Post-Korona: Peki, ‘Yeni normal’ nasıl olacak?

NİHAL KAYA 08 Mayıs 2020 GÜNDEM

Bugünlerde “koronavirüs”, “Kovid-19”, “salgın” ve “pandemi” kadar sıkça kullanılan bir kelime daha var: “Normal” ve “yeni normal”

“Hükümet normale dönme planını açıkladı” başlıkları havada uçuşuyor. Sadece Türkiye’ye özel bir durum da değil, dünyanın farklı ülkelerinden aynı haberler geliyor: Normale dönülecek!

“Peki, ama nasıl?” sorusunun yanıtı henüz çok da açık değil ama “normal” eskiye dönüşü ifade ediyor.

Pek çok kişiye göreyse artık normale dönmenin imkânı yok: Dünya eskisi gibi olmayacak! Kapitalizmin kendini “bir gözden geçirmesi gerektiği” defaatle yazıldı. “Normale dönüşe” karşı çıkanlar, bunun karşısına “yeni normal”i koyuyor. Peki, ama “yeni normal” ne olacak? Bu sorunun yanıtları da henüz tahmin düzeyinde.

ABD’de yayınlanan ekonomi dergisi Forbes, salgın sonrası ekonomik alanda “yeni normal” sayılacak konulara dair tahminleri derledi. Bu tahminlere göre ekonomik düzeyde üç değişim bekleniyor:

1. DAHA FAZLA TASARRUF, DAHA AZ HARCAMA 

Kenneth Rapoza imzalı değerlendirme yazısında, tüketicilerin salgın nedeniyle son iki ayda neredeyse hiç harcama yapmayıp tasarruf etmesiyle ilgili, “Belki buna alışırlar” dendi: “Bazıları düşük genel giderlerin, her ay ödenmeyen kredi kartı faturasına bakmaktan daha iyi olduğunu fark edebilir.”

Yazıda Glenmede yatırım analistlerinin yorumlarına ve McKinsey & Company araştırmasına da yer verildi. Glenmede yatırım analistleri, “Tüketici davranışlarına bakılırsa karantina sonrası bir dünyada hakim tezlerden birinin de bireylerin harcamalarında biraz daha muhafazakâr davranmaları olabilir” dedi. Glenmede analistlerine göre eğer tasarruf oranları, “yeni normalin” bir parçası olarak yükselirse, tüketim miktarı 2021 yılının sonuna kadar 500 milyar dolar azalacak.

McKinsey & Company tarafından yayınlanan araştırma sonuçları da bu analizi destekler nitelikte. Araştırma Amerikalıların “yeni normal” süreçte finansal açıdan muhafazakâr davranacaklarını gösterdi.

2.YENİ TEDARİK ZİNCİRLERİ VE DAHA FAZLA YERELLEŞME 

Yazısında, “Bu salgın herkese Çin’e ne kadar bel bağlanmış olunduğunu öğretti” diyen Kenneth Rapoza, “yeni normal” süreçte yerel üretimin güçlenmesinin beklenebileceğini belirtti: “Tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve çevrimiçi hizmet kapasitelerinin artırılması ciddi olarak düşünülebilir. Genel olarak, bazı büyük firmalar, ne yaptıklarına bağlı olarak, hızlı hareket etmek için daha esnek davranabilirler. Yerel üretim ve ürünleri ‘Çin’de Üretilmedi’ etiketiyle satmak bir pazarlama avantajı olabilir. Compton veya Detroit’te üretilecek ilk Nike’ı (veya eşdeğerini) bekleyin. Belki de üzerinde Snoop Dogg’un imzası olacak ve insanlar bu ayakkabı için 200 dolar ödeyecek.”

Rapoza, yazısında, Massachusetts merkezli bir risk yönetimi şirketi olan RiskMethods’ın müşteri temsilcisi Bill DeMartino’nun görüşlerine de yer verdi. “Bazı şirketler hızlı bir süreçten geçti, yeni ve belki de daha yerel çözümler bulmak için hızla ilerliyorlar” diyen DeMartino, şöyle devam etti: “Şu anki hissim, mevcut tedarik zincirlerini terk etmeyeceğimiz yönünde, ancak bir adım geriye gidip Çin’de bu kadar yetki verilmesinin yarattığı riskin maliyetini düşüneceğiz.”

3. ÇALIŞANLAR İÇİN KÜÇÜK İŞLETMELER “KORKUTUCU” GELECEK 

Rapoza, salgın zamanındaki yasal risklerin ve eve hapsolmanın “küçük işletmeleri sarstığını” belirtti. Eğlence mekanları, spor alanları, tema parkları, oteller ve profesyonel etkinlik organizasyonlarının gibi küçük ve orta ölçekli şirketlerin daha fazla zarar gördüğünü belirten yazar, çalışan kesiminin küçük işletmelere karşı daha şüpheci yaklaşacağını belirtti. Rapoza, şu yorumu yaptı: “İşçileri elinde tutacak kaynak eksikliklerinin kitlesel işten çıkarmayla sonuçlandığı ve önümüzdeki kış beklenen ikinci enfeksiyon dalgasının onları 2021’de yine aynı gemiye bindireceği göz önüne alındığında, Glenmede, işgücü piyasalarının küçük işletmelerde çalışmaya gittikçe daha şüpheci yaklaşacağını düşünüyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram