Diyarbakır’da gözaltına alınan siyasetçilere Halepçe katliamının yıldönümünde yapılan anma törenine katılmaları “suçlama” olarak yöneltildi, tutanağa da “sözde Halepçe katliamı” yazıldı. CHP’li Tanrıkulu, Adalet Bakanı’na "Kürtlerin en derin acısına sözde diyen bir iktidar Kürt meselesini nasıl çözmüş?" diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e çok sert tepki gösterdi. Bakan Gül’ün “Türkiye’de Kürt sorunu ve işkence olmadığına, hukukun üstünlüğünün sağlandığına” yönelik sözlerini hatırlatan Tanrıkulu, Diyarbakır Emniyeti’nde gözaltına alınan 19 siyasetçinin sorgulanması sırasında Halepçe Katliamı için “sözde” ifadesinin kullanıldığını söyledi.
Tanrıkulu, “İnanın bakın infial halindeyim, gerçekten infial halindeyim. Halepçe Katliamının ve Enfal Katliamının, Türkiye’de Kürtler, dünyada Kürtler ve insanlık tarihi bakımından ne anlama geldiğini bizler çok iyi biliriz” dedi.
Gözaltına alınan kişilerin henüz serbest bırakılmadığını hatırlatan Tanrıkulu, şöyle konuştu: “O insanlara sorulan sorulardan bir tanesi Halepçe Katliamı üzerine. 16 Mart’ta Diyarbakır’da, 16 Mart 2021 tarihinde yani geçtiğimiz mart ayında Halepçe Katliamının yıl dönümünde Diyarbakır’da bir toplantı ve gösteri girişimi yapılmış, engellenmiş ve buna ilişkin olarak Emniyet Müdürlüğünden soruluyor kendilerine. 50 kişinin katılımıyla ‘sözde Halepçe Katliamı’ konulu basın açıklaması yapılmış. ‘Sözde Halepçe Katliamı.’ İnanın bakın infial halindeyim, gerçekten infial halindeyim. Halepçe Katliamının ve Enfal Katliamının, Türkiye’de Kürtler, dünyada Kürtler ve insanlık tarihi bakımından ne anlama geldiğini bizler çok iyi biliriz.”
‘İÇİMİZDE DERİN BİR YARADIR’
1986’da başlayan El-Enfal Harekâtı sırasında yaklaşık 200 bin insan yaşamını yitirdiğini, 4500’e yakın köyün de Baas Rejimi tarafından yerle bir edildiğini kaydeden Tanrıkulu, “Onun zirvesi olan 16 Mart 1988’de Halepçe’de binlerce Kürt, 5000’den daha fazla Kürt, kimyasal gazlarla, sarin gazı ile yaşamlarını yitirdi ve yakın tarihimizin, bu coğrafyanın en büyük katliamı. Birçok uluslararası kurum bu katliamı insanlığa karşı suç olarak kabul etti. Birçok kurum ve gerçekten bizim içimizde derin bir yaradır, ağır bir travmadır” dedi.
‘DİYARBAKIR’DA OLDUĞUN SAATLERDE, HALEPÇE KATLİAMI’NA SÖZDE DENİLDİ’
Adalet Bakanı Gül’ün ‘Kürtlerden ret ve inkarı biz kaldırdık’ dediği saatlerde, Kürtlerin hafızasında ve yakın tarihindeki en büyük katliama “sözde” denildiğini kaydeden Sezgin Tanrıkulu, “Ya bizim acımızı nasıl bu kadar aşağılarsınız? Gerçekten nasıl aşağılarsınız Kürtlerin katliamını? En derin acısına sözde diyen bir iktidar, nasıl Kürt meselesini çözmüş ya, nasıl çözmüş? Bakın buradan söylüyorum, Abdülhamit Gül’e söylüyorum, Diyarbakır’da olduğun saatlerde, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde insanlara Halepçe Katliamı ile ilgili olarak ‘sözde’ diye soru soruldu ya. İnsan biraz gerçekten insaf der ya, gerçekten! Gelip burada kabadayı, kabadayı dolaşmakla olmaz bu işler. İnsanların acısını anlayacaksınız, tarihine saygı göstereceksiniz.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘BU MEMURUN NASIL BİR SÜRECE TABİ OLACAĞI İKTİDAR İÇİN SAMİMİYET TESTİDİR’
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen de “sözde Halepçe” denilmesine sert tepki göstererek, ““Sözde Halepçe Katliamı” ha! Gayretullaha dokunur bu saldırı. Nasıl bir ülke yarattı ki bu iktidar, emrindeki memurlar, sadece Kürtlere değil, insanlığa yapılmış en büyük saldırılardan birini yok sayıyor. Bu memurun nasıl bir sürece tabi olacağı iktidar için samimiyet testidir” ifadelerini kullandı.
“Sözde Halepçe Katliamı” ha!
Gayretullaha dokunur bu saldırı.
Nasıl bir ülke yarattı ki bu iktidar, emrindeki memurlar, sadece Kürtlere değil, insanlığa yapılmış en büyük saldırılardan birini yok sayıyor.
Bu memurun nasıl bir sürece tabi olacağı iktidar için samimiyet testidir https://t.co/O2CoSqQixm
— Mehmet Emin Ekmen (@emin_ekmen) November 13, 2021
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kani Torun ise “Halepçe katliamına “sözde” diyen zihniyeti kınıyorum. İktidarın Kürt alerjisi Saddam’ın çizgisine savrulmasına kadar vardı. Sırada ne var?” diye sordu.
