Koç o sözlerin bedelini mi ödüyor?

Erdoğan kimi ya da kimleri işaret ederse bürokrasi dümeni o tarafa kırıyor. Yandaşlar ihya olurken, tarafsız kalan işadamları bile bedel ödüyor. Erdoğan nezdinde Otokar, Koç ve Ülker “kifayetsiz” olarak kalmaya devam edecek. Koç’un cezası ne zaman mı bitecek? Erdoğan iktidarda kaldığı müddetçe o ceza bitmeyecek.

TURHAN BOZKURT 20 Şubat 2022 HABER ANALİZ

Türkiye’nin en büyük holdingi Koç ne vakit bir ihale kazansa nihai onay safhasında iptal ediliyor. En son İstanbul’un en büyük yat limanı (marina) olan Kalamış ihalesini kazanan Koç Holding’in hevesi yine kursağında kaldı.

2014 yılında kazandığı ihale, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından iptal edilmişti.

1.291’i denizde ve 220’si karada olmak üzere toplam 1.511 yat bağlama kapasitesi ile Türkiye’nin 2’nci, İstanbul’un en büyük yat limanı olan Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, İstanbul’da toplam kapasitenin yüzde 24’ünü, Türkiye’nin ise yüzde 6’sını temsil ediyor.

Böylesine devasa bir limanın 40 yıllığına işletme hakkını kim “hayır” diyebilir?

Koç ailesi 2’nci defa kazandıkları ihalede bu defa son dakika sürprizi beklemiyordu. Zira Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı koltuğuna geçtiği 3 Haziran 2018 tarihinden itibaren Ali Koç’un Saray ile irtibatı kavi tutmuştu.

ALİ KOÇ’UN SARAY ZİYARETLERİNE RAĞMEN NETİCE HÜSRAN

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık Saray’da ağırladığı Ali Bey’in mevcudiyeti sayesinde Fenerbahçe-Kalamış Marina’yı selametle devralacaklardı. Amma velakin Koç’un karargâhı Nakkaştepe’de yapılan hesap Ankara’da tutmadı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç (solda), sık sık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ediyor.

12 Kasım 2021’de ihaleyi onaylayan Erdoğan limanın devir işlemlerini 19 Ocak 2022’de yine kendi imzasıyla iptal etti. Ali Koç kozu da işe yaramamıştı.

Kalamış, Koç’un iptal edilen ne ilk ne de son ihalesiydi. Erdoğan 2012 yılında Koç’un Murat Ülker ile birlikte kazandığı otoyol ihalesinin üzeri Erdoğan tarafından çizilmişti.

Koç, Ülker ve Malezyalı UEM Group’tan müteşekkil ortaklık 8 otoyol, Fatih ve Boğaziçi köprülerinin 25 yıl süreyle işletme hakkı için 5,7 milyar dolar teklif etmişti.

Dönemin başbakanı Erdoğan ise, “7 milyar doların altı vatana ihanettir.” diyerek, iptalin işaret fitilini ateşlemişti. O sözlerden kısa müddet sonra 23 Şubat 2012’de otoyol-köprü ihalesi iptal edildi.

20 OCAK 2011: Başbakan Erdoğan, Koç ailesinin etkin olduğu Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) 41’inci Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yapmıştı.

OTOYOL VE MİLGEM İHALELERİ DE KOÇ’UN ELİNDEN ALINDI

Otoyol ihalesi ile başlayan iptal zincirinde sıradaki halka Millî Gemi (MİLGEM) projesi oldu. Koç’un iştiraki RMK Marine Tersanesi, MİLGEM için 1,1 milyar euro teklif etmişti. En yüksek teklifi vermesine rağmen Koç yine hüsrana uğramıştı.

17/25 Aralık 2013 rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ile kopan fırtınanın ortasında internette bir telefon tapesi yayınlanmıştı. Ses kaydına göre, dönemin başbakanı Erdoğan ihalenin Koç’a gitmemesi için armatör Metin Kalkavan’a telkin ve tavsiyede bulundu.

İki isim arasındaki telefon görüşmesinin MİLGEM ihalesinin Koç’un elinden alınacağı 3 Ağustos 2013 tarihinden 5 ay öncesinde olması dikkati çekmişti.

Erdoğan, Kalkavan’ın ihalenin tam rekabetle yapılmadığına dair Başbakanlık Teftiş Kurulu’na, Başbakanlık İleşitim Merkezi’ne (BİMER) ve kendi özel kalemine yazılı müracaatta bulunmasını istiyor. Kalkavan, “BİMER ne?” diye sorunca Erdoğan harfleri şehir isimleri ile kodlayarak telaffuz ediyor.

İkinci görüşme ise, Kalkavan’ın şikâyeti üzerine ihalenin iptal edilmesinin hemen akabinde.

İhaleyi kendilerine vermek için mutabakata vardıklarını belirten Erdoğan, Kalkavan’ın vereceği fiyatı ona göre ayarlamasını istiyor: “ Alternatif teklif daha cazip olmasına rağmen kabul etmedik, sana ikinci bir şans verdik.”

15 KASIM 2012: Başbakan Erdoğan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile birlikte OTOKAR tesislerinde incelemelerde bulunmuştu.

ERDOĞAN, KOÇ’U ALTAY TANKI İLE NASIL VURDU?

Siyasetteki yeni oluşumları değerlendiren Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, ‘‘Bu iş para meselesidir’’ derken, ‘‘Tayyip Bey’de çok para olduğunu öğrendik, 1 milyar dolar biriktirmişler, nasıl biriktirdilerse’’ diye konuştu.

Koç’a son darbeyi hükûmetin yerli ve millî tank” diye ilan ettiği Altay Tankı Projesi’nde yedi. 30 Mart 2007’de dönemin Savunma Sanayi İcra Komitesi’nin toplantısında ele alınan millî tank projesine davet edilen ve seri üretim için nihai teklifini 2016 yılında veren Koç Holding’in iştiraki Otokar’a 3 Haziran 2017 tarihinde ret cevabı verildi.

Koç’u teknik açıdan kifayetsiz bulan Savunma Sanayi Başkanlığı, Altay Projesi’ni “Erdoğan’a aşığım.” diyen işadamı Ethem Sancak’a verildi. Oysa Sancak’ın ne tesisi ne de savunma sanayiinden bir tecrübesi vardı.

Tesis açığı dahiyane bir şekilde kapatıldı. 1971’den beri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uhdesinde zırhlı taşıtların bakım-onarımı ile gece görüş dürbünü gibi kritik teçhizatın imalatını üstlenen Tank-Palet Fabrikası Erdoğan’ın onayı ile bilabedel Sancak’ın sahibi olduğu BMC’ye devredildi.

ETHEM SANCAK GİTTİ, FUAT TOSYALI GELDİ: TANK YİNE YOK

Sancak şirketin yüzde 25,50’sini Talip Öztürk’e devretmişti. Öztürk’ün ağabeyi Galip Öztürk adam öldürmeye azmettirmek suçundan müebbet hapsi mahkum edilmiş, ancak Yargıtay’ın kararı onamasına günler kala Gürcistan’a kaçmıştı.

Sancak, BMC’nin yüzde 49’unu ise Katar Silahlı Kuvvetleri’ne devretmişti. 2021 yılı başında Sancak ve Öztürk’ün hisselerini Erdoğan’ın yönetim kurulu başkanlığı koltuğunda oturduğu Türkiye Varlık Fonu’nda yönetim kurulu üyeliği görevini ifa eden işadamı Fuat Tosyalı’ya sattı.

Hisselerin, paraların havada uçuştuğu günler günleri kovalarken aradan geçen 6 yılın sonunda Altay tankının maketi ile avunuyoruz.

Koç’tan alınıp Erdoğan’a yakın işadamlarına verilen ihaleler silsilesinin ticari, ekonomik veya teknik bir gerekçesi yok.

Bu tamamen Erdoğan’ın Koç’a kestiği cezanın tahsilat şeklinden ibaret. Aksi hâlde sadece 2021 yılında 346,7 milyar TL satış hasılata ve 15,5 milyar TL net kâra imza atan Türkiye’nin en büyük holdinginin kazanamadığı bir ihaleyi kim kazanabilir ki!

3 NİSAN 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koç Holding’in iştiraki TÜPRAŞ’ın tesis açılışına katılmıştı.

ERDOĞAN, RAHMİ KOÇ O SÖZLERİN BEDELİNİ ÖDETİYOR

Erdoğan’ın Koç ile yıldızı ötene beri hiç barışmamıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildiği 1994’te de Koç ile Erdoğan arasında soğuk rüzgârlar esiyordu.

Erdoğan AKP’yi kurmaya karar verdiği günlerde Rahmi Koç, Erdoğan’ı rahatsız edecek sözler sarf etmişti. 5 Ağustos 2001 tarihli nüshasında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç’un çarpıcı beyanları manşetten yayımlanmıştı.

Rahmi Bey o mülakatta Erdoğan’ın mal varlığını ilk kez ifşa etmişti: “Şimdi Tayyip Erdoğan yeni bir misyona soyunuyor. Bu iş para meselesi. Tayyip Erdoğan’da çok para olduğunu radyolardan dinledik. 1 milyar dolar para biriktirmişler, nasıl biriktirdilerse!”


 

Rahmi Bey, takiyye yaptığını iddia ettiği Erdoğan’ın “yenilikçi ve demokrat olacağına” dair sözlerine de itimat etmediğini belirtmişti.

Şu ifadeler aynı mülakattan: “Tayyip Bey, kendini yenilediğini söylüyor, ben kendisini çok yenilediğine inanmıyorum. Bunlar bir misyon yürütüyorlar’’

Erdoğan bu sözleri sineye çekecek bir siyasetçi değil. Kendi safında olmayanları ekonomik olarak cezalandırmakta son derece mahir.

Rahmi Bey’in oğlu Mustafa Koç’un (Doğum: 29 Ekim 1960-Ölüm: 21 Ocak 2016), Hürriyet’in 4 Mart 2014 tarihli nüshasında “Koç: Ananaslar gayet lezzetliydi” başlığıyla yayımlanan mülakatı da Erdoğan’ın öfke katsayını katlamıştı.

 

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel (soldan 2’nci), Koç Holding Arçelik temel atma töreninde. Holdingin kurucusu Vehbi Koç (sol başta), 20 Şubat 1996’da hayatını kaybetmişti.

ERDOĞAN: BİTARAF OLAN BERTARAF OLUR

Yakinen tanıyanların ifadesiyle Erdoğan kendisine sadık olanları da kendisini tahkir edenleri de asla unutmaz. “Bitaraf olan bertaraf olur.” sözü de Erdoğan’a ait.

Yeşilçam filmlerindeki gibi… “Bir zamanlar tahkir ettiğiniz o fakir ve gururlu Anadolu çocuğunu hatırladınız mı? İşte o benim!” repliğinde yarım kalmış hesabı seneler sonra görmeye gelen karakterle Erdoğan’ın tarz-ı siyaseti arasında kuvvetli bir bağ var.

Erdoğan için her şey hedefe götüren vasıtalardan ibaret. O kimi ya da kimleri işaret ederse bürokrasi dümeni o tarafa kırıyor. Yandaşlar ihya olurken, tarafsız kalan işadamları bile bedel ödüyor.

Erdoğan nezdinde Otokar, Koç ve Ülker “kifayetsiz” olarak kalmaya devam edecek.

Sancak, Katmerciler, Hattat, Limak, Kolin, Cengiz, Albayrak, Kalyon, Kiler, Çalık, Kalyon, MAPA, Demirören, Yıldızlar SSS ve Torunlar gibi AKP’nin gözde işadamları ise Hazine garantili ihalelerle servet transferine köprü teşkil edecek.

Koç’un cezası ne zaman mı bitecek? Erdoğan iktidarda kaldığı müddetçe o ceza bitmeyecek.

2005 yılında Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ’nin (TÜPRAŞ) Koç’a verilmesi ise, tek başına bu acı hakikati değiştirmeye yetmez. Nitekim o ihale Erdoğan’ın acemilik dönemine rastladı.

Ustalık döneminde böyle hatalar yapılır mı hiç?

İletişim için:
[email protected]

Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/