Coulibaly: Galatasaray seyircisini tahrik etmiştim

1990’lar ile 2000’lerin başında Anadolu takımlarında oynayan ve ‘Gaziantepliyim' diyen Malili golcü Fernand Coulibaly, ülkesinden dönerek yeniden Türkiye’de yaşamaya karar verdi.

NECATİ KOLA 07 Şubat 2021 SÖYLEŞİ

Fernand Coulibaly… Özellikle 40 yaş ve üstü futbolseverlerin çok yakından tanıdığı ve unutamadığı bir golcü. Adana Demirspor, Gaziantepspor, Ankaragücü, Vanspor, Siirt Jetpaspor, Denizlispor ve Diyarbakırspor’da oynadı. Birçok gol attı. Türkçeyi çok iyi öğrendi. Kendisini ‘Gaziantepli’ olarak tanımlıyor ve sosyal medya hesabında Gaziantep’in plakası olan 27’yi kullanıyor. Bir Galatasaray maçı sonrası verdiği röportaj, halen sosyal medyada çok izleniyor ve paylaşılıyor. Biz de kendisine Instagram’daki @fernandcoulibaly27 hesabından ulaşıp röportaj talebinde bulunduk. Kabul etti.

Öncelikle bize Türkiye öncesi hayatınızdan bahsedebilir misiniz?
1971’de Mali’de doğdum. 8 yaşımdayken Fransa’ya gittim. Fransa Ümit Milli Takımı’nda oynadım. Pascal Nouma, Zinedine Zidane ve Christophe Dugarry ile birlikte. Fransa’da Laval ve Saint Etienne kulüplerinde oynadım. Sonra bir yıl Suudi Arabistan’a gittim. Mekke’nin Al Wehda takımında oynadım. Arabistan’da çok iyi para kazandım. Tunus’ta düzenlenen 1994 Afrika Kupası’nda Mali Milli Takımı ile iyi bir performans gösterdim. Bir gol attım ve o kupada dördüncü olduk. Afrika Kupası’ndan birkaç ay sonra da Türkiye’ye geldim.

BAŞKAN BANA ‘MAYMUN’ DEYİNCE ÇIKTIM GİTTİM

Türkiye’ye gelişiniz nasıl oldu? Sizi kim keşfetti, kim teklifte bulundu? Adana Demirspor’a transferiniz nasıl gelişti?
Adana Demirspor’dan önce beni Bursaspor transfer etmek istedi. Afrika Kupası’nda ben çok başarılı olmuştum. Sinan Gür isimli bir menejer vardı. Bana hayran olmuştu. Beni Bursaspor’a transfer etmek istedi. Bursaspor benimle 3 yıllık sözleşme imzalamak istiyordu. Fakat anlaşamadık. Neden? Çünkü o zamanki Bursaspor Başkanı –ismini unuttum- (Murat Gülmez) bana ‘maymun’ dedi. Manyak başkan bana öyle deyince kabul etmedim. Maymun ne demek? Ben ormanda yaşıyorum ve para nedir bilmiyorum! Ben de imza atmadan çıktım gittim. 15 gün sonra Adana Demirspor ve teknik direktör Samet Aybaba çağırdı beni. Gittim, attım imzayı ve oynamaya başladım.

ADANA’DA KENDİMİ AFRİKA’DA GİBİ HİSSETTİM

Adana günleriniz nasıl başladı? Nasıl bir şehirle karşılaştınız?
Samet Aybaba beni istedi. Gittim şehre. Otele yerleştim. Sabah baktım kapının önünde eşofmanlar, ayakkabılar… Bu ne dedim? İdmana çıkacaksın… Niye? Seni deneyeceğiz… Ne denemesi kardeşim! Ben milli oyuncu… Afrika Kupası’ndan yeni gelmişim ve en iyi forvet oyuncularından biri olmuşum. Deneme mi yapacağım Türkiye’de! Hatta benim peşimde birçok Fransız takımı varmış. Onları bırakıp Türkiye’de denemeye mi çıkacağım! ‘Hayır’ dedim. En son Samet Aybaba bana ‘Tamam. Gel imzayı at. Sorun yok.’ dedi. Attım imzayı. Başladım oynamaya. Adana’nın havası da bana uygundu. Sıcaktı. Zenciler sıcak sever. Hava ne kadar sıcak, zenciler o kadar iyi! Kendimi Afrika’da gibi hissettim.

HEY, YOU YOU, SENİ SENİ GAZİANTEP!

Adana Demirspor’da oynarken Türkiye’de attığınız ilk golünüzü hatırlıyor musunuz?
Hatırlamıyorum.

1994-95 sezonunun 2. haftasında deplasmanda Kayserispor’a 4-2 yenildiğiniz maçta attınız. Durumu 1-1 yaptınız. Golü de 27. dakikada attınız.
(Gülüyor) Gördün mü, Gaziantepli olacağım daha o zamandan belli! 5. haftada da Gaziantepspor ile kendi sahamızda oynadık. 3-2 kazandık. Gaziantep’in gollerini Elvir Bolic attı. Ben de ona 2 golle karşılık verdim. İkinci ve üçüncü golü ben attım. Maç biter bitmez Gaziantepspor Başkanı (aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı) Celal Doğan yanıma geldi. Tabii İngilizce bilmiyor. Yabancı görünce kesinlikle İngilizce konuşmaya çalışır. Gelmiş bana şey diyor. “Hey hey hey, you you you, seni seni seni Gaziantep, seni seni seni Gaziantep!” Zaten benim Gaziantep’e gideceğim o maçtan sonra bitmiş. Ben biliyorum ki sezon sonunda Gaziantep’e gideceğim.

ALLAH ALLAH! BU HOCA MANYAK YA! PSİKOPAT!

Biraz da Gaziantep’i anlatır mısınız? ‘Memleketim Gaziantep’ diyorsunuz. Sosyal medya hesabınızda plaka numarası olan 27’yi kullanıyorsunuz.
Tamam kardeşim! Ben Antepli oldum ama o kadar kolay olmadı. Ben mega transferdim. Adana’dan Gaziantep’e kral gibi geçtim. Herkes beni dört gözle bekliyordu. İlk maç baktım, teknik direktör Sakıp Özberk beni yedek bıraktı. Dedim “Allah Allah! Bu hoca manyak ya! Ne yapıyor bu? Psikopat!” Mega star geldi ama yedek kulübesinde tutuyor! Oyun kötü giderken beni son 15 – 20 dakikada oyuna sokuyor. Ben de girdikten sonra hep gol atıyorum ve biz kazanıyoruz. Takımda en iyi golcü ben fakat hep yedek kulübesinden başlıyorum! Devre arası oldu. Antalya’da kamptayız. Bir forvet vardı, Serkan (Özen); onda fıtık başlamış. Mehmet Gönülaçar’ın ayağı kırılmış.

Bir başka forvet daha vardı, Kubilay (Toptaş); sakatlanmış. Kardeşim, vallahi billahi inan bana, tek ben varım forvet olarak. Ve ikinci yarının ilk maçında Gençlerbirliği (yanlış hatırlıyor, Samsunspor olacak) gelecek bize. Sakıp Özber beni yine yedek düşünüyor. Ayhan Akman orta saha; ama o forvete geçecek. Herkes bunu biliyor. Sonra Celal Doğan geldi. Sakıp Özberk’e “Coulibaly ile aranızda ne var ne yok bilmek istemiyorum. Artık yeter. Ondan başka forvet yok. Artık ona bir şans ver. Coulibaly ilk 11’de oynayacak!” Celal Doğan iyi başkandı. Mükemmel bir insandı. Sözünde dururdu. Ben onun sayesinde Gaziantepli oldum.

İDDİAYA GİRDİĞİM KOMPHELA YALVARIYOR: ATMA, ATMA!

Sonra ne oldu?
Celal Doğan emir verince Sakıp Özberk ‘Tamam’ demiş. Maçtan önce soyunma odasında dedim ki “Arkadaşlar ben bugün 3 gol atarım. Kimse inanmadı. Bir gol, iki gol tamam ama niye üç gol? Hatta Komphela benimle çok uygun olmayan bir iddiaya girdi. Maç başladı. 30. dakikada ilk golümü attım. İlk yarı biterken durumu 2-0 yaptım. Artık maç bitmek üzere. Son beş dakika. Kaleci Metin (Akçevre) bana uzun bir top attı. Topu aldım, kaleye doğru gidiyorum. Arkamdan takım arkadaşım Komphela bağırıyor: “Atma, atma!” Ama ben gittim attım. Maç 3-0 bitti. Ondan sonra Sakıp Özberk ile arkadaş olduk.

YEDEKLERİM GALATASARAY’A, FENERBAHÇE’YE GİTTİ, BEN GİDEMEDİM

Gaziantepspor’dayken takımın en golcü ismiydiniz. Yedekleriniz Mehmet Gönülaçar Galatasaray’a, Yaw Preko Fenerbahçe’ye giderken size Celal Doğan izin vermedi galiba!
Celal Doğan’ı seviyorum. İyi adam, güzel adam. Ama bana bir taraftan da zarar vermiş. Ali Şen beni çok istedi. Ama beni vermemiş büyük takımlara. Kısmet işte. Mesela düşün, Mehmet Gönülaçar benim yedek, gitmiş Galatasaray’a. Preko ile çift forvet oynuyoruz. Ama ben ondan daha fazla gol atıyorum. O gitmiş Fenerbahçe’ye, ben hâlâ Gaziantep’te! Her seferinde aynı şeyler oldu. Ayhan Akman da Beşiktaş’a gitti. Mutlaka birgün sebebini soracağım!

FADIL AKGÜNDÜZ’E DEDİM Kİ “PARA BİTTİYSE COULIBALY DE BİTTİ!”

Daha sonra Ankaragücü, Vanspor, Siirt Jetpaspor, Denizlispor ve Diyarbakır’da oynadınız.
Oralara hep kurtarıcı olarak gittim. Ya kardeşim gel seni çok seviyoruz; yalan! Ankaragücü’ne Samet Aybaba’yı kurtarmaya gittim. Vanspor’a yine Samet Aybaba’yı kurtarmaya gittim. Siirt Jetpa’ya Sakıp Özberk’i kurtarmaya gittim. Diyarbakırspor’a Hüseyin Kalpar’ı kurtarmaya gittim. Siirt’teyken başkan Fadıl’dı (Akgündüz). Fadıl demek para demek. İlk haftalarda paramı tıkır tıkır aldım. Sonra Fadıl beni çağırdı. “Ya Coulibaly, para bitti!” Ben de dedim ki “Ya başkan, para bittiyse Coulibaly de bitti!” Hemen transfer istedim. İnanır mısın, oynadığım takımlarda sadece Vanspor’dan paramın tamamını aldım. Vanspor küme düştü, başkan beni çağırdı, 125 bin dolar verdi. Diğer takımlarda bir sürü alacağım kaldı. Toplasam 1 milyon dolar yapar.

DENİZLİSPOR BAŞKANI’NA “YORULDUM, FUTBOLU BIRAKIYORUM” DEDİM

Fadıl Akgündüz’den transfer istediniz. Sonra ne oldu?
Sezon ortasında Denizlispor’a gittim. Orada da gollerimi attım. Daha sözleşmemin bitmesine 1,5 sene varken Hüseyin Kalpar beni aradı: “Diyarbakırspor ile anlaştım. Bana yardımcı olur musun? Buraya gelir misin?” Ben de “Yeşile bağlı!” dedim. “Tamam, para sorun değil, gel.” dedi. Gittim Denizlispor Başkanı Mustafa Baysal’a: “Ya başkan, ben çok yoruldum. Artık futbolu bırakmak istiyorum. Benim bonservisimi ver.” Verdi. Sonra gittim Diyarbakırspor’a imza attım. Beni telefonla aradı: “Gördüğüm en sahtekâr futbolcu sensin!”

GALATASARAY SEYİRCİSİNİ TAHRİK ETTİM, BANA AYAKKABI ATTILAR

İnternette çok seyredilen bir videonuz var. Size küfreden Galatasaray seyircisine sitem ediyorsunuz. Size neden küfrediyorlardı?
Evet, bana her maçtan sonra küfrediyorlardı. Galatasaray’a hep gol attığım içindi. Ama açıkçası ben de onlara provokasyon yaptım. Ali Sami Yen’deki bir maçtan önce sahaya çıktığımda bir kaleyi gösterip “O kaleye k…acağım” dedim. Dediğimi yaptıktan sonra bana tribünden ayakkabılar, boş şişeler… Sonra ben düşündüm, bu kadar ayakkabıyı bana fırlattılar, bu seyirci ayakkabısız nasıl gidiyor eve?

TÜRKİYE’YE GELİR GELMEZ İLK ÖĞRENDİĞİM KÜFÜRDÜ

Son olarak, Türk futbolunda bir küfür problemi var. Her maçta gerek rakip takıma gerekse futbolculara küfürler ediliyor. Küfürle ilgili bir mesajınız var mı?
Bir yabancı futbolcu Türkiye’ye gelir gelmez ilk ne öğretiyorlar? Küfür… İnan bana hep küfür… Saha içinde “Kardeşim nasılsın, iyi misin?” böyle şeyler asla duymazsın. Hep küfür… Takım arkadaşın senden pas isteyeceği zaman ilk önce küfür ediyor, ondan sonra “Ver bana!” Maalesef bizim yapacağımız bir şey yok. Türkiye’ye gelir gelmez ilk öğrendiğim şey küfürdü.

Söyleşiyi izlemek için tıklayınız

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram