Die Welt: Rüzgar tersine döndü, Almanya Türkiye’ye misilleme yapıyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Almanya'nın Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını kaldırması için Berlin'de Alman mevkidaşı Heiko Maas ile görüşmesini değerlendiren Die Welt gazetesi, "Şimdi Almanya güç oyununu tersine çeviriyor ve Türk hükümetine karşı huysuzluk yaparak misilleme yapıyor" yazdı.

KRONOS 03 Temmuz 2020 DÜNYA

Almanya’da yayınlanan Die Welt gazetesi, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını kaldırması için Berlin’e giderek mevkidaşı Heiko Maas ile görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyaretini değerlendirdi.

Marion Sendker imzalı yazıda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın göçmen kriziyle Almanya’ya şantaj yaptığı belirtilirken, korona virüsü salgınıyla birlikte rüzgarın tersine döndüğü yorumu yapıldı.

“Rüzgar tersine döndü: Türkiye uzun zamandır Almanya ile oynuyor gibi göründükten sonra, Berlin’in kartları eline aldı. Şimdi korona salgını kisvesi altında, en az üç çıkar söz konusu: Para, güç ve misilleme” sözleriyle başlayan yazıda şu yorumlar yapıldı:

“Türkiye’nin hiç denemediği söylenemez. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Turizm Bakanlığı’nın temsilcilerinin de arasında olduğu bir heyetle Almanya’ya geldi. Turizm de dahil olmak üzere çeşitli konular gündemdeydi.

Türkiye, Alman turistler ve iş dünyasının temsilcileri için güvenli bir seyahat noktası olmak istiyor. Çavuşoğlu Berlin’de, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 36 milyar euro olduğunu hatırlattı. Ayrıca, Alman turistlerin Türkiye’ye getirdiği birkaç milyar daha vardı.

Ancak, Türkiye bu yıl bu paradan ümidi kesebilir. Çünkü şu anda sadece tatilciler değil, iş dünyası temsilcileri de pek seyahat etmiyor. Gerçi seyahat ediliyor ama sonra – ilgili Alman sağlık otoritesindeki sorumlu memurun görüşüne bağlı olarak – iki haftalık bir karantinya girilmesi gerekir. Seyahat etmek isteyenlerin birçoğu, bu belirsizlik ve plansızlık nedeniyle seyahatlerini erteliyor.

“TÜRKİYE DÖVİZE BAĞIMLI, ALMANYA’NIN KOLU DAHA UZUN”

Almanya da Türkiye’nin mali sıkıntılarını biliyor ve uzun zaman önce Erdoğan hükûmetiyle oynamaya başladı. Şimdi korona salgını kisvesi altında, en az üç çıkar söz konusu: Para, güç ve misilleme.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan dövize daha bağımlı bir durumda olduğu için de Almanya’nın kolu şimdi daha uzun. Türkiye ekonomisi kötüleştikçe Almanların ülkedeki çıkarı iyileşiyor. Turizm ve ekonomik yatırımlardan gelen milyarlar olmadığında,  Türk hükûmeti ve şahsen Erdoğan, eskisinden daha fazla sıkıntıya düşüyor  ve böylece Almanya’ya daha bağımlı hale geliyorlar.

Otomobil üreticisi VW’nin, Türk heyetinin Berlin’i ziyaretinden sadece bir gün önce, Manisa’da açmayı planladığı fabrikadan vaz geçtiğini açıklaması elbette tesadüf değil.”

“SINIRLARI AÇMASI ERDOĞAN’IN AB’YE SALDIRISIYDI”

Yazıda aynı zamanda Almanya’nın Türkiye ile ikili ilişkilerinde yürüttüğü politika da eleştirildi. Marion Sendker’in, bu konuda Alman hükümetine getirdiği eleştiriler şöyle:

“(Görüşmede) Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Berlin’de Almanya’nın, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı devraldığını vurguladı. Bu göz ardı edilmemesi gereken bir güç. Maas, Çavuşoğlu’nun dönem başkanlığı kapsamında AB dışından kabul edilen ilk konuk olduğunu da söyledi.

Ne büyük şeref: Bu cümle, Almanya’nın Türkiye ile işbirliği yapmakla ne kadar ilgilendiğinin altını çiziyor. Buna uygun olarak Maas Türkiye’ye, eski sorunlarla başarılı bir şekilde başa çıkmak için, zamanı iyi kullanmayı teklif etti.

Maas’ın aklında kesinlikle, Türkiye’nin siyasi mahkumları serbest bırakması veya hukukun üstünlüğü yoktu herhelde. Ne de olsa Türkiye, kapsamlı bir afla cezaevlerinden yaklaşık 90 bin mahkumu tahlye ettiğinden beri, serbest kalması Alman devletine fayda sağlayacak hiç kimse Türk cezaevlerinde tutulmuyor. Türkiye’de hukukun üstünlüğünü yeniden diriltmek için de zaten altı aylık Dönem Başkanlığı çok kısa.

Almanya, Maas’ın Berlin’de listelediği konularla  daha fazla ilgileniyor:  Doğu Akdeniz’deki durumu belirleyen Suriye ve Libya meselesi. Doğu Akdeniz’de şu aralar Türk denizaltıları, tıpkı Rus ve Amerikalıların denizaltılarının yaptığı gibi, cirit atıyor. Bir kaza yaşanmadan önce Türkiye’nin oradan uzaklaşması, Almanya’nın yararına.

Bu kadar olmasa de yine de önemli olan diğer hususa misillemeyle ilgili: Erdoğan, Mart başında sınırları açtığını ilan ederek bu oyunu başlatmış, binlerce göçmeni, bir kısmını da devlet parasıyla komşu Yunanistan sınırına yığmıştı.

Bunu insanların acı kaderine dair dramatik görüntüler ve Yunanistan’ın sınırlarını muazzam şekilde, uluslararası olarak  eleştirilen silahlandırması izledi. Kısacası: Bu, Erdoğan’ın Avrupa Birliği’ne yaptığı bir saldırı ve Almanya’ya şantaj girişimiydi.”

“MASS, ÇAVUŞOĞLU’NUN SEVİMLİ OYUNUNA YANIT DAHİ VERMEDİ”

Korona virüsü salgını nedeniyle şimdi bu güç. ilişkisinin tersine döndüğü vurgulanan yazı şu yorumla noktalanıyor:

“Şimdi Almanya güç oyununu tersine çeviriyor ve Türk hükümetine karşı huysuzluk yaparak misilleme yapıyor: Almanya ile görüşmeler haftalardır sürüyor, görüşmeler neredeyse her gün ve en üst düzeyde yapılıyor ve çoğunlukla halka açık değil.

Fakat Almanya sert duruyor. Maas, Berlin’de Çavuşoğlu’nun sevimli “Mein Freund Heiko” (Arkadaşım Heiko) oyununa yanıt dahi vermedi. Yine de, seyahat uyarısının gerçekten arkasında duruyormuş gibi de görünmüyordu. Daha ziyade, kendisinin ve federal hükümetin sorumluluğunu reddediyordu: Bu konuda, Robert Koch Enstitüsü’nün değerlendirmeleri ve AB  kuralları belirileyiciydi.

Tıbbi bir bakış açısıyla, bu mantıklı değil. Türkiye’deki korona virüsü vaka sayıları diğer birçok ülkeden daha kötü değil. Ayrıca Çavuşoğlu’na göre, Alman TÜV ve Türk sertifikasyon programları otellerin güvenli olmasını sağlıyor. Çavuşoğlu, Almanya’nın daha kötü durumdaki diğer ülkelerde seyahat izni verdiğinden yakındı. Bununla Avrupa’da salgının merkez üzlerinden sayılan İngiltere’yi kast ediyordu.

Ancak, tıbbi gerçeklik, korona dönemi dış politikasında tali bir rol oynuyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com