12 yılda 395 kişi ‘dur ihtarına’ uymadığı iddiasıya öldürüldü

YAVUZ GENÇ 30 Nisan 2020 GÜNDEM

ANKARA – Adana’da Ali El Hemdan’ın polis kurşunuyla öldürülmesinden sonra, ‘dur ihtarına uymadığı için öldürülenler’ yeniden gündeme geldi.  2007 yılında İzmir’de polisin “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürülen Baran Tursun adına kurulan Baran Tursun Vakfı, her yıl aynı gerekçeyle öldürülenlerin kaydını tutuyor. Vakfın kayıtlarına göre 2007-2019 arasında tam 395 kişi polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürüldü. Öldürülenlerin 91’i çocuk, 86’sı kadın, 218’i ise yetişkin olarak kayıtlara geçti.

“DAVALARIN ÇOĞU CEZASIZLIK VE BERAATLA SONUÇLANDI”

Oğlu polis tarafından öldürüldükten sonra 2010 yılında Baran Tursun Vakfı’nı kuran Mehmet Tursun, Polis Vazife ve Salahiyetler Kanunun (PVSK) değiştirilmeden bu tür ölümlerin daha çok artacağını söyledi. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Tursun, “Öngörü ve makul şüphe” kavramlarının soyut olduğunu vurgulayarak, “Evinde mutlu olan bir polisin öngörüsü ile gayri resmi işlere bulaşan bir polisin öngörüsü bir olur mu? Kürtlerden nefret eden, solculardan nefret eden bir polisin öngörüsü bir olur mu? Onun için bu öngörü soyut bir kavramdır. 395 kişinin bütün davalarına gidip geldiğimizde, sanık polis, ‘Ben yasanın bana verdiği yetkiye göre iş yapmışım, yasa bana makul şüphe ve öngörü yetkisi veriyor’ şeklinde kendini savunuyor. Bu savunmalardan sonra davaların çoğu cezasızlık ve beraatla sonuçlandı” diye konuştu.

“BERAATLA SONUÇLANAN YARGITAY KARARLARI DERS OLARAK VERİLİYOR”

PVSK’nin 16’ncı maddesi değişmediği müddetçe cezasızlık politikasının devam edeceğini ve ölümlerin daha çok artacağının altını çizen vakıf başkanı Mehmet Tursun, “Baran Dursun Vakfı’nın yaptığı araştırmalar sonucunda, polis akademilerinde genellikle polislerin beraatla sonuçlanan tüm Yargıtay kararları ders olarak veriliyor. Akademiden mezun olan polis, artık dışarıya çıkınca kendini öldürmeye hazır halde, ceza almayacağı düşüncesiyle buluyor” dedi.

BİLDİRİCİ: GAZETECİ OLARAK POLİSİN TARAFINI TUTMAK GİBİ BİR ANLAYIŞ OLAMAZ

Gazeteci ve Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, kişisel internet sitesinde yayımladığı yazıda, “Her ne kadar görmezden gelinse de bu ülkede “polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülenler” diye bir kategori var” ifadesini kullandı. Medyanın Ali El Hemdan’ın öldürülmesi olayında sınıfta kaldığını, öldürülmeye haklılık kazandıracak başlıklar attığını kaydeden Bildirici, “Gazeteci olarak, polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle silahsız bir kişiyi vurması olayına polisin görev kazası gözüyle bakamayız. Her yıl onlarca insanın bu gerekçeyle öldürüldüğü bir ülkede, her vaka ayrıntılı olarak incelenmeye, sorgulanmaya muhtaçtır. Gazeteci olarak polisin tarafını tutmak gibi bir anlayış olamaz. Gazeteci, her olayda, her cinayette olduğu gibi bu tür vakalarda da verilere tarafsız bakmak ve okura objektif yansıtmak zorundadır” değerlendirmesini yaptı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram