iştirak etmesi, darbe yapması mümkün dahi değil. Peki, asıl darbeyi organize edenler, bu işin siyasi ayağı nerede? 3 yıldır biz bu soruya cevap alamıyoruz. İktidar da bu soruya cevap vermemekte ısrarcı. Darbeye iştirak ettiğini iddia ettikleri terziye kadar gidip buluyorlar. Fakat işin siyasi ayağını bir türlü bulamıyorlar. Olan yine gariban, kimsesi olmayan insanlara oluyor. Bu ülkede tıpkı 12 Eylül süreci gibi travmatik bir sürecin var olduğunu gösteriyor. Biz bugüne kadar defalarca uyardık, adalet olmadan devlet ayakta kalamaz. 15 Temmuz’dan sonra ortaya çıkan bu adaletsiz tablonun düzeltilmesi elzemdir. Darbeye iştirak eden, gerek askeri gerekse siyasi kanadın ise hak ettikleri cezayı almaları gerekmektedir. Eğer 15 Temmuz tam manası ile bir destana dönüşsün isteniyorsa bu işin siyasi ayağı ortaya çıkarılmalıdır!”

‘VİCDANIM KABUL ETMİYOR’

Hava Harp Okulu öğrencilerinin mağduriyetine de değinen Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Yalova’da 14 Temmuz günü kampta olan bu öğrenciler, toplumsal olay var denilerek kamptan köprüye götürülmüşlerdir. Her türlü iletişim aracından mahrum olan öğrenciler, darbe olduğunu fark eder etmez silahlarını bırakmışlar, hatta halkla birlikte İstiklâl Marşı söylemeye başlamışlardır. Bunların görüntüleri bugün mevcuttur. Fakat buna rağmen komutanlarının emri ile köprüye götürülen bu öğrenciler, darbecilik suçlaması ile müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Öğrencilerin ilk öğrendiği şey komutanlarının emrine itaattir. Bunların bir planlama yapmaları, bir askeri ihtilali tertip etmeleri  mümkün değil, akla ziyan. Kim bunları düşünebilir benim havsalam almıyor. Ama ceza verme noktasına gidince ne yazık ki birileri hiç tereddüt etmiyor. Özellikle de müebbet hapse mahkûm edilmelerini ben bir türlü içime sindiremiyorum. Vicdanım bunu kabullenemiyor. Bu karar doğru değildir ve hayatlarının baharında bu ceza ile karşı karşıya kalan öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir. Ne dedik? 15 Temmuz’un siyasi ayağı ortaya çıkmadan 15 Temmuz anlaşılamaz. Kim bu siyasi ayak? Burada çok açık ve net olarak söylüyorum; siyasi ayak AK Parti’nin bizatihi kendisidir. Bu kadroları iş başına getiren AK Parti’den başka kim? Köydeki Mehmet Ağa mı bunu yaptı? Yoksa bir sendika başkanı mı? Biz bunu bu şekilde gördük, görüyoruz, millet de anlıyor. Ama AK Parti kendi içini temizleyemediği için dikkatleri başka tarafa çekmekte ve masum insanları cezalandırmakta hiç tereddüt göstermiyor. Dost acı söyler. Dosttan başka da acı söyleyen insan olmaz. Yalakalar acı söylemez. Biz bunu söylerken arkadaş dön bir bakın, problemi önce kendinizde arayın. Kendi problemlerinizi göremezseniz başka problemleri düzeltemezsiniz. Türkiye’yi yönetenler bu hususları idrak etmeden hiçbir problemini çözemezler, bırakın 15 Temmuz gibi kalkışmaları önleyebilsinler! Onun için şunu idrak edelim; 15 Temmuz’u AK Parti önlemedi, MHP önlemedi. Bu millet önledi.”

‘TÜRKİYE YALNIZLAŞIYOR’

Karamollaoğlu, “Düne kadar dua ettikleri, destek verdikleri merciler şimdi bugünkü hükümetin karşısına çıkıyor. Dost olmamız gereken ülkelerle mesafe koyuyoruz hâlâ aramıza. Irak’ta yaşanan hadiselerin temelinde bu iktidarın başlangıçta aldığı yanlış kararlar var. 1,5 milyon insan katledildi. Bunun vebalini kim ödeyecek? Elbette bu karara destek verenler ödeyecek. Suriye bu hale geldi. Kim bunun vebalini üstleniyor? Suriye’nin bu duruma gelmesini sağlayanlar. Ege adalarında haklarımızı kaybettiğimiz şimdi ciddi manada iddia ediliyor. Hükûmetten ciddi bir ses yok. Açık denizlerde doğal gaz arıyoruz. Bulduğumuz iddia ediliyor. Bulsak ne yazar, kim alacak? Biz bunu kiminle birlikte yapacağız? İşte Amerika işte Rusya işte Avrupa Birliği işte Çin, nereye giderseniz gidin bağlanacağımız bir ülke yok.” diye konuştu.

S-400 KONUSU
Karamollaoğlu, S-400’lerin alınmasını başından beri desteklediklerini kaydederek, “Dönülmemesi gerekir’ dedik hükümeti de bu noktada kutluyoruz, tebrik ediyoruz. Geri dönmediler, kararlılık gösterdiler. Ama şunu da ifade ettik; S-400, S-400’den ibaret değildir. S-400 dediğiniz zaman onun altyapısını da oluşturmak mecburiyetindesiniz. Bu bir bütündür. Niye biz kendimiz T-400’ü yapmıyoruz. Bizim bugüne kadar T-200, T-300’ü yapmamız gerekirdi. ‘T’ nedir? ‘T’ Türkiye. Başkasına muhtaç hale düşerseniz bizi bin bir türlü provokasyonla tehdit ederler” dedi.

“HER ZAMAN AYNI GÖRÜŞTE DEĞİLİZ”
Karamollaoğlu, bir gazetecinin CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’in, “Sayın Gül ve Babacan orada burada dolaşmasınlar, hep birlikte gelsinler Saadet Partisi’nin çatısı altında düzgünce siyaset yapsınlar” sözlerini hatırlatması üzerine şunları söyledi:

“Abdüllatif Bey’e teşekkür ediyoruz. Saadet Partisi bugüne kadar izlemiş olduğu politikalarla, ortaya koyduğu fikirlerle, ülkemizin geleceği konusunda en ciddi stratejileri belirleyen siyasi partidir diye düşünüyorum. Benimle aynı görüşü her zaman paylaşan, bana övgü yağan insanlardan benim eksiklerimi düzeltme şansım olmaz. Onun için farklı fikir ve düşüncelere ihtiyaç var. Yarın Türkiye’de bir değişiklik bekleniyorsa bunun ancak Saadet Partimizin etrafında bir kenetlenmeyle sağlanacağına inanıyoruz. Tabii bunları yaparken biraz önce de belirttiğim gibi her noktada aynı düşüncede olmayabiliriz. Ama bir araya gelir meseleleri müzakere ederiz, buna her zaman açığız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram