Çocuk beynini anlamak

Çocukların beyninin bilimsel olarak nasıl çalıştığını öğrenmek ebeveynlerin çocuklarıyla ilişkisini besleyebilir ve çocuğun duygusal gelişimini iyileştirmede önemli bir faktör olabilir. Uzmanlara göre bu, beynin farklı bölümlerini entegre etme stratejisiyle başarılabilir.

KRONOS 04 Aralık 2020 YAŞAM

| Burcu Durmuş

Çocukların beyinlerinin yetişkinlerden farklı çalıştığını biliyoruz. Bu farklılığı bilimsel olarak anlamak, çocuk gelişiminde doğru adımları atmak için de son derece önemli. Psikiyatri profesörü Daniel J. Siegel ve aile danışmanı Tina Payne Bryson’ın yazdığı The Whole Brain Child (Bütün Beyinli Çocuk) adlı kitap çocuklarımızın beynini geliştirebilmemiz için 12 strateji sunuyor.

Kitap entegrasyon yani bütünleşme kavramı üzerine kurulu. Sadece sağ beyniyle hareket eden, alt beynini kullanan, sol beynini devreye sokup üst beynini geliştirmeyen bireylerin sorun çözme, karar verme, empati yapma gibi becerilerde başarılı olamayacağını savunuyor. Peki, sağ beyin sol beyinle, alt beyin üst beyinle nasıl entegre edilir? Kitap bu sorunun cevabını arıyor.

Kitabın üzerinde durduğu temel noktalardan biri beynimizin farklı bölümlerini anlayıp uyum içinde çalıştırmak ve bunu çocuklar üzerinde deneyimlemek.

SAĞ VE SOL BEYİN AYRIMI

Beynimiz sağ beyin ve sol beyin olmak üzere ikiye ayrılıyor. Sağ beyin sezgisel ve duygusaldır, ayrıntılara değil resmin geneline bakar, yaşadığımız bir olayın anlamına ve oluşturduğu hisse önem verir. Sol beyin ise dilbilimsel, mantıksal ve gerçekçidir; detaylara odaklanır. Üç yaşına kadar çocukların sağ beyinleri sol beyinlerine baskındır. Duygularını yetişkinler gibi hisseder ama bunu sözcüklere dökmeyi, mantıktan faydalanmayı bilmezler. Hayatlarını içinde bulundukları ana göre yaşarlar. ’’Neden’’ sorusunu sormaya başladıklarında sol beyinleri artık devreye girmiştir, neden-sonuç ilişkisiyle hareket etmeye başlarlar.

Çocukların  sağ ve sol beyinlerini uyum içinde geliştirmelerine nasıl yardım edebiliriz? Kitabın temel önerisi bağ kurup yeniden yönlendirmek. Yani sağ beyninin duygu dalgalanmalarıyla boğuşan çocuğu, o an sol beyninin devre dışı olduğunu bilerek mantıkla bir şeyler anlatmaya uğraşmamak. Öncelikle ve tekrarla onun duygularını anladığımızı, anlaşıldığını ona hissettirmek ilk görevimiz olmalı. Bununla birlikte fiziksel temas, şefkatli ses tonu, yargılamadan sadece dinlemek, basit cümlelerle ona duygularımızı ifade etmek de önemli.

Biz yetişkinler sorunlarımızı genelde mantıkla çözmeye çalışmaya alışkın olduğumuzdan çocuğumuz bir sorun yaşadığında onu ikna etmek için uzun açıklamalara girişiriz. Bunun yerine  duygularını kabullenip onun sağ beyniyle bağlantıya geçmeliyiz. Örneğin şiddet içeren bir davranış söz konusuysa sakince engellemeliyiz.

Çocuğumuz sakinleştikten sonra artık mantığı devreye sokabiliriz. Yani onu yeniden yönlendirebiliriz. Yaptığı davranışın sonuçlarını, başka neler yapabileceğini konuşabiliriz. Bir sorun yaşayan, örneğin canı yanan çocuğa tepkimiz o anı yok saymak olabiliyor: “Bir şey olmadı”, “aaaa bak dışarda kuşlar var”, “çikolata yemek ister misin” gibi tekliflerle ona yaklaşabiliyoruz ama bütün beyin yaklaşımı bunun yerine sorunu konuşmayı öneriyor. Düşen çocuğa, “düştüğünde ne olduğunu hatırlıyor musun”, “sonra ne oldu”, “tam olarak neren acıdı” gibi sorular sorup olayları hatırladığı kadarıyla anlatmasını sağlayabiliriz. Burada çocuğun anlatmaya istekli olup olmadığını gözlemleyip ısrarcı olmamak da önemli bir ayrıntı. 

ALT BEYİN VE ÜST BEYNİ BİRLEŞTİREN MERDİVEN

Beynin diğer bölümleri ise alt beyin ve üst beyin. Alt beyin daha ilkel, temel tepkilerimizi yönetiyor: Nefes alma, göz kırpma, öfke, korku gibi güçlü duyguları. Üst beyin ise daha gelişmiş tepkilerimizden sorumlu: analitik düşünme, hayal etme, plan yapma gibi daha karmaşık zihinsel işlemler.

Amacımız alt beyinle üst beyni birleştiren bir merdiven kurabilmektir. Diğer bir deyişle, sağ beyin sol beyin arasında olduğu gibi iki bölüm arasında uyum sağlamak. Alt beynimiz doğduğumuz anda bile gelişmiştir, ilkel tepkileri, dürtüleri vardır, ancak üst beyin geç gelişir. Yani çocuklar öfke ve korkularını yoğun bir şekilde yaşarken bunları kontrol edip yönlendirecek mantıklı düşüncelerden yoksundurlar.

Üç yaşındaki çocuğunuz buzlukta portakallı çubuklu dondurma kalmadığı için öfke krizine girdiğinde alt beyinden üst beyne giden merdiven tamamen kapanmıştır ve ilkel beyne büyük bir enerji dalgası yüklenmiştir. Bu esnada ona mantıklı açıklamalar yapmanın yararı yoktur, yapılacak ilk şey onu yatıştırmaktır. Sakinleştikten sonra üst beynini devreye sokmak için onunla konuşabiliriz. Çocuklar üst beyinlerini bazen kullanabilirler, bazen de kullanamazlar; bunu bilirsek sahip oldukları beyne göre ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını keşfedebiliriz.

BEYNİN ENTEGRASYONUNU SAĞLAMAK

Beynin entegrasyonunu sağlamak için öfke anlarında çocuklarımızın hareket etmesini sağlayabiliriz. Alt beyin üst beyinle bağlantı kuramadığında dengeyi sağlaması için en etkili yollardan biri bedenin hareket etmesini sağlamaktır. Fiziksel durumumuzda değişiklik yaptığımızda duygusal durumumuz da değişir.

Peki, alt beynimiz hâkimiyeti ele aldığında yani kendi öfke anlarımızda ne yapmalıyız? Ağzınızı sıkı sıkı kapatın ve sonradan pişman olacağınız bir şey söylemekten kaçının, diyor uzmanlar. Ellerinizi arkanızda kavuşturun ve fiziksel temastan kaçının. Bir alt beyin anı yaşıyorsanız ne olursa olsun çocuğunuzu korumalısınız. Biraz uzaklaşıp toparlanmaya çalışın. Durduğunuz yerde sıçrayıp hoplayın, oda değiştirin, duşa girin, yavaş ve derin nefesler alın. Sakinleşince çocuğunuzla ilişkinizi onarın.

“Bir çocuk bir köyle beraber büyütülür,’’ denir. Evet, bir köy nüfusu kadar insanla muhatap olabiliriz bir çocuğu büyütürken ama unutmamalıyız bir çocuk buna rağmen en çok vakit geçirdiği insanların aynası olur. Siz karşınızdaki aynaya gülerseniz o da size güler, ağlarsanız o da size ağlar, bağırırsanız bağırır, tekme atıp kırarsanız aynanız da sizi size kırık gösterir.

Kendi doğrularımız elbette çocuklarımızı eğitirken refleks kılavuzumuzdur fakat kendi doğrularını bilimsel çalışmaların ışığıyla beslemek isteyen ebeveynler için Bütün Beyinli Çocuk yola ışık tutan bir eser.

 

Kitaptan Notlar:

*Çocuk bir soru sorduğunda cevabına hazır demektir, ertelemeden yaşına uygun şekilde cevaplamak gerekir.

*Cevaplamadığımız her soruyu çocuk bizim dışımızdaki insanlara yöneltecektir ve dışardan aldığı cevap sizin vereceğiniz gerçeklikle çelişebilir.

*Hep aynı yoldan gidilirse kullanılmayan yollar karla kaplanabilir, çocuk eğitiminde farklı yolları denemeye açık olmak gerekir.

*Yaşadığımız duyguların kişiliğimizi belirlemesine izin vermemek önemli bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım çocuklarımızın karakterine miras kalacaktır. (Örneğin, yalnızım demek yerine, şu an kendimi yalnız hissediyorum; öfkeliyim demek yerine şu an kendimi öfkeli hissediyorum diyebilme alışkanlığı kazanmak ve çocuklarımıza kazandırmak).

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram