"Yatırımcıların akıl hocası" diye bilinen dört kuruluştan biri olan Fitch, Türkiye'de faaliyet gösteren bankalar hakkında kritik uyarılarda bulundu.
Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu “BB-” seviyesinden iflas riskinin iki basamak üstündeki “B+” seviyesine indiren Fitch, Türkiye’de bankaların döviz likiditesinin ve sermayesinin azaldığına dikkati çekti.
Fitch uzmanları, “sektörün dalgalı bir zeminde faaliyet göstermesinin bankaları makroekonomik ve finansal istikrar riskine maruz bıraktığı” tespitinde bulundu.
Fitch, 28 Şubat’ta Türkiye’yi finansal ve ekonomik ölçekte değerlendiren bir video-konferans düzenledi. Konferansta, cari denge açısından turizm ve enerjinin stratejik önemi sebebiyle son gelişmelerin akabinde beklentilerin değişmesinin muhtemel olduğu vurgulandı.
KISA VADELİ DIŞ BORÇ 45-50 MİLYAR DOLAR
Bankacılık sektörüne dair değerlendirmede kritik ikazlarda bulunuldu. Buna göre; hükûmetin Merkez Bankası’na doğrudan müdahalelerinin istikrar açısından riski artırdı. Türk Lirası’nın değer kaybı ve dış finansman ihtiyacının artması bankaların kan kaybetmesine yol açtı.
Bankaların sermayelerinin ve döviz likiditesi tamponlarının aşındığı vurgulanırken, “Türkiye’de faaliyet gösteren bankalarının kredi notları Türkiye’nin ülke kredi notunda bir indirime karşı hassas vaziyette. Bazı bankalara sermaye takviyesi gerekebilir.” denildi. Ancak banka ismi telaffuz edilmedi.
Fitch, Türk bankalarının kısa vadeli dış borç servis ihtiyacının 45-50 milyar dolar olarak tahmin etti.
“Sektörün dalgalı bir piyasada faaliyet göstermesi ile bankaları makroekonomik ve finansal istikrar riskine maruz bırakıyor.” değerlendirmesi yapıldı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Jeopolitik risklerin yanı sıra başta TL olmak üzere Türk Lirası varlıklarında görülen dalgalanmalara, şu an takip edilen politikalardaki kırılganlıkların eklendiği dile getirildi.
Kuru ve enflasyonu yukarı yönde etkileyecek unsurlara vurgu yapan analistler, dolarizasyonda gevşeme yaşandığını, ancak halen yüksek dolarizasyonun bir risk unsuru olarak kalmaya devam ettiğini belirtti.
“TÜRKİYE’NİN YURT DIŞINDAN BORÇ BULMASI ARTIK DAHA ZOR”
Kur korumalı mevduat ürününün sürdürülebilirliğinin enflasyonun yükselmesi halinde tartışmalı durumda olduğu belirtildi.
Düşük faizin mevcut ya da yükselen enflasyon ile devam etmesi (negatif faiz) bir risk olarak değerlendirilirken dış borçlanma koşullarının zorlaştığı ve borçlanma maliyetlerinin yüksek kalmaya devam ettiği ifade edildi.
Kamu maliyesinin, benzerleri ile kıyaslandığında güçlü göründüğüne işaret edildi. 2023 seçimleri, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile bazı alanlarda devam eden ihtilaflar “jeopolitik risk” olarak nitelendirildi.
