Hiç hayra alâmet değil: ‘Nöbetçi Adalet Bakanı’ Bekir Bozdağ portresi

Allah biliyor bu hafta niyetim Rıdvan Dilmen’i yazmaktı. Dilmen ‘Tepeden’ aldığı tam destekle Futbol Federasyonu Başkanlığı için yıllardır operasyon çekiyor ya. Onun ‘şeytanlıklarını’ yazacaktım.

Sonra önüme Bekir Bozdağ’ın tweetleri düştü. Hani Fazıl Say’a saydırdığı tweetler var ya işte onlar. Sanatçının ideolojisi olmazmış, sanatçı siyasette taraf tutmazmış falan filan. İçimden ‘Orhan Gencebay’la Yavuz Bingöl’e diyor zaar’ diye geçirirken, ‘Hadi’ dedim Bekir Bozdağ yazayım bugün.

Adalet Bakanlığında devir-teslim töreni yapıldı. Yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, görevi eski bakan Abdülhamit Gülden devraldı.

BOZDAĞ’IN TEKRAR GELMESİ MEMLEKET İÇİN HAYRA ALAMET DEĞİL

Başladım yazıyı kafamda yazmaya. Üstüne bir de gece yarısı ‘ataması’ gelmesin mi? Zat-ı muhterem 6 yıllık aradan sonra yeniden Adalet Bakanı olunca el mecbur geçtim bilgisayarın başına.

Şimdi baştan söyleyeyim. Bekir Bozdağ’ın gelişi memleket için hayra alamet değildir.

Neden, derseniz; demek ki Abdülhamit Gül gibi görev süresi boyunca her dakika hukuku katleden bir isim bile Erdoğan’ı ‘kesmemiştir’ de ondan. Abdülhamit Gül’ün arada bir söylediği ‘hukuk önde gider’ falan sözleri bile Erdoğan’ı rahatsız etmiştir de ondan. Erdoğan öyle sözleri sevmez. Ona ‘Siz kapıyı bacayı kırın kararı sonra çıkartırız’ diyen İçişleri Bakanı Soylu gerekir de ondan.

HANİ ÖLÜM TİMLERİ VAR YA BEKİR BOZDAĞ DE ERDOĞAN’IN ‘ZÜLÜM TİMİ’DİR 

Hani Hollywood filmlerinde ya da haberlerde gördüğümüz ‘Ölüm Timi’ muhabbeti var ya. Bekir Bozdağ yeniden Adalet Bakanı olmuşsa, Erdoğan ‘Zulüm Timi’ kuruyor demektir. Hele bunun arkasına Efkan Ala da bakanlığa getirilirse işin rengi belli oldu demektir.

Zaten Ankara’da uzun zamandır Mart ayında başlayacağı planlanan bir dizi operasyondan bahsedilip duruluyor.  Benden duymuş olmayın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a ‘yolsuzluk’ soruşturması açılması falan gündemde. Gerisini anlı şanlı gazeteciler araştırsın. Biz dönelim yazımıza.

DAVA KAZANAMAYAN BEKİR OLARAK BİLİNİYOR MEMLEKETİ YOZGAT’TA

Bekir Bozdağ, 1965 Yozgat Akdağmadeni ilçesi doğumlu. Rabb’imin onu bize şaka olarak gönderdiği belli ki, 1 Nisan’da dünyaya gelmiş Bozdağ. Mehmet Duran’dan olma Nuriye Hanımdan doğma Bekir Bozdağ, ilk, orta ve liseyi doğduğu ilçede tamamladı. Önce Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni ardından Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Yüksek lisansını da Uludağ Üniversitesi’nde Dinler Tarihi üzerine yapan Bozdağ, bir süre kamuda  görev yaptıktan sonra avukatlığa başladı. Valla memleketinden haber uçuranların yalancısıyız, Bekir Bozdağ avukatlık yaparken ‘dava kazanamayan Bekir’ diye anılırmış baba toprağında söylemiş olayım.

Siyasete de üniversite yıllarında ilgi duyuyordu Bekir Bozdağ. Ailesi Milli Selamet-Refah Partisi geleneğinden geliyordu kendisi de o yolda devam etti. İlk siyasi tecrübeyi 1999’da yaşadı Bozdağ. Yerel seçimlerde Fazilet Partisi’nden Akdağmadeni belediye başkanlığı için aday olan Bozdağ, yüzde 26 oyla ikinci sırada kaldı. AKP 2002’de kurulunca da soluğu AKP’de aldı. AKP’nin Yozgat kurucuları arasında olan Bozdağ, 2002 seçimlerinde AKP Yozgat Milletvekili olarak meclise girdi.

ERDOĞAN’A KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLMANIN ÖDÜLÜNÜ ALDI HEP 

Partide ‘katıksız’ Erdoğancı olmakla ünlenen Bozdağ, teşkilat başkanlıkları falan yaparak siyasete ısındı. Erdoğan da bu gözü kara destekçisini es geçmedi elbette. Seneler 2012’yi gösterirken AKP’de saflar ayrılmaya başlamıştı yavaş yavaş. Erdoğan Abdullah Gül’cü olmasıyla bilinen Sadullah Ergün’ün yerine 2012’de Bekir Bozdağ’ı atadı.

Kayıtsız şartsız Erdoğan’a teslim olmanın ödülünü alan Bozdağ, hünerlerini 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması ve 15 Temmuz sonrası gösterdi asıl. 2012 yılından Temmuz 2017’ye kadar 3 hükümet döneminde Adalet Bakanı olarak görev yapan Bozdağ, Erdoğan’ı hiç pişman etmedi. Özellikle 17-25 Aralık sonrası yaşanan her kıyımda, her hukuksuzlukta bizzat imzası olan isimdi. HSYK’nın yapısındaki katekülli ile yapılan değişiklikler, savcılara hakimlere görevden el çektirmeler, meslekten atmalar aklınıza gelen her adaletsizliğin mimarı değilse de uygulayıcısı olarak tarihe geçen isimdi Bozdağ.

DİYANET’TEKİ ŞAFİ VE ALEVİLERİ BİLİYORUZ AMA FİŞLEMİYORUZ !

Bekir Bozdağ demokratik bir kişiliğe sahiptir mesela. Her iki konuşmasından birinde ‘Tutukluluğa’ karşıyım derdi Allah’ı var. Amma ilk falsoyu 2013’te ‘Hacı Bektaş Şenlikleri’nde yumruklu saldırıya uğrayınca verdi. Zanlıyla ilgili tutuksuz yargılanma kararına çok içerlemişti Bozdağ. ‘Umarım bu kararı veren hakimler bir gün yumruk yemez’ diyerek ‘kendine hukukçu’ olduğunu dosta düşmana gösteriyordu. Bozdağ’ın yediği yumruk sonrası Hacı Bektaş ilçe emniyet müdürü, Nevşehir il koruma müdürü ve 3 polisin açığa alındığını da ekleyeyim de demokrasi anlayışımız pekişsin.

Renkli bir kişiliktir Bekir Bozdağ. 2014’te yaşanan ‘Diyanet’te fişleme’ tartışmalarına yaptığı unutulmaz katkı ile hatırlarız kendisini. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Sünni olmayanların fişlendiği iddialarına, ‘Diyanet’te Şafi ve Aleviler de var. Hepsini biliyoruz ama fişlemiyoruz!’’ demek suretiyle kendi kendine ironi yapmışlığı bile vardı.

Bozdağ, şimdinin Cumhurbaşkanı dönemin başbakanı Erdoğan’ın, ‘Kızlı erkekli öğrenci evlerinde kalıyorlar. Bu tarz hayat bizim inancımıza uygun değildir’ sözlerinin Anayasa’da karşılığı olduğunu söyleyerek de hukukçuları mezarında ters çevirmiş insandı.

2010’da Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in görevden alınması hadisesinde baş roldeydi Bekir Bozdağ. Cihaner, İsmail Ağa cemaatini soruşturduğu gerekçesiyle görevden alınmış, ortalık ayağa kalkmıştı. Hatta bizzat Cihaner, ‘İsmail Ağa cematini soruşturdum diye Cemil Çiçek tarafından tehdit edildim’ diye açıklama bile yapmıştı. Cihaner’e en büyük tepkiyi o zaman Bozdağ veriyordu Meclis sıralarında.

‘MAĞDUR TECAVÜZCÜSÜYLE EVLENSİN, BUNLAR RIZA İLE OLAN İŞLER’ 

Daha neler var neler. Yazmakla bitmez yemin olsun. 2014’te kardeşini Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri olarak atayan da Bekir Bozdağ’dır. 2016’da ‘Cinsel istismar mağduru tecavüzcüsüyle evlensin’ diyen de.

Hele bir çocuk gelin olayına getirdiği ‘Bunlar küçüğün rızasıyla olan işler’ sözü var ki, yazarken insan utanıyor.

15 Temmuz gecesi Başbakan Binali Yıldırım’ın, ’15 Temmuz bize Allah’ın lütfu’ açıklamasını ve sonrasında olanları hatırlarsınız. Bekir Bozdağ bir benzerini 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra söylemişti. ‘’Eğer 17 aralık olmasaydı veya geç olsaydı, millet bu yapılanmanın Türkiye içinde eriştiği gücün farkına varmamış olsaydı, Fethullah Gülen, Pensilvanya’dan Türkiye’ye Humeyni’nin İran’a dönüşü gibi dönebilirdi. bu açıdan baktığımızda 17 aralık, Türkiye’nin böylesi bir dönüşüme ‘dur’ dediği gün de olmuştur.’’ vecizesinin sahibi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dır.

Neden böyle örnekler veriyorum biliyor musunuz? İnsan unutuyor bazı şeyleri zamanla. Hep beraber hatırlayalım da yeni Bakanımız neden 6 yıl sonra atandı anlayalım diye uğraşıyorum. Unutmadan ekleyeyim. Ankara’da Bekir Bozdağ için ‘Oğlu Bilal bile Erdoğan’a ihanet eder Bekir etmez’ derler.

Biz yazıyı yine Murathan Mungan’la bitirelim:

‘1915’te Yozgat’ta 75 evde piyano varmış. Şimdi Bekir Bozdağ var…’