Hasan Cemal: Duyuyor musun, bu bir çöküş, ne yapsan nafile…

KRONOS 16 Eylül 2019 GÜNDEM

Gazeteci Hasan Cemal, AKP iktidarının çöküşe geçtiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çöküşü durduramayacağını ve ayakta kalabilmek için daha da sertleşeceğini yazdı.

Cemal, Türkiye’nin önündeki en önemli sorunun Erdoğan sonrasına ‘sancısız bir geçişin’ sağlanması olduğunu kaydetti.

T24‘te yayınlanan ‘Bir çöküş gümbür gümgür geliyor’ başlıklı yazısında Hasan Cemal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı muhatap alarak ‘Evet, bugün Türkiye’nin ciddi insanları bir büyük siyasal ‘çöküş’ün gümbür gümbür geldiğini görmekte. Bu bakımdan 31 Mart ve 23 Haziran tarihlerini de yerli yerine oturtuyorlar. Ama özen gösterdikleri bir başka nokta var: ‘Çöküş’ün mutlaka yumuşak geçişle olması… Siyasal normalleşmenin bir uçtan öbür uca savrulmak yerine, demokrasi ve hukuk kurallarının çizdiği bir çerçeveye oturması…Yani sancılı değil sancısız bir geçişin sağlanması… Ama bu bakımdan sana pek güven duyulmuyor.’ ifadelerini kullandı.

Hasan Cemal şunları yazdı:

Bak, kaç yıldır ‘tek adam’sın.
Ama barış hâlâ kapımızı çalmadı.
Analar hâlâ ağlıyor.
Yedi düvelle kavgalıyız.
Baksana:
Hukuk da uzağımızda.
Adalet de uzağımızda.
Özgürlük de uzağımızda.
Demokrasi de uzağımızda.
Bütün bunlar gerçek.
İşte bu gerçeklerden yükseliyor o gürültüler, kulak tırmalayıcı sesler…
Şu gerçeği iyi bil:
Bu gerçeklere rağmen ayakta duramazsın.
Ya da ‘çöküş’ü engelleyemezsin.
Çünkü bunca yıl sonra değişemezsin.
Değiştim desen de, birkaç göstermelik adım atsan da inandırıcı olamazsın.

Eski ‘dava arkadaşları’nın içini acıtan bir konu daha var.
Bir zamanlar partiyi kapattırmak için hukuk dünyasında imza toplayanların, partiye karşı darbe kumpaslarında rol oynayanların -ya da demokrasiden hiç hazzetmeyen Ergenekon’cuların- bugün sizinle aynı saflarda buluşmuş olmaları…
Bu da eski ‘dava arkadaşları’nı fazlasıyla üzüyor.
Evet, bugün Türkiye’nin ciddi insanları bir büyük siyasal ‘çöküş’ün gümbür gümbür geldiğini görmekte.
Bu bakımdan 31 Mart ve 23 Haziran tarihlerini de yerli yerine oturtuyorlar.
Ama özen gösterdikleri bir başka nokta var:
‘Çöküş’ün mutlaka yumuşak geçişle olması…
Siyasal normalleşmenin bir uçtan öbür uca savrulmak yerine, demokrasi ve hukuk kurallarının çizdiği bir çerçeveye oturması…
Yani sancılı değil sancısız bir geçişin sağlanması…
Ama bu bakımdan sana pek güven duyulmuyor.
Ayakta kalmak için işleri daha beter yokuşa sürebileceğine, sertleşebileceğine dair beklentiler var çünkü…
Öyledir.
Tek adamlığa veda tereyağdan kıl çeker gibi olmaz, olmamıştır.
İnşallah bu kez bizde bir istisna yaşanır.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram