Gelecek Partili Özdağ: Devlet hafızası hiçbir şeyi unutmaz, hiçbir devlet talanı sırtında taşımaz

Özdağ, Twitter üzerinden gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu.

Özdağ’ın paylaştığı mesajlar şöyle:

DEVLET HİÇ BİR ŞEYİ UNUTMAZ

“Devlet hiç bir şeyi unutmaz, bir fil hafızası vardır devletin ve sadece zamanını bekler. Şartlar oluştuğunda unutulduğu sanılan her şey tek tek ortaya serilir. Kapandı sanılan defterler açılır, hesap vermekten kurtulduğunu sananların amel defterleri bir bir ellerine verilir. Bunları niçin söylüyorum; Türkiye, büyük bir devlet, Türk milleti de büyük bir millettir.

HİÇ BİR DEVLET TALANI, YALANI SIRTINDA TAŞIMAZ

Hiç bir devlet talanı, yalanı ilelebet sırtında taşımaz. Öyle bir pervasızlık, öyle bir keyfilik,  öyle bir nobranlık var ki anlatamam. Hâkimde savcıda kim bizden hesap sorabilir havası var. Zaten bütün hukuksuzlukların, yanlışların sebebi de bu hesap vermeme rahatlığı değil mi?

MİLLETİN HER ŞEYİ HOYRATÇA HARCANIYOR

Bu fakir milletin bütün varlığı neyi var neyi yok bir ganimet malı gibi hoyratça harcanıyor. Gelecek nesiller kaldıramayacakları borçların, ödeyemeyecekleri maliyetlerin altına sokuluyor.

BAŞKAN YAKINLARINI BAKAN ATAYAMAZ

Kurumların hepsinin içi boşaltıldığı iddiaları ayyuka çıktı. Millete hizmet yerine bir kişiye hizmet eden ucube bir sistem ihdas edildi. Ucube deyince bazıları kızıyor ama gerçek bu. Mesela başkanlık sisteminin en iyi uygulandığı ABD’ de başkan asla yakınlarını bakan atayamaz. En fazla danışman yapabilir, o kadar!

KİŞİYE GÖRE TANZİM EDİLMİŞ BİR SİSTEM

Peki ya Türkiye’de? Buna engel olacak en küçük bir yasal engel yok. Etik değerleri de kaile alan yok. Çünkü sistem gerçekte başkanlık sistemi değil, dünyadaki örneklerine bakılarak yapılmamış, bir kişinin isteklerine göre tanzim edilmiş bir sistem.

Öyle olunca da hiç bir kurum görevini yapamıyor, herkes kafasını çevirip Saray’a bakıyor. Yöneten bir kişi olunca geriye kalanlarda liyakat aramanın anlamı da kalmıyor.

Çünkü yetkisiz hale getirilen insanların artık gerekli liyakate sahip olup olmadıkları önem taşımıyor.

HERKES ÜLKENİN FELAKETE GİTTİĞİNİ GÖRÜYOR

Gidişat ortada, herkes ülkenin felakete gittiğini görüyor. Vatandaş pazardan filesi boş dönüyor, dün 100 TL’ye doldurduğu filesini bugün 200 TL’ye dolduramıyor. Medyanın perdeleme gayretlerine rağmen feryatlar kulakları patlatıyor.

Önceki gün TV ekranlarında eve ekmek götüremiyoruz, elektrik faturamızı ödeyemedik, çocuğum okuyor diye ağlayan kadını belki seyretmişsinizdir. Bunlar partizan değil, bir dilim ekmeğinin peşinde koşan, bir parça somuna şükreden insanlar.

Her çığlıkta art niyet aramak, vicdanları rahatlatmak adına vatandaşın sıkıntılarına gözlerini kapatmaktan başka bir şey değildir.

FERYATLARI İKTİDARA TAŞIYACAK MEDYA YOK

Bu feryatları işitin diyeceğim ama medya özgürlüğünü kaybettiğinden beri bu feryatları iktidarın kulağına taşıyacak kimse yok. Artık hiç bir şeyi duymuyorlar. Dünyayı yönetiyoruz tesellisi ile hem kendilerini hem kendilerine inananları kandırıyorlar.

Geçmişin hukukuna dayanarak yine de bu yanlış yoldan dönmelerini, yüzlerini millete çevirmelerini bekliyoruz. Kimse bu ülkenin düşmanı değil. Kimse iktidarın düşmanı da değil.

Herkes mutlu olmak istiyor, yarınına güvenle bakmak istiyor, parti kavgaları yapmak istemiyor, işim, aşım ekmeğim olsun diye çabalıyor. Bu millet az şeyle yetinen bir millet.

YÜZÜNÜZÜ MİLLETE ÇEVİRİN

Gelin bu nobranlıktan vaz geçin, fildişi kulelerinizden aşağıya inin, vatandaşın çığlıklarını duyun, israfı bırakın, ihalelerde kayırmacılık yapmayın, çalanın, yalanın hesabını sorun, adaletten ayrılmayın, Türkiye’yi her geçen gün biraz daha iflasa götüren

Başkanlık sistemini bırakın, yargıyı siyasallaştırmaktan, baskı altına almaktan vazgeçin.  Vatandaşı da kendinizi de kandırdığınız hayal dünyasından çıkın, biraz etrafınıza bakın. Herkes saraylarda, villalarda yaşamıyor.

Bunlar zor şeyler değil, sadece biraz iyi niyet, biraz fedakârlık ve cesaret biraz da vatan ve millet sevgisi yeter. İnanın çok şey değişecektir. Çok şey mi istiyorum?”