2008'de AKP'ye açılan kapatma davasına karşı çıkan hatta savunmasını hazırlayan isimler ya tutuklu, ya sürgün ya da partiden kopmuş durumda. AKP'nin kapatılması için her şeyi yapanlar ise bugün AKP'nin iktidar ortağı ve el birliği HDP'yi yok etmek istiyorlar.
AKP'nin kapatılmasını önleyen isim Haşim Kılıç olmuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HDP’ye kapatma davası açtığı haberini duyduğumda, gayri ihtiyari, kendimi 2008 yılında buldum. Bu tarihte Ankara’da yaşadıklarımı ayrıntılı olarak hatırlamaya çalıştım.
Akşam saatlerinde gelmişti AKP’ye kapatma davası açıldığı haberi. Ben de işten çıkıp eve giderken yolda öğrenmiştim. Ülke gündemine bomba gibi düşmüştü haber. AKP’de sessizlik hakimdi. Kimseden ses çıkmıyordu. İlk önce dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın çok sert bir açıklama yaptı. Ardından AKP yetkilileri ve milletvekilleri ardı ardına yaptı.
PERİNÇEK, MHP VE GENELKURMAY’DAKİ EKİP…
Kimlerdi o gün AKP’nin kapatılmasını isteyenler? Aklıma ilk Doğu Perinçek geliyor. Perinçek, Yargıtay Başsavcılığı’na düzenli olarak kapatma başvurusu yapan isimdi. Dava açılması her türlü desteği vermiş olan bir başka isim de İlker Başbuğ’du. Başbuğ’un başını çektiği kadronun dava sürecinde AKP’nin itibarsızlaştırılması için devletin parasıyla internet siteleri kurdurduğu da ortaya çıkmıştı.
MHP ise parti kapatmaya direk tepki göstermek yerine “ortaya karışık” bir açıklama ile yetinmişti.
14 Mart 2008’de açılan kapatma davası 30 Temmuz’da AKP’ye para cezası verilmesi ile sonuçlandı. Davanın raportörü ise daha sonra AKP’den kısa bir süre milletvekilliği yapacak olan Osman Can’dı. Can, hazırladığı raporda partinin kapatılmaması gerektiğini belirtiyordu.
MÜMTAZER TÜRKÖNE, HAŞİM KILIÇ, SACİT ADALI…
AKP yetkililerinin ‘google iddianamesi’ olarak nitelediği iddianameye karşı savunmayı akademisyen-yazar Prof. Dr. Mümtazer Türköne’nin hazırlamıştı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ okumuştu. AKP kıl payı kurtulmuştu. Partinin kapatılmasına da para cezasına da karşı çıkan tek isim Haşim Kılıç’tı. Serruh Kaleli, Ahmet Akyalçın, Serdar Özgüldür, Sacit Adalı kapatmaya karşı çıkmıştı.
Plan, dış dünyanın ve iç kamuoyunun baskısıyla engellendi. Dava sonrasında AKP’de hep bir korku hakim oldu. Bir süre kendine gelemedi partililer. 2010 referandumu sonrasında devletin tamamını kontrol ettiğine inanan AKP, kendi gündemine ülkeye dayatmaya başladı.
AKP KAPATMA DAVASINA KARŞI ÇIKANLAR: YENİ CEZAEVİ SAKİNLERİ…
Kapatma davasına karşı çıkan isimler şimdi neredeler? Hemen hepsi AKP döneminde hukuksuzluğa maruz kaldı. Sacit Adalı’nın mütevelli heyeti başkanı olduğu üniversiteye kayyım atandı. Haşim Kılıç konuşamaz hale getirildi. Oğlu hakkında ‘terör’ davası açıldı. Savunmayı yazan Mümtaz’er Türköne 4 yıl hapis yatırılarak ödüllendirdi. İlk tepkiyi gösteren Ertuğrul Günay partiden koptu.
AKP’nin kapatılmasına karşı çıkan liberaller, sosyal demokratlar, Kürtler, başka solcular ve Gülen cemaati mensupları… şu anda AKP’nin inşa etmekle övündüğü cezaevlerinin yeni sakinleri…
‘KAPATILMASIN’ DİYEN GAZETECİ HAPİSTE VE SÜRGÜNDE, ‘KAPATILSIN’ DİYEN DANIŞMAN KOLTUĞUNDA…
AYM kararı beklenirken Başbakanlık konutu önündeki muhabirler arasında ‘kapatılsın’ diyenler, ‘kapatılmasın’ diyenler listesi yapılmıştı. Kapatılmasına karşı çıkan sadece 3 üç muhabir vardı. Biri 5 yıldır cezaevinde. İkisi Avrupa ülkelerinde sürgün. ‘Kapatılsın’ diye Başbakanlık muhabirleri bugün devletin üst düzey makamlarında danışmanlık yapıyor. Bir kısmı da yüksek maaşla iktidar medyasında Ankara Temsilcisi ya da Genel Yayın Müdürü…
13 yıl sonra AKP’ye zor gününde destek verenler bugün düşman… AKP’nin kapatılmasını isteyenler ise iktidar ortağı. Hep birlikte Kürt siyasi geleneğini ve HDP’yi yok etmek istiyorlar.
