Korona olan kanser hastası Erduran’ın eşi: Koğuşunda 30 kişi kalıyor, 5’i pozitif

22 Kasım 2019’dan beri tutuklu olan 20 yıllık fizik öğretmeni Erdoğan Erduran, cezaevine girmeden önce düzenli tedavi görmesi gereken bir kanser hastasıydı. Cezaevine girmesiyle tedavileri de aksayan Erduran’ın koronavirü testi de pozitif çıktı. Sıddıka Erduran, kanserli eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi.

KRONOS 03 Ekim 2020 GÜNDEM

Kanser hastası Erduran, cezaevinde koronavirüse yakalandı.

20 yıllık fizik öğretmeni Erdoğan Erduran, KHK ile kapatılan okullarda görev yaptığı gerekçesiyle ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla 22 Kasım 2019’da tutuklandı. Antalya Cezaevi’nde koronavirüse yakalan Erduran, ileri derecede prostat kanseri. 51 yaşındaki Erduran tutuklandığı sırada kanser hastası olup ve düzenli tedavi görmesi gerekirken tedavisi aksatıldı. Erduran’ın üç çocuğu bulunuyor.

Avukatının savcıdan karar çıkartarak hastaneye sevkini sağladığı Erdoğan Erduran’ın 22 Ekim 2020 tarihinde karar duruşması var. Ailesi sağlık durumunun göz önüne alınarak tutuksuz yargılanmasını talep ediyor.

“TEDAVİSİNE BAŞLANIRKEN TUTUKLANDI”

Sıddıka Erdoğan, Kronos’a eşinin son durumuyla ilgili bilgileri paylaştı. Eşinin 2,5 yıl kadar önce ağrılarının başladığını kaydeden Sıddıka Erduran, “Biz kanser olduğuna ihtimal vermiyorduk. Daha sonra prostat kanseri olduğunu öğrendik. Kanseri tam yayılma aşamasına geçmek üzereyken yani 2.evreye geçme zamanında öğrendik. Bağırsaklara sıçramış olabileceği söylendi ve hemen ameliyat edildi. O bölge temizlendi. Ameliyat sonrası durumunun iyi olduğu, bağırsaklara sıçramış olma ihtimalinin çok düşük olduğu söylendi fakat değerler beklenildiği gibi düşmedi. Psa denilen bir değer var. Bu değerin ameliyattan sonra sıfır veya sıfıra yakın olması bekleniyor. 0.5 üstünde ise riskli kabul ediliyor. Ameliyat sonrasında değerleri 0.6 ile 0.7 arasındaydı. Doktoru riske atamayız hemen ışın tedavisine başlamalıyız dedi. 33 seanslık çok yoğun bir ışın tedavisi gördü. O tedavinin de yan etkileri oldu. Bağırsakları yapışma yaptı. Sıkıntılar yaşadı ama en azından hastalığı yavaşlattı. Fakat psa değeri düşmediği için hormon tedavisine başlanmasına karar verildi. O sırada tutuklandı” dedi.

Erdoğan Erduran

TUTUKLANINCA TEDAVİSİ AKSADI

Eşi tutuklanınca tedavisinin de aksadığını belirten Erduran, “İçeri girdikten sonra sadece bir kere mahkeme kararıyla hastaneye götürülüp adli tıp raporu alındı. Fakat tedavisine yönelik bir şeye hiç başlanmadı zaten. 3 ayda bir kontrollerinin yapılması söylendi ama hiçbir kontrole götürülmedi. Son 2 aya kadar kontrole götürülmedi. Eşim devamlı içerde dilekçeler yazdı. Dilekçelere sonuç alamadı. Eşimin bana şunu dediğini hatırlıyorum “Artık sürekli dilekçe yazmaktan bıktım. Hiçbir netice alamıyorum” şeklinde konuştu.

İĞNE VE İLAÇ TEDAVİSİNE BAŞLANDI

Eşinin psa değerlerinin yükseldiğine dikkat çeken Sıddıka Erduran, “En sonki mahkeme öncesinde biz tekrar hastaneye götürülmesini ve adli tıp raporu alınmasını talep ettik. Mahkeme onayladı. Onun üzerine yaklaşık 2 ay önce hastane sürecimiz başladı. O zamana kadar götürülmediği için durumu bilmiyorduk. Psa değerinin 1.55e kadar yükseldiğini öğrendik. Değer 2ye kadar yükseldiğinde kemoterapi başlanması gerekiyor. Doktoru kemoterapiye geçmeden önce iğne ve ilaç tedavisini deneyelim demesiyle tedaviye başlandı. Her gün ilaç kullanıyor ve ayda bir kere iğnesi vuruluyor” dedi.

“SON İKİ AYDIR ÇOK YIPRANDI”

Eşinin kanserli olması nedeniyle hayatından endişe duyduğunu belirten Sıddıka Erduran, “Hastaneye her götürülüp getirildiğinde cezaevinde 14 gün karantinaya girmesi gerekiyor. Fakat her seferinde farklı bir koğuşa alınıyor. O koğuşta farklı sıkıntılarla karşılaşıyor. Bu durum eşimi çok yıprattı. Son 2 aydır çok fazla yıprandı. Zaten değerleri yükselmişti şuan da ne durumda hiç bilmiyorum. Bu durumda değerlerin daha da artmasından korkuyorum açıkcası çünkü moral çok önemli. İçeri girdikten sonra değerlerin birden bu kadar yükselmesi zaten normal değil. Üstüne şu yaşadığı son şeyler hiç normal değil. Hastalığın daha da kötü gitme olasılığı çok yüksek. Bir gün önce covid pozitif çıktığını öğrendik. Bu durumun eşimin sağlığını nasıl etkileyeceğini bilmiyorum. Direnç gösterebilecek mi? Bağışıklığı bütün kanser hastaları gibi çok düşük. Covid olmasının sağlığını nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz” ” değerlendirmesinde bulundu.

BEŞ GÜN BANYO YAPAMAMIŞ

Eşinin bulunduğu cezaevinde sıcak su sorunu nedeniyle banyo yapamadığını kaydeden Sıddıka Erduran, şöyle devam etti: “Bir defasında görüşüne gittiğimde eşim kaç gündür yıkanamadığını söyledi. Antalya’da yaz aylarının en sıcak zamanları ve geçici koğuşta oldukları için vantilatörleri bile yok. Ortam çok sıcak ve doğru dürüst hava alan bir yer değil. Bulunduğu koğuşa 3 gündür hiçbir giysisi getirilmemiş. Eşim ‘Hiçbir eşyam yok şuan. Sabunum bile yok. Sürekli koğuşa bugün gideceksin, öbür gün gideceksin diyerek eşyalarımı vermediler’ dedi. Daha sonra öğrendiğim ki 5-6 gün boyunca bu durum devam etmiş.”

“KANSER HASTASI İÇİN DAHA FAZLA TEDBİR ALINMASI LAZIM”

Eşinin, hastaneden getirildikten sonra konulduğu koğuşun çok küçük olduğunu söylediğini aktaran Sıddıka Erduran, “Hastaneden geldikten sonra koyulduğu başka bir koğuşun ise çok küçük olduğunu söylemişti. ‘4-5 kişi kalıyoruz ve biri sürekli sigara içiyor’ dedi. O küçük ortamda birinin devamlı sigara içtiğini düşünün. Daha sonra şikayet ettiğinde o kişi başka koğuşa konulmuş fakat gelen kişi yine aynı şekildeymiş. Bir kuralı olmalı, kanser hastası biri ya o kişilerle beraber koğuşa konulmamalı ya da mekan geniş olmalı. Her bir odada birer kişi bulundurulmalı. Devletin daha fazla tedbir alması gerekiyor. Şartların düzeltilmesi lazım” dedi.

“KARANTİNA KOĞUŞUNDA 30 KİŞİ KALIYOR, 5’İ POZİTİF ÇIKTI”

Eşinin karantina koğuşunda 30 kişiyle kaldığını da belirten Sıddıka Erduran, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk gün karantina koğuşunda kaldığı gece bir adam koğuşu kundaklamaya çalıştı. Bunlar şuan aklıma gelen durumlar. En son kaldığı karantina koğuşunda 30 kişi kalıyorlar. Karantina koğuşu deniliyor ve 30 kişi aynı yerde kalıyor. O insanlar aynı yerde yemek yiyor, aynı yeri paylaşıyor. Adı karantina ama karantinayla alakası yok. O koğuşta kalan 5 kişide covid çıktı. 5 kişi hastaneye götürüldü. O kişiler gittikten sonra 25 kişi aynı koğuşta tutulmaya devam edildi. Test yapıldığında pozitif çıkan 5 kişi götürüldü ama test yapıldıktan sonra geçen 24 saatte diğerlerine bulaşmadığının garantisi yok. Daha sonra biz eşime de bulaşmış olabileceğinden endişelendik. Fakat aynı yerde tutulmaya devam etti. Perşembe günü eşimin araması gerekiyordu, aramadı.”

10 GÜN ÖNCE ‘ÖLÜME TERK EDİLMİŞ GİBİ HİSSEDİYORUZ’ DEMİŞ

Erduran, en son 10 gün önce konuştuğu eşinin, “Moralimizi çok yüksek tutmaya çalışıyoruz ama ne kadar yüksek tutmaya çalışsak da kendimizi çok izole edilmiş hissediyoruz. Gardiyanlar kollarıyla iterek yemekleri veriyorlar, çekip gidiyorlar. Ölüme terk edilmiş gibi hissediyoruz. Hakkınızı helal edin. Çocuklarımı bir daha görebilir miyim bilmiyorum” dediğini aktardı.

“BİR İSİM VERDİ, BUNU YAZ, HAKKI KALMASIN DEDİ”

Sıddıka Erduran, şöyle devam etti: “Daha sonra ise eşim bir isim verdi “Bunu bir yere yaz” dedi. Kim olduğunu sorduğumda ise önceki koğuşta kaldığım kişilerden biri, kettle almıştı. Karantinada kaldığım için o koğuşa bir daha gidemedim. Eğer bana bir şey olursa hesabına para yatır hakkı geçmesin dedi.”

“CEZAEVİ KORONA OLDUĞUNU HABER VERMEDİ”

“Perşembe günü kapı çaldı sağlık görevlileri geldi ‘Eşiniz covid+ çıktı’ dedi öyle öğrendik. Yoksa cezaevi arayıp söylemedi. Görevliler gittikten sonra cezaevi aradığımda eşimin kanser hastası olduğu hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledim ‘Biliyoruz şuan durumu iyi’ dedi. Sağlık görevlilerden öğrendiğimi neden cezaevinden bilgi verilmediğini sorduğumda ‘Biz size bilgi vermek zorunda değiliz’ dendi. Eşimin hastaneye götürülmesi gerektiğini tekrar söylediğimde ‘Biz gerek olursa götürürüz’ dedi. Daha sonra yüzüme kapattı.”
(HALE UZUN)

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram