Osman Kavala ve Mücella Yapıcı hakkında "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" istenen Gezi davasında yarın kritik gün. Yarın yapılacak duruşmada mahkemenin karar vermesi bekleniyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına rağmen serbest bırakılmadığı gerekçesiyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından Türkiye’ye yönelik “ihlal” sürecinin başlatıldığı Osman Kavala hakkında yarın kritik karar bekleniyor.
Osman Kavala’nın da sanıkları arasında yer aldığı Gezi davasının son duruşmasında, mahkeme daha önce birleştirilmesine karar verilen Çarşı dosyasını bu davadan ayırmıştı.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı dosyanın esası hakkında mütalaasını açıklamıştı. Savcı, Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı hakkında “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti.
Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki soruşturmanın ise bu dosyadan ayrılmasını istemişti.
Duruşma 21 Mart’a ertelenmişti.
TAKSİM DAYANIŞMASI’NDAN AÇIKLAMA
Duruşma öncesi Taksim Dayanışması tarafından yapılan basın açıklamasında, “Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır. Gezi direnişinin tarihsel gerçekliği, tarafsızlığı çoktan tartışmalı hale gelmiş mahkemelerinizin zorlamasıyla değiştirilemez. Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Osman Kavala derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
‘SON DAVA ŞİMDİYE KADAR YARATILANLARIN EN TEHLİKESİ’
Hakkında müebbet hapis cezası istenen Mücella Yapıcı da “Benim hem mesleki hem de aydın olarak görevim kente yapılan hukuksuz müdahalelerin önlenmesi. Bu hukuksuzluklara karşı uygulanan şiddet karşısında halkın tepkisini ve bu tepkinin yarattığı umudu unutturmak isteyen iktidar aradan geçen zamanı fırsat bilerek başka bir Gezi tarihi yazmaya çalışıyor. Gelinen nokta, bu konuda bugüne kadar üretilen ve adına iddianame denilen senaryoların bir araya getirilmiş yeni bir versiyonundan ibaret. Bu yeni versiyon şimdiye kadar yaratılanların en tehlikelisi olarak karşımıza çıktı” açıklamasını yaptı.
