Medyadaki savaş çığırtkanlığından dış politikanın içeride pekiştirdiği otoriterliğe, Çin'in ilginç finans stratejisinden sansürün aksi istikametteki etkisine...
Faruk Bildirici, farukbildirici.com: Türkiye, Ege denizinde ve Doğu Akdeniz’deki hükümranlık alanlarıyla ilgili tezlerinde ne kadar haklı olursa olsun, anlaşmazlığın giderilmesinin yolu zor kullanmak ve çatışmak olamaz. Gazetecilere düşen de gerginlik ne kadar tırmanmış olursa olsun, iki ülke arasında dostluğun korunması ve sorunun diplomatik yollardan giderilmesi için çaba harcamak olmalıdır.
Kazım Güleçyüz, Yeni Asya: Yine seslendirilmeye başlanan “Yedi düvelle savaştayız, bir asır önce Sevr’i nasıl parçaladıysak bugün de Mavi Vatan’ı öyle savunacağız” söylemleri, dıştaki sıkışmışlığın içeriye yine “beka” temasına bina edilmiş kutuplaştırma siyasetleriyle yansıtılacağının ifadesi.
Ceren Ergenç, Gazete Duvar: Çin en verimli yatırımlarını Türkiye’den sakınıyor ama finansal bağımlılık yaratacak hamlelerden çekinmiyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz, Çin’i Türkiye’ye doğrudan mali yardım tekliflerinde bulunmasını kolaylaştırıyor.
İskender Öksüz, Karar: Her yasak, her baskı, her abartı, her düşmanlık nutku demokrasinin duvarından bir taş daha götürüyor. Ve nereye yasak koyarsanız koyun, 21. asırda gerçeği 24 saat saklayamazsınız.
