Evde kalan son gümüşlere mukayyet olun!

Dolar bir günde yüzde 15 erirken, AKP’nin 7'nci Olağan Büyük Kongresi'nde, "Evinizdeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırın." diyen Erdoğan’a vatandaş niye itimat etsin? Bankalarda birikmiş 230 milyar dolar tutarındaki döviz mevduatına dair insanın tüylerini diken diken eden iddialar havada uçuşurken yastık altındaki altın ya da dövizini kim bozdurur?

TURHAN BOZKURT 24 Mart 2021 YAZARLAR

Türk Lirası (TL) 2018 yılı ağustos ayı, 2020 yılı kasım ayından sonra yine mum gibi eriyor. 22 Mart 2021 Pazartesi günü Asya-Pasifik piyasaları açıldığında dolar 8,47 TL’ye kadar yükseldi.

Türkiye’nin derin uykuda olduğu saatlerde TL yüzde 15 erirken, geçen yıl sonundaki 8,52 TL eşiğinin geçilmemesi TL’ye geçici de olsa nefes aldırdı.

Yükseliş esnasında kamu bankalarının Endonezya’da 1,5 milyar dolar sattığını Saray’ın ekonomi danışmanı Yiğit Bulut dün imaen de olsa itiraf etti. Bulut’a göre 7,20 TL’den alınan doların 8 lira üzerinde satılmasını eleştirmenin bir manası yokmuş.

NE ZAMANDAN BERİ DEVLET DÖVİZ SPEKÜLASYONU YAPIYOR?

Oysa hükûmetin görevi döviz spekülasyonu yaparak para kazanmak değildir. TL’nin gece yarısında 1,5 liraya yakın değer kaybetmesinin yol açacağı ekonomik çöküşü, enflasyon patlamasını ve rekor kıran işsizliği hafife alan Bulut’un hamasi yaklaşımı sebepsiz değil.

47 milyar TL tutarındaki ihtiyat akçesine (devletin kefen parası) kadar Merkez Bankası’nın kasasında ne var ne yok harcayan hükûmet, 2018’den beri dövize sıkıştıkça aynı kambiyo oyununu tedavüle sürüyor.


 

“Daha da düşecek.” propagandası ile tuzağa düşenler zararına doları elden çıkarıyor. Derken sun’i ve planlı bir kriz çıkarılıyor. Döviz kurları birkaç günde yüzde 20’ye yakın değer kazandığında TCMB’nin kamu bankalarına arka kapıdan verdiği emanet dövizler yeni ve yüksek fiyattan satılıyor.

Olup bitenden habersiz vatandaş “dolar fırladı” diye döviz bürosuna ya da bankaya koşuyor. Dövizi yüksekten aldığını fark ettiğinde perde çoktan kapanmış oluyor. Düne kadar artırılmayan faizler umulmadık bir anda birkaç adımda yüzde 19’a çıkarılıyor.

NACİ AĞBAL KÖTÜ POLİS OLDU, YİNE AYNI OYUN SAHNELENDİ

Son kirli oyun da böyle icra edildi. 19 Mart’ta haftalık repo (politika) faizini yüzde 17’den yüzde 19’a çıkaran Naci Ağbal bir günde düşman ilan edildi. Saray’ın güdümündeki gazetelerde Ağbal yaylım ateşine tutuldu. Albayrak ailesine ait Yeni Şafak gazetesi “Bu operasyonu kim adına çektiniz?” diyerek Ağbal’ı manşetten hedef aldı.

Haberin üzerinden 24 saat geçmeden Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağbal’ı azletti.

7 Kasım 2020’de azlettiği Murat Uysal’ın yerine getirdiği Ağbal’ı 5 ay bile tutmayan Erdoğan, eski Halkbank genel müdür yardımcısı Şahap Kavcıoğlu’nu paranın yeni patronu olarak ilan etti.

Erdoğan, Amerika’da Halkbank Davası’nın başlayacağı 3 Mayıs’a sayılı günler kala Amerika’ya böyle bir meydan okumanın bir bedeli olacağını hesap etmemiş olamaz.

Kur nasıl olsa yükselecekti. En yüksek faiz liginde 7’nci sıradaki Türkiye faizin yüzde 7’lerde olduğu 2010’lu yılların 10’da biri kadar bile sıcak para çekemiyor. O vakit Ağbal’ın biletini erkenden kesip, döviz fay hatlarını harekete geçirmekten başka çare kalmadı.

“VARLIK FONU” DİYE YAZILIR, “YOKLUK FONU” DİYE OKUNUR

Dünyada dolar değer kazanıyor. Kasada döviz kalmadı, dış borç 430 milyar dolar (3,4 trilyon TL). 12 ay ve daha yakın vadede ödenecek dış borç 192 milyar dolar. Kamu ve özel kesimin toplam borcu 7,3 trilyon TL ki kur arttıkça borç da katlanıyor. Bütçe açığı 250 milyar lirayı bulacak.

Türkiye Varlık Fonu (TVF), 2019’da aldığı 1 milyar euroluk sendikasyon kredisini 1,25 milyar #euro olarak yeniledi. 2 yıl vadeli sendikasyon kredisinde 11 ülkeden 14 bankanın imzası var. Faiz ise euribor+%2,25.

Aynı vadede aynı krediyi herhangi bir Alman bankası -%0,49 faizle alıyor. TVF üzerine 225 (%2,25) baz puan fazladan faiz ödeyecek. Güya TVF, doğrudan ve kalıcı yatırım getirmek için 2017’de kurulmuştu. 4 yıldır tek centlik doğrudan yatırıma vesile olamadığı gibi borç rekoru kırıyor.

PLANLI VE KONTROLLÜ İNFİLAK!

Göstergeler bu kadar vahim olunca piyasalar kur şoku ile er ya da geç yüzleşir. Madem dolar sun’i şekilde indirildiği seviyeden yukarı sıçrayacak, o hâlde planlı ve siyaseten içeride lehine sonuçlanacak bir tarzda infilak ettirmek ehven-i şer olarak görülüyor.


 

Son 5 ayın özeti: Faiz artışı sözü verilen balinalar 8,50 TL’den döviz sattı. Sonra sudan ucuz hisseleri topladılar. Zirveden sattıkları hisse/tahvillerin paralarını 7,20 TL’den dolara çevirdiler. Getirdikleri 4 milyar doları 5 milyar dolar olarak bavula doldurup gidiyorlar.

22 Mart rallisinden sonra ne kadar yabancı geleceği meçhul. Zira bu defa doların anavatanı ABD’de 10 yıllık tahvilin faizi yüzde 1,60 üzerinde ve Amerika’da enflasyonun yıl sonunda yüzde 3’ü bulabileceği belirtiliyor.

Risk iştahı azaldı. Merkez bankalarının verdiği bedava paralarla şişen varlık balonu patladı patlayacak.

Türkiye gibi döviz susuzluğu çeken diğer gelişmekte olan ülkeleri terk eden dolar yatırımcısı okyanus ötesine geri dönüyor.

FAİZ LOBİSİNİN KEYFİ HİÇ OLMADIĞI KADAR YERİNDE

2021 Yılı Merkezi İdare Bütçesi’nden iki kalem: Milli Eğitim Bakanlığı 147 milyar TL. Faiz ödemeleri 179,6 milyar TL. Faiz lobisi için altın çağı.

Algı ile hakikat arasında dağlar kadar fark var. Bu kirli oyunda her seferinde elde avuçta kalan son tasarruflarını dolar, euro ya da altına çeviren yerli yatırımcı feda ediliyor.

Siz bırakın dış mihrakları operasyonu bizzat iç mihraklar çekiyor. Bu sefer Borsa İstanbul’a (BİST) para yatıranlar kurban olarak seçildi. Döviz cephesinde zayiat az. Yüksekten kimse tuzağa düşmedi. Fırsatı bulan sattı, satacak. Alım için mevzide bekliyor herkes.

Türk Lirası bir günde yüzde 10’dan fazla değer kaybetti.

Londra’da yüzde 1.300’e kadar tırmanan gecelik TL swap faizleri yüzde 50’ye geriledikçe yabancı TL’de rehin kalmanın intikamını alacak. BİST 100 endeksini 1.400 üzerinde tutmak için “yukarı adım” ve “devre kesici” yetmeyebilir. İntikam soğuk yenen bir yemektir.

Hâl böyle iken AKP’nin 7’nci Olağan Büyük Kongresi’nde, “Evinizdeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırın.” diyen Erdoğan’a vatandaş niye itimat etsin?

Bankalarda birikmiş 230 milyar dolar tutarındaki döviz mevduatına dair insanın tüylerini diken diken eden iddialar havada uçuşurken yastık altındaki altın ya da dövizini kim bozdurur?

Müflis tüccar eski defterleri kurcalarmış…

Siz siz olun, evde kalan son gümüşleri kurda kuşa yem etmeyin.

İletişim için:
e-posta: [email protected]
Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/