“Devlet düşmanı, sakıncalı ve şüpheli” diye fişlemeye 9 yıl sonra takipsizlik

Tunceli’nin Hozat ilçesinde 2012'de ortaya çıkan fişleme skandalında 9 yıl sonra bilgilerin istihbari bir işlem için toplandığı belirtilerek takipsizlik kararı verildi. Fişleme belgelerinde “sakıncalı ve şüpheli” denilirken, dönemin Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak hakkında “Tam bir devlet düşmanı.” ifadesi kullanılmıştı.

KRONOS 02 Mart 2021 GÜNDEM

Tunceli’nin Hozat ilçesinde 2012 yılının kasım ayında aralarında dönemin belediye başkanı, sendikacı, öğretmen, esnaf ve memurların bulunduğu onlarca kişiye dair Hozat İlçe Emniyet Amirliği tarafından hazırlanan detaylı bilgilere ait belgelerle fişleme skandalı ortaya çıkmıştı.

Belgelerde birçok kişi için “dikkat edilmesi gereken şahıs” ifadeleri kullanılırken, yasal dernek ve partilere üye olan, onların faaliyetlerine katılan kişilere ‘terörist gruplarla bağ halinde’ ifadeleri yer almıştı.

SORUŞTURMA SÜRERKEN EMNİYET AMİRİ İNTİHAR ETMİŞTİ

Fişleme skandalının ortaya çıkması sonrasında Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, soruşturma devam ederken ortaya çıkan yeni belgelerde Hozat İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürü, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü, C. Başsavcılığı kâtibi dâhil ilçede birçok kişinin de polis tarafından takibe alındığı ortaya çıkmıştı.

Soruşturma devam ederken Hozat İlçe Emniyet Amiri Çağlar San intihar etmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu’na bağlı bir alt komisyon 2013 yılı başında ilçede incelemelerde bulunmuştu.


 

Başkanlığını dönemin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili Mehmet Metiner’in yaptığı komisyon da fişleme yapıldığını teyit etmişti. Ancak olayı araştıran komisyon daha sonra bu skandala ilişkin somut bir çalışma yürütmemişti.

FİŞLEME DETAYI: SAKINCALI, ŞÜPHELİ, TAKİPLİ, ALKOL ALMIYOR…

“Tunceli nüfusuna kayıtlı memurların batı illerine tayin edilmesi”, “Yasa dışı terör örgütleri ile irtibatlı oldukları değerlendirilen şahıslar” ve “Takipli, sakıncalı, şüpheli…” başlıkları yer alan belgelerde dönemin Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak hakkında “Tam bir devlet düşmanıdır. Dikkat edilmesi gereken bir şahıstır.” ifadeleri bulunurken, belgelerde kişilerin hangi örgüte sempati duyduğu, kimlerle görüştüğü, hangi etkinliklere katıldığı, hatta alkol alıp almadığı, nerede kaldığı, aile üyelerinin nerede olduğuna kadar bilgiler yer almaktaydı.

 

9 YIL SONRA “KOVUŞTURMAYA YER YOK” DENİLDİ

Olayla ilgili başlatılan idari soruşturmada ise dönemin Hozat Kaymakamı Murat Eren, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Hati, Eski İlçe Emniyet Amiri Oktay Kaygısız, Polis Memurları Harun Orhan, Oğuzhan Sönmez, İnan Soylu ve Fırat Purtaş hakkında yapılacak bir işlem olmadığı sonucuna varılmıştı.

Fişleme skandalıyla ilgili yürütülen soruşturma aradan geçen 9 yılın ardından, bilgilerin istihbari bir işlem için toplandığı belirtilerek, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Fişleme skandalına dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Tunceli Milletvekili Alican Önlü, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi hazırladı.

Önlü, bakanlığa, “Bu karar kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesinin suç kapsamına alınmadığı anlamına mı gelmektedir?” diye sordu.

“AİLE BİLGİLERİNİN İSTİHBARAT BİLGİSİ DÂHİLİNDE TOPLANMASI HUKUKA UYGUN MU?”

HDP’li Alican Önlü’nün soruşturmanın kapatılmasıyla ilgili Adalet Bakanlığı’na yönelttiği sorular şöyle:
1) 2012 yılında Hozat’ta onlarca kişinin fişlenmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın savcılık tarafından istihbari bir işlem olarak görülmesi ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi hukuka uygun bir karar mıdır?
2) Bu karar kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesinin suç kapsamına alınmadığı anlamına mı gelmektedir?
3) Bir kişinin yasal dernek ve partilere üye olması bir istihbarat konusu olarak mı değerlendirilmelidir? Kişisel verilerin, kişisel eğilimlerin, aile bilgilerinin, siyasal eğilimlerin, kişisel zevklerin istihbarat bilgisi dâhilinde toplanması hukuka uygun mudur? Bu bilgilerin toplanması kişi haklarına aykırı değil midir?
4) Siyasi parti ve derneklere üye olan kişilerin verileri istihbarat birimleri tarafından kaydedilmekte midir? Kaydediliyorsa hangi yasa ve kanun çerçevesinde kaydedilmektedir?


 

5) Bu kararla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci maddesinde güvence altına alınan özel ve aile hakkında saygı hakkı ilkesi ihlal edilmemiş midir?
6) Soruşturmanın fiil çok açık olmasına rağmen 9 yıl gibi çok uzun sürmesi ve sonrasında kovuşturmaya yer yoktur denilerek kapatılması “makul sürede yargılamanın tamamlanması” prensiplerine aykırı değil midir?
7) Bu fişleme belgeleri kimlerle paylaşılmıştır? Bu belgeler sonucunda kimler hakkında soruşturma açılmış ve işlem yapılmıştır?

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram