Ethem Sancak: NATO, Erdoğan’ı devirmek istiyor, müttefikimiz Rusya

AKP’ye yakınlığıyla bilinen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “aşık” olduğunu söyleyen iş insanı Ethem Sancak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sırasında Doğu Perinçek’in genel başkanlığını yaptığı Vatan Partisi’nden oluşan bir heyetle Moskova’ya gitti.

Moskova’da Rus basınına konuşan Ethem Sancak, Ukrayna’daki krizde ana suçlunun “NATO” olduğunu savundu. Türkiye’nin NATO üyeliğini de eleştiren Sancak, “NATO üyeliği Türkiye’nin geçmişten gelen bir ayıbıdır” dedi. Sancak, NATO’nun Türkiye’deki yeni hedefi için ise “Muhalefet partilerini bir araya getireceğiz, Tayyip Erdoğan’ı seçimle devireceğiz. Yenemezlerse yine darbe” olduğunu savundu.

Rusya için “müttefikimiz” diyen Sancak, “Biz şimdi uzay çalışmalarına girişeceğiz ve bunu Ruslarla yapacağız” ifadelerini kullandı.

Sancak, Türkiye’nin Ukrayna’ya sattığı SİHA’lar için de “Bunların şu anda satılmasının bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Fakat biz genel manzaraya bakmamız lazım. Bunları gündeme taşıyan Atlantikçiler, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri bozmaya çalışıyor” dedi.

Ethem Sancak’ın, Rus televizyon kanalı RBK’ye verdiği özel röportaj şöyle:

İlk sorum Ukrayna’daki olaylarla ilgili. Türkiye, Rusya’nın bu özel harekâtını nasıl değerlendiriyor? Bu Rusya ile Ukrayna arasında bir çatışma mıdır yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi bu dünyanın küresel çapta bir dönüşümü müdür?

Sorunuza şu cevabı verebilirim. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışma söz konusu ülkelerden kaynaklanmıyor. Bu iki ülke ortak kültüre sahip. Onların menşei ortak, ortak sosyal parametreleri mevcut. Dinleri, kültürleri, medeniyetleri aynı. Günümüzdeki bu çatışmanın temel sebebi NATO’dur. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dünya yeniden şekillendi. Amerikalılar dünya medeniyetinin merkezi haline geldi. Onlar da kendi sorumlu bölgelerinde Kuzey Atlantik Paktı’nı kurdu. Amaç, Sovyetler Birliğini ve Doğu blokunu çevrelemekti. Öte yandan buna mukabil olarak Varşova Paktı kuruldu. Sovyetler kendi güvenliğini sağlamak zorundaydı. Fakat Sovyetler dağıldı ve yerine Rusya Federasyonu kuruldu. Soğuk Savaş döneminde NATO özgür ülkeleri koruduğunu öne sürüyordu. Vladimir Putin döneminde Rusya kendisini hızla toparladı ve yeniden tarihi misyonunu hatırladı. Şimdi görüyoruz ki dünya ekonomisinin merkezi Asya’dır.

Uygarlık merkezi vasfını yitirmekten korkan Amerika bu gelişmeyi durdurmak için yeniden NATO’yu organize etti ve bu gelişmeleri durdurmak için bir saldırı haline getirdi. Yaptıkları anlaşmaları her zaman yaptıkları gibi iki yüzlü bir şekilde bir kenara attılar ve yeni NATO’nun konseptinde baş düşman Rusya ve Çin. Zaten Batı’nın yayın organlarına baktığımız zaman Times, Der Spiegel, New York Times gibi kendilerine tehlike gördükleri üç tehlikeyi, üç ismi kapaklarına taşıyorlar. Üç ismi (Şi Cinping, Putin ve Erdoğan) diktatör ilan ediyorlar. Bu üç ismin özelliği şu: Bunlar NATO’nun ve Atlantik’in hegemonyasını durdurabilecek.

Batı hegemonyasına boyun eğenler demokrat, barış sevendir. Ama bunlara direnenler ve kendi ulusal çıkarlarını savunanlar diktatör olur, anti demokrat olur. Ukrayna’yı yöneten yöneticiler kendi tarihlerinden koptular ve bu NATO’cu akımın kuklaları haline geldiler. Ve bu çatışma çıktı.

Türkiye’nin pozisyonu nedir, Türkiye bir NATO üyesidir, ama sizi dinlerken sanki değilmiş gibi bir izlenim var. Türkiye Rusya’ya yaptırım uygulamadı. Niçin? Bu durum Türkiye’nin kendi çıkarlarını güttüğü anlamına geliyor mu?

NATO üyeliği Türkiye’nin geçmişten gelen bir ayıbıdır. Kendilerine boyun eğmeyen bütün liderlerimizi ya zindanlara attılar ya öldürdüler. En son 2016’da bir iç darbe tezgahladılar Tayyip Erdoğan’ı devirmek için. NATO, Gladyo’yu inşa etti, aydınlarımızı öldürttü. Yüzlerce aydınımız suikastlarla öldürüldü.

Tayyip Erdoğan çıktı “Dünya beşten büyüktür”, Davos’ta “One Minute” demeye başladı ve ulusal çıkarlarını savunmaya başladı. Halk ona sahip çıktı. Şimdi “muhalefet partilerini bir araya getireceğiz, Tayyip Erdoğan’ı seçimle devireceğiz… Yenemezlerse yine darbe…” NATO geçmişten gelen bir kanserdir, bir urdur. Bugün Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de kendi körfezine hapsetmeye çalışan operasyonun arkasında NATO var. NATO, Suriye üzerinden PKK’yı destekledi…

Türkiye neden diğer ülkeler gibi yaptırımlara katılmıyor?

Çünkü geleceğin büyük müttefiki Türkiye için Rusya’dır. Rusya düşerse Türkiye parçalanır. İngilizler Osmanlı İmparatorluğu’nu yıktılar Asya’yı sömürgeleştirmek için. Yedi emperyalist büyük ülke Anadolu’yu işgal etti Yunanistan’ı kullanarak. Ulusal kurtuluş mücadelesinde ilk silahları bize Lenin verdi. Ankara hükümetini ilk tanıyan Rusya idi.

İleriki dönemde Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğini nasıl görüyorsunuz?

Şu anda zaten müttefikiz. Suriye’de müttefikiz, Astana sürecini beraber yürütüyoruz. Kafkasya’da Aliyev, Putin ve Tayyip Erdoğan ittifak yaptı, Ermenistan da kazandı. Ermenistan, Batı’ya üye olmaktan çıkartıldı. Türkiye’nin 50 yıllık hayali olan ve batılıların engellediği nükleer santrali Türkiye’de şu anda Rusya inşa ediyor. NATO bize verdiği hava savunma sistemlerini geri çekti.

Biz şimdi uzay çalışmalarına girişeceğiz ve bunu Ruslarla yapacağız. Biz uzaya uyduyu hangi rampadan fırlatacağız? Rusya Kazakistan’a destek verdi ve renkli devrimi önledi. Şu anda Ukrayna’nın başındaki yöneticiler Soros’un finansmanı ile iktidara gelmiştir. Onun için Türkiye ile Rusya zaten müttefiktir. Artık o antikomünizm propagandası halkları birbirine düşman etmez. Geleceğin yeni yükselen gücü Asya’dır. Ukrayna halkı kıymetli bir halk. Atlantik’in piyonu olmaması için çaba gösteriyor. Zelenskiy de Paşinyan gibi davranıyor. Paşinyan da baştan Batı yanlısıydı.

Ukrayna, Türkiye’den yeni Bayraktar SİHA’ları istiyor. Aynı zamanda Türkiye, Rus gemileri için Boğazları kapatıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye bu savaşta Montrö antlaşmasına dayanıyor ve Rusya bir Karadeniz ülkesidir. Bu bağlamda kısıtlama olmaz. SİHA’lara gelince bunların şu anda satılmasının bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Fakat biz genel manzaraya bakmamız lazım. Bunları gündeme taşıyan Atlantikçiler, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri bozmaya çalışıyor.

Son sorum şu olacak, önümüzdeki yıl Türkiye’de genel seçimler var. Halihazırda Türkiye ekonomisi çok zor zamanlardan geçiyor ve TL ciddi değer kaybına uğruyor. Sizce Türk ekonomisindeki bu çalkantıların sebebi nedir?

Biz 2023’e kadar bunu düzeltiriz. Erdoğan üstün liderlik vasıflarına sahip. Biz şunu bilmeliyiz ki seçimlere hazırlanırken Türk halkı ekonomik duruma bakmıyor. Türk halkı olarak bizim için milli çıkarlarımızı gözetmek her şeyin üstündedir. Atatürk, Kurtuluş savaşında rahatlık sözü vermedi, yüksek gayeleri hedef gösterdi. Bizim için ekonomik açıdan önemli olan enerji kaynaklarımızı garantiye almaktır ve biz bunları Rusya’dan temin ediyoruz. Milli çıkarlarımız konusunda Rus halkının da bize yardımcı olacağını düşünüyorum.