3 Temmuz’a da bir girsen diyorum Sedat abi!

Biliyorum, şu an kendinizi tam güvende hissetmediğiniz için video çekmekte zorlanıyorsunuz ama ilk fırsatta 3 Temmuz şike olaylarına da girer misiniz be Sedat abi? Video şart değil, twit de olur!

NECATİ KOLA 03 Temmuz 2021 GÖRÜŞ

Sedat abi, kaç haftadır, örtbas edilen ya da ‘kumpas’ denilerek kapatılan olaylarla ilgili iddialı açıklamalar yapıyor, önemli bilgiler veriyorsun. Tripot ve kamerayı şu 3 Temmuz şike olaylarına da çevirsen nasıl olur? Hani şu Hidayet Karaca’ya 1406 yıl ceza verilerek kapatılmaya çalışılan ‘ekim dikim’ işlerine diyorum!

Milyonlarca Türk insanı gibi ben de videolarınızı, twitlerinizi bazen eğlenerek, bazen iğrenerek, bazen de öğrenerek izliyorum Sedat abi! Genel olarak söylediklerinizi, yazdıklarınızı kaçırmamaya çalışıyorum.

Zira daha önce bilinen, yazılan ancak örtbas edilerek unutturulmaya ya da ‘kumpas’ denilerek kapatılmaya çalışılan olaylarla ilgili önemli bilgiler veriyor, bazı kişilerin etlerini parça parça koparıyorsunuz! (Mecazi anlamda)

Sedat abi, eski istihbaratçı Hanefi Avcı, iyimser bir tahminle sizin anlattıklarınızın, bildiklerinizin ancak yüzde 10’u olduğunu söylüyor. Zaten siz de çok şey bildiğinizi, hepsini sırayla anlatacağınızı ifade ediyorsunuz.

Biliyorum, şu an kendinizi tam güvende hissetmediğiniz için video çekmekte zorlanıyor, bildiklerinizi twitlerle paylaşıyorsunuz ama ilk fırsatta 3 Temmuz şike olaylarına da bir girer misiniz be Sedat abi?

“ANLATMADIĞINIZ YÜZDE 90’LIK KISIMDA ŞİKE OLAYLARI DA VARDIR DEĞİL Mİ?”

Zira siz futbol dünyasıyla da iç içeydiniz. Başta Aziz Yıldırım olmak üzere şike dosyasında adı geçen birçok isimle samimiydiniz. Henüz anlatmadığınız yüzde 90’lık kısımda şike olaylarıyla ilgili de konuşacaklarınız, anlatacaklarınız vardır elbette değil mi?

Videolarınızda haktan, adaletten çok bahsediyorsunuz ya hani Sedat abi! 3 Temmuz şike soruşturmasında kumpas kurdukları gerekçesiyle Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’ya 1406 yıl, eski polis memuru Lokman Yanık’a 161 yıl 8 ay, dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’a 1972 yıl 10 ay hapis cezası verildi geçtiğimiz günlerde.

Fenerbahçe’nin 2010-11 sezonunda şampiyon olması için ‘tarlaların sürüldüğünü’, birçok maçta ‘ekim dikim’ yapıldığını herkesten daha çok siz biliyorsunuz öyle değil mi Sedat abi? E o zaman haksız yere yukarıdaki isimlere bu kadar ceza verilmesi doğru mu?! Hak ve adalet için, şike olaylarına karışanların da etlerini parça parça koparamaz mısınız be abi? (Mecazi anlamda)

TÜRK FUTBOLUNDA HER KAPI PEKER’E ÇIKIYOR…

Gazeteci Ecevit Kılıç, 2003’te yazdığı, 3 Temmuz sürecinin ardından ise güncellediği ‘Kirli Kramponlar’ adlı kitabıyla ilgili konuşurken, futboldaki şike soruşturmalarında karşısına sürekli sizin ve ekibinizin çıktığını söylüyor Sedat abi!

Şu cümleler ona ait: “Türk futbolunda şike kültürünü sürdüren bir çete ve etrafında bir sürü isim var. 1997-98’den başlayarak bugüne geldiğimizde karşımıza Sedat Peker çıkıyor! Onunla birlikte DGM’de yargılanan kulüp başkanları, menajerler, teknik direktörler ve onun gücünden yararlanan futbolcular var. Mecnun Odyakmaz ismi çok önemli. Bülent Uygun sonradan yapıya dahil oldu. Olgun Peker, eskiden beri içinde. Trabzonspor eski 2. Başkanı Atilla Yıldırım vardı, daha sonra çekildi. Dönem dönem kardeş Vedat Peker, Rizespor’da başkanlık yaptı. Tepede Sedat Peker, etrafında bunlar var. Olgun Peker’in yürüttüğü bir menajerlik şirketi var. Dört büyüklerdeki yerli futbolcu transferlerinde söz hakkı tamamen bu şirkette. Bununla kalmıyor. Sedat Peker, her futbolcunun düğününe hediye gönderir. Kumarda, Borsa’da para kaybeden ona gider. Bütün bunlar geri alınır. Sergen Yalçın mesela, kumarda dolandırılmış. Peker, o parayı geri almış. Bu, kulüp yöneticileri için de cazip. Almak istediğin bir futbolcu varsa, bunu bu çete üzerinden yapabiliyorsan, daha ucuza mâl edebiliyorsun!”

Gazeteci Ecevit Kılıç’ın şike süreciyle ilgili röportajı halen Sabah’ın internet sitesinde duruyor.

“AZİZ YILDIRIM’LA ÇOK GARİP BİR KADER BİRLİĞİ VAR!”

Ecevit Kılıç şöyle devam ediyor abi: “Sedat Peker, Susurluk döneminin içinden çıkan bir figür. Devletin ya da ona bağlı olanların verdiği birtakım görevleri var. Yargılanıyor ama etkinliğini futbolcular üzerinden legalize etme çabasına giriyor. Kendini meşru kılmak istiyor. 2002 Dünya Kupası’nda röportaj yapıyorduk. Milli Takım’da bir futbolcu çok kötü oynuyordu ve ‘Şimdi arayayım da, bunu oyundan çıkarttırayım!’ dedi. Öyle bir gücü var! Bu gücü, kulüp yönetimleri ve Federasyon’la olan ilişkilerinden aldı! Sivasspor’u, bir dönem Rizespor’u, Giresunspor’u kontrol altında tutuyorsunuz. Bülent Uygun, Eskişehirspor’de devam etseydi orası da kontrol altında olacaktı! Ona yakın isimler ya teknik direktör ya da kulüp başkanı oluyor. En etkin olduğu yer ise Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım! Aziz Yıldırım’la çok garip bir kader birliği var!”

Sedat abi, biliyorum, kızlarınıza ve eşinize yapılanlardan sonra çok kızdınız ve belli isimler üzerinde yoğunlaşıyor, sırayla onların etlerini parça parça koparıyorsunuz! (Mecazi anlamda)

Hidayet Karaca, Nazmi Ardıç ve Lokman Yanık’ın da eşi, çoluk çocuğu var be abi!

En kısa zamanda 3 Temmuz videolarınızı ya da twitlerinizi bekliyoruz.

Kendine dikkat et Sedat abi!

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com