‘Mısır Libya’da Türkiye ile karşı karşıya gelemez’

Uzmanlar Mısır'ın Libya'da Sirte'ye bir operasyon yapılması halinde askerlerini göndereceğine dair çıkışın inandırıcı olmadığını belirtti.

KRONOS 22 Haziran 2020 DÜNYA

Libya’da Sirte ve Cufra’nın hakimiyeti üzerinden tansiyon yükselmeye devam ediyor.

Türkiye’nin desteklediği ve Birleşmiş Milletler tarafından da tanınan Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), son dönemlerde güçlenen pozisyonunu kalıcı hale getirmek için Hafter güçlerinin elinde olan stratejik Sirte ile Cufra şehirlerini almak istiyor. Hafter ise masaya güçlü oturabilmek için buraları elinde tutmaya çalışıyor.

UMH güçlerinin her iki kenti almak için hazırlıklarını arttırdığı bu süreçte Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’den gelen Sirte ve Cufra’nın “kırmızı çizgimiz” çıkışı, buraya UMH’den bir saldırı olması halinde Hafter’e desteğe hazır oldukları, Mısır askerlerinin müdahalede bulunabileceği yönündeki açıklamaları kafaları karıştırdı.

Mısır’ın tehdidinin ne kadar ciddi olduğu bilinmiyor. Bir diğer bilinmezlik ise Sirte ve Cufra nedeniyle Türkiye ile Mısır’ın Libya sahasında ve Doğu Akdeniz’de askeri olarak karşı karşıya gelip gelmeyecekleri.

Independent Türkçe pek çok kişinin merak ettiği bu soruları uzman isimlere sordu.

‘MISIR’IN BOYUNU AŞAR’

Eski Trablus Büyükelçisi Uluş Özülker, Mısır’ın açıklamasını ciddiye almadığını söyledi.

“Mısır, zaten Hafter’e para ve silah veriyor” diyen Özülker, “Onca desteğe karşın Hafter, başarı kazanamadı ve geriliyor. Hal böyle olunca Mısır müdahale edince neyi ne şekilde kurtaracak? Libya’ya girip savaşı kendisi mi yürütecek? Bütün dünyayı karşısına alır. Bu Mısır’ın boyunu çok aşar. Sirte konusunda Türkiye ile Rusya arasında müzakereler var. Mısır’ın müdahale şansı yok” diye konuştu.

Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Ercan Çitliıoğlu, Hafter’in masaya oturmak için çaba gösterdiğini ifade etti.

Sisi’nin Sirte konusunda yaptığı açıklamayı ateşkes anlaşmasıyla ilgili olarak Türkiye’yi ve UMH’yi masaya oturtmanın bir enstrümanı olarak gördüğünü kaydeden Çitlioğlu, “Yani eğer taraflar bir an önce ateşkes için masaya oturmazlarsa Mısır’ın da Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın desteğiyle çatışmaya dahil olabileceğini ima eden Sisi’nin askeri güç destekli bir kriz yönetimi uyguladığını söyleyebilirim” dedi.

‘EKONOMİSİ MÜSAİT DEĞİL’

Çitlioğlu buna karşın Mısır’ın Libya’da Türkiye ile sıcak çatışmayı göze almasının mümkün olmadığını belirterek, “Ne ekonomisi ne siyasi durumu müsait değil. Bu ateşkesin bir an önce sağlanması için yapılmış bir açıklama” dedi.

Çitlioğlu, ayrıca Mısır’ın Türkiye ile Libya sahasında çatışmaya girmek için ABD ve Rusya’nın tavrının ne olacağını kestirmeden, onay almadan harekete geçmesinin mümkün olmadığını da kaydederek, “Şu aşamada Rusya ve ABD’nin de Libya’da çıkarının farklılaştığını düşünürsek sadece Mısır açısından Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteği yetersiz kalır” diye konuştu.

Mısır ile Türkiye’nin zaten Mısır’da destekledikleri taraflar üzerinden dolaylı olarak karşı karşıya olduklarını ve bir vekalet savaşı yürüttüklerini öne süren Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ise buna karşın Mısır ile Türkiye’nin bire bir karşı karşıya gelmesi gibi bir risk görmediğini kaydetti.

Pekin şunları dile getirdi:

“Mısır’ın başta Sina’daki terör ve ekonomik olmak üzere ciddi başka sorunları var. Mısır’ın Türkiye’yi karşısına alması için ABD’yi de karşısına alması lazım. Mısır’ın Libya sınırında bir hava üssü var. Mısır Ordusu, Libya sınırında bizim tabirimizle bayrak göstererek, Türkiye’yi caydırmayı amaçlıyor. Ama Türkiye ile karşı karşıya gelecek bir gücü yok. Libya’ya müdahale etmesi demek Libya’nın işgali demek olur ki girdiği zaman bir daha çıkamaz,”

Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu da Mısır’ın doğrudan müdahalede bulunarak Libya’da Türkiye ile karşı karşıya gelmeyeceği görüşünde.

“Mısır, Sirte’nin düşmemesi için Hafter’e desteği arttırabilir ama direk müdahil olmaz” diyen Kuloğlu, “Mısır’ın Hafter’i desteklemesinin sebebi karşısındaki UMH’nin İhvan geleneğinden geliyor olması. Mısır, Müslüman Kardeşler üzerinden kendisine bir zarar gelmemesi için Hafter’i destekliyor ancak sadece bunun için Libya’da bir savaşa girmesi mümkün değil. Türkiye’nin ise farklı nedenleri var. Türkiye orada Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korumak ve Libya ile yaptığı ekonomik münhasır alanların paylaşımı anlaşmasının devamlılığı için orada” ifadelerini kullandı.

‘EŞİĞİ GEÇME İHTİMALİ VAR’

SWP bünyesindeki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi’nde Konuk Araştırmacı olarak çalışan Libya uzmanı Nebahat Tanrıverdi Yaşar, 2011 sonrası süreçte Mısır’ın çeşitli şekillerde Libya’da hep bulunan bir aktör olduğunu ancak varlığının bugüne kadar hep örtülü olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:

Bu nedenle de bu açıklamayı öncelikle bu anlamda olası bir politika değişikliği olarak kenara not almak gerekiyor. Bu nedenle de Mısır’ın Libya’da bugün gelinen noktada yeni hareket alanı, muhtemel araçları ve limitleri konusunda yeni bir eşikte olduğunu söylemek mümkün. Bu eşiği geçme ihtimali ciddi bir olasılık olarak hala masada, ancak şimdilik hedefin UMH ve Türkiye’nin Sirte ve Cufra operasyonlarını engellemek olduğunu görüyoruz. Öte yandan Libya’da özellikle son dönemde Rusya’ya kaybettiği alanı da kendini hatırlatarak geri kazanmaya çalıştığı da bir başka önemli motivasyon.

‘DENGELERİ DEĞİŞTİREMEZ’

Mısır’da gazeteci olarak da bulunan Semir Yorulmaz’ın görüşleri ise şöyle:

Mısır, UMH’nin ilerlemesi karşısında bir adım atacaktır ama bu adımı kolay olmayacaktır. Kısa vadede Mısır Ordusu’nun Sirte veya Cufra kapılarına dayanacağını düşünmüyorum. Böyle bir hazırlığı da yok. Mısır’ın ciddi sorunları var. Nahda Barajı’ndan dolayı Etiyopya ile sorunlar var. Ekonomik sorunları var. Kahire Deklarasyonu’ndan önce Mısır Ordusu’nun Libya’ya girdiği söylenmişti. Bunların sızdırılan haberler olduğunu düşünüyorum. Evet Mısır, Libya konusunda sessiz kalmaz ama ipleri eline alıp, dengeleri değiştirecek bir hamle de beklemiyorum.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram