Peker kendisinin ve ailesinin koronavirüse yakalandığını doğruladı

Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Sedat Peker, kendisinin, çocuklarının, eşinin, evdeki yardımcı üç bayan ve Türkiye'den beri yanında olan yol arkadaşının koronavirüs olduğunu açıkladı. Peker, hastalığının biraz ağır geçtiğini ve akciğerinde küçük bir bölgeye de nüfuz etmiş ettiğini ifade etti.

KRONOS 22 Temmuz 2021 GÜNDEM

Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker, kendisinin ve ailesinin koronavirüse yakalandığını belirterek, “Benim hastalığım biraz ağır geçiyor, akciğerimde küçük bir bölgeye de nüfuz etmiş ancak Yüce ALLAH’ın izniyle bize bir şey olmaz. Biz ne savaşlar gördük, bunlar bize olsa olsa tatbikat olur” dedi.

Peker, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım , “Kıymetli dostlarım, öncelikle hepinizin mübarek Kurban Bayramı’nı kutlarım. Bu kutsal günlerin Yüce Milletimize, tüm İslam alemine, ayrıca da dünyada yaşayan tüm iyi insanlara esenlikler ve mutluluklar getirmesini Yüce ALLAH’tan dilerim.”

Koronavirüs olduğu iddialarını doğrulayan Peker, “Bulunduğum ülkede covid vakalarının çok az olduğu bilinmekte. Benim şansıma evdeki 3 görevli yardımcı bayan, 2 güvenlik görevlisi arkadaş, Türkiye’den beri yanımda olan bir yol arkadaşım, oğullarım Celalhan ve Boğaçhan, sevgili eşim, küçük kızım Mila ve ben corona virüse yakalandık

Benim hastalığım biraz ağır geçiyor, akciğerimde küçük bir bölgeye de nüfuz etmiş ancak Yüce ALLAH’ın izniyle bize bir şey olmaz. Biz ne savaşlar gördük, bunlar bize olsa olsa tatbikat olur. Sizlerin duası ve Yüce ALLAH’ın yardımı bizimle olduktan sonra hiçbir şey olmaz.” diye konuştu.

‘ANLAŞMA YAPMAYI DÜŞÜNSEYDİM TÜRKİYE’YE GELİRDİM’

Hükümetle anlaştığı yönündeki haberleri yazan gazetecileri eleştiren Peker, şöyle devam etti: “Bazı onursuz, namussuz, şerefsiz, kahpe kursağında büyümüş, kendini gazeteci zanneden yaratıklar yine benim anlaşma yaptığımı söylemişler. Kıymetli dostlarım namus sahibi olan gazetecileri bir kenara ayırıyorum, bu şerefsizler de en az namusları maaşları kadar olan şerefsiz gazetecilerle aynı karaktere sahipler. Bu kahpelere söyleyeceğim söz şudur: Ben eğer anlaşma yapmayı düşünseydim normal Türkiye’ye gelirdim, hiç ağzımı da açmazdım. En fazla yatacağım bir kaç aydı. Beni küçültmek istediler dedim, ‘Beni öldürmek belki mümkündür, küçültmek asla mümkün değildir.’ diyerek savaşımı başlattım. Bu kahpeler, namussuzlar ‘Bu adam tanımadığı ülkelerde ailesi ile çocukları ile beraber ne yer ne içer, hangi baskıları yaşar, kendisi güvende midir?” diye düşünmez de. Türkiye’de bu adamın yakınlarına bunca eziyetler ediliyor, bu adam hala geri adım atmıyor.’ demezler; sanki ben YouTuber’mışım veya fenomenmişim ya da anlattığım şeyler masalmış gibi 3 güne bir yeni bir şey anlat diyorlar.”

‘BU KADAR ANLATTIM NE YAPTINIZ?’

“Ulan kahpeler, biz ailemizin, yanımızdaki arkadaşlarımızın, evlatlarımızın, kendimizin can derdine düşmüşüz. ” diyen Peker,  paylaşımına şöyle devam etti: “Bunlar hala daha oyun zannediyorlar. Şerefsiz köpekler, sözde gazeteciler (namuslu olanlar baş tacı), ben bu kadar anlattım da ne yaptınız?

Tarihin en büyük skandalı olarak kabul edilen Amerika Başkanı Nixon’ı istifaya zorlayan Watergate Skandalı’nı, bir ufak hırsızlık vakasını gazetecilik yaparak eşeleyen iki gerçek gazeteci başarmıştır.”
Ben kendimi genç kardeşlerimizin gözünde bitirecek böyle bir kahpeliği asla yapmam. Gerçi ne yazık ki genç kardeşlerimiz de verdikleri söze sadık kalmadılar. Olayın magazine dönmesine izin verdiler. Hele bir tane namussuz gazeteci tartışma programında (bu gazeteci sözde muhalif bir gazeteci): ‘Zaten Sedat Peker gibi insanların lafına güvenilmez.” demiş. Bu tip yaratıkları bence anneleri tuvalette sıçarken yanlışlıkla doğurmuşlar; vicdandan, empatiden, duygudan yoksun olan köpek herif. Kıymetli dostlarım Yüce ALLAH’a yemin olsun benim şerefim söz konusu olduğunda, biri aileme saygısızlık yaptığında Azrail’le bile pazarlık yapmam, krallarını tanımam! Bayram gününde böyle kötü sözler söylemek istemezdim.”
‘GÖZYAŞLARIN İLERDE TUTUKLANACAK OLMANDANDIR’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik eleştirilerine devam eden Peker, şöyle devam etti: “Bizim kaşar sülüman tüm bu rezilliklerine rağmen yalandan gözyaşı döküyormuş. Şehitlerimiz için bunun döktüğü gözyaşlarının tek sebebi ileride tutuklanacak olması ve poliçe seslerini duyamayacak olmasıdır.
kaşar sülü ne senle ne de senin bu şerefsizlikleri yapabilmen için senin o bakanlıkta olmanı sağlayanlarla benim o hesabım bitmez, yemin ederim bitmez!”

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram