ANKARA – Adana’da Ali El Hemdan’ın polis tarafından vurularak öldürülmesi olayını Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Meclis gündemine taşıdı.
KERESTECİOĞLU: POLİSLERİN KAÇI HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI?
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergede şu sorular yer aldı:
-Ali El Hemdan’ı öldüren polisler hakkında adli ve idari soruşturmanın detayları kamuoyuyla paylaşılacak mıdır?
-Ali El Hemdan, hem bir mülteci hem de genç bir işçi olarak emniyet görevlilerinin şiddetinin en acı biçimde mağduru olmuştur. Son 5 yılda mültecilere yönelik kaç polis şiddeti vakası yaşanmıştır, polislerden kaçı hangi oranda ceza almıştır?
-Dilek Doğan ve Kemal Kurkut, polis kurşunuyla öldürüldüğünde iktidar ‘bir daha asla’ diyebilseydi Ali El Hemdan’ı belki de kaybetmeyecektik. Ülkemizde daha kaç genç için yas tutacağız?
-2007-2020 yılları arasında, polis kurşunuyla vurulan kişilerin sayısı bu olayla birlikte 403’e ulaşmıştır. Bu olayların faili olan polislerin kaçı hakkında soruşturma açılmış, kaçı hangi oranda ceza almıştır?
-Emniyet görevlilerinin işlediği suçlarda cezasızlık, insan hakları ihlallerinin sürmesine neden olmaktadır. Cezasızlığı önlemek ve emniyet teşkilatının her bir mensubunun uluslararası insan hakları normları uyarınca görevlerini yapmalarını sağlamak için herhangi bir çabanız mevcut mudur? Yoksa bu gibi acı ölümleri dahi ‘kaza’ olarak nitelendirerek ‘her koşulda’ emniyet teşkilatını insan haklarının üzerinde tutmaya devam mı edeceksiniz?”
HATİMOĞULLARI VE PEKÖZ: ‘KAZARA YARALANDI’ İDDİASININ KAYNAĞI NEDİR?
HDP Adana Milletvekilleri Tülay Hatimoğulları Oruç ve Kemal Peköz ise İçişleri Bakanlığı’na verdikleri önergede özetle şu soruları yönettiler:
-Ali El Hemdan’ın öldürülmesi ile ilgili soruşturma ne zaman başlatılmıştır? Soruşturma hangi aşamadadır?
-Ali El Hemdan’ın ölümüne yol açan polis, hangi saikle silahını kullanmıştır? Basında yer alan “Dur” ihtarına uymayan Ali El Hamdani’nin arkasından havaya ateş açan polis, silahı yere doğrulturken tekrar ateşlenince Ali El Hamdani kazara yaralandı.” iddiasının kaynağı neresidir? Silahın yere doğrultulurken iki kere ateş alması mümkün müdür?
-Adana Valiliği henüz adli makamlarca gerekli soruşturma yapılmadan ve otopsi raporu çıkmadan hangi bilgilere dayanarak “Suriye uyruklu A. H. isimli şahıs, uyarı ateşi açılması esnasında kazae yaralanmıştır.” açıklamasını yapmıştır?
KAÇMAZ: BİR KEYFİYET DURUMUNUN ORTAYA ÇIKTIĞI ORTADA
HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelttiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’de benzer durumların ağır cezai yaptırımları olmadığı takdirde bir keyfiyet durumunun ortaya çıktığı emsalleriyle ortadadır. Şırnak’ın Silopi ilçesinde yine ”kazaen” olduğu öne sürülen bir olayda polis panzeri bir evde Furkan ve Muhammed Yıldırım isminde iki kardeşi ezerek öldürmüş, olayın failine sadece 19 bin TL para cezası verilmiştir. Yine benzer şekillerde; Ceylan Önkol, Enes Ata, Berkin Elvan, Helin Şen, Miray bebek ve nice genç ve çocuk vurularak öldürülmüş, daha sonra bir çoğunda açıklama bile yapılmadan ya da yapılan ”kazaen” açıklamaları güvenlik güçlerinin aklanmasına ve söz konusu durumların keyfiyete dönüşmesine sebebiyet verdiği görülmüştür.”
GERGERLİOĞLU: DÜN BARAN TURSUN, KEMAL KORKUT BUGÜN ALİ EL HEMDAN
HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu da “Dün Baran Tursun, Kemal Korkut Bugün Suriyeli Ali El Hemdan” diyerek yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Baran Tursun ve Kemal Korkut’ta Polis kurşunuyla öldürülmüştü cezasızlık yaşandı. Baran Tursun polis kurşunuyla vurulan ve hayati olmayan bir şekilde durdurulabilecekken ölümüne neden olan bir ateş açmayla katledilen bir kişiydi. O ve onun benzeri birçok kişi fevri, keyfi bir şekilde kullanılan polis yetkisiyle öldürüldü. Yine en son Diyarbakır Newroz’da Kemal Korkut’un herkesin gözü önünde vurularak canlı yayında adeta öldürülmesini herkes seyretti. Sonrasında bu konunun kapatıldığını da çok iyi biliyoruz. Cezasızlık yaygın bir uygulama olarak devam etmekte.
Vali soruşturma daha bitmeden “Kaza” olduğunu nereden biliyor? Son olarak Ali El Hemdan olayında gördüğümüz gibi mülki amir aileyi ziyaret ederek olayın kaza olduğunu söylüyor. Olay kaza mıdır? Yoksa taammüden midir? Taksirle bir öldürme olayı mıdır? Bunlar daha araştırma ile ortaya çıkmadan Vali hüküm vererek ihsası reyini ortaya koymuş oluyor. Bunlar kabul edilecek hadiseler değildir.”
href=”/tr/adanada-suriyeli-aliyi-kalbinden-vuran-polisin-gerekcesi-yorgunluk-ve-ramazan/
