Prof. Dr. Kadıoğlu: Afet yönetimimiz değişmeli

KRONOS 06 Şubat 2020 GÜNDEM

Van’da çığ altında kalan kişileri kurtarmaya giden ekibin üzerine yeni bir çığ düşerek çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesi ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda iniş sırasında bir yolcu uçağının pistten çıkarak üçe ayrıldığı kazanın ardından Türkiye’de kriz yönetimi eleştirilerin odağında.

Meteoroloji mühendisi ve aynı zamanda afet yönetimi konusunda uzman Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, tüm afet yönetiminin “yara sarma” üzerine olduğuna dikkat çekti.

Risk yönetiminin önemli olduğunu belirten Kadıoğlu, “Derdimiz, depremden sonra enkaz altından ya da çığ sonrasında kar altından nasıl çıkacağımız olmamalı” diyor. Beklenen İstanbul depreminde 45-50 bin binanın yıkılacağının tahmin edildiğini belirten Kadıoğlu, “O kadar insanı enkaz altından nasıl çıkaracaksın? Dünyanın tüm kurtarma ekiplerini getirseniz başaramazsınız. Burada önemli olan o binaların yıkılmamasını sağlamak, yani bir risk yönetimi yapmak gerekiyor” diye konuştu.

Ahval’de yer alan habere göre, enkazdan insan çıkarmanın afet yönetmek olmadığına dikkat çeken Kadıoğlu, şunları söyledi; “İnsanları enkaz altından çıkarmak kahramanlık olabilir ama marifet değil. Marifet insanların enkaz altında kalmamasını sağlamak. Riski önceden çok iyi görmek, riski azaltmaktır esas olan. Türkiye’de afete hazır bir şehir yok. Tüm afet yönetimimiz yıkım ve yara sarma üzerine.”

Kadıoğlu, Sabiha Gökçen’de yaşanan uçak kazasına ilişkin ise “Havalimanlarında kullanılan bir sistem var, adı ‘alçak seviye rüzgar kırılımı uyarı sistemi’. Bu Türkiye’de sadece Antalya Havalimanı’nda var. Sanırım orada da hortumlar için olduğu için koydular. Sabiha Gökçen’de ve diğer çoğu havalimanında bu yok. Neden koymazlar, bilmiyorum” dedi.

Türkiye’de meteorolojik analiz yapılmadığını belirten Kadıoğlu, “Pistlerin yönlerinin belirlenmesinde, havalimanının ön yer seçiminde bu analizlerin yapılması lazım. Ama maalesef yapılmıyor” diye konuştu.

AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şalcı ise Türkiye’de afet yönetiminin teorik olarak çok iyi durumda olduğunu belirtti ancak Şalcı’ya göre hangi ekiplerin ne yapacağı konusunda bir karmaşa var.

Şalcı, şunları aktardı:

“Herkes iyi niyetli bir şeyler yapmak istiyor ama sorunlar çıkıyor. Bu konuda asıl sorumlu Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD). Ancak diğer kurumlar öne çıkmaya çalışıyor. Uçak kazası ve Van’daki çığ felaketi de buna örnek. Bir afette akredite edilmiş kurumların çalışması gerekiyor. Türkiye’de ise kimin ne yapacağı çok belli değil. Üzerine bir tulum giyen olay yerine gidiyor. Bir şeyler yapmaya çalışıyor ve olayın iyi yönetilememesine neden oluyor.”

Çığ felaketine ilk müdahale eden ekiplerin yeterince uzman olmadığına dikkat çeken Şalcı, “İyi niyetli çalışmaların iyi sonuçlar getireceğini sandılar. Ama yanıldılar. Herkes elinden geleni yapıyor. Burada bir sorun yok ama bunun bir prosedürü olmalı” dedi.

Şalcı şöyle devam ediyor:

“O kadar insan çığ parkurunda nasıl çalıştırılır?, 41 ölü, 81 yaralının olduğu bir kurtarma sırasında bu kadar insan nasıl olabilir? Alınacak riskler bellidir. 5-10 kişiyle sürdürürsün kurtarma çalışmasını. AFAD oradaydı, çığ tehlikesini belki öngördüler ancak olay yerini yönetemediler.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram