“Cash to yukarı”-2: Büyükbaba, Erdoğan olabilir | Eko-Politik

Eko-Politik’te bu hafta Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’da gözaltına alınması ile başlayan “karapara” trafiği konuşuldu.

KRONOS 27 Haziran 2021 VİDEO

Turhan Bozkurt ile Doğan Ertuğrul’un hazırlayıp sunduğu ve her cumartesi Türkiye saati ile 21.00’de Kronos TV’de yayınlanan “Eko-Politik” programında bu hafta Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’da gözaltına alınması ile başlayan “karapara” trafiği mercek altına alınıyor.

Doğan Ertuğrul, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki hafta kadar önce “karapara aklamak” suçundan yakalanan Sezgin Baran Korkmaz ve Kingston kardeşler ile olan fotoğraflarına erişim engellenmesi için mahkeme kararı aldırdığını kaydetti.

“Korkmaz iktidarın tepesindekileri ile ilişkileri olan, bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar hızlı zenginleştiği meçhul olan bir isim. Korkmaz’ın bir karapara aklama, mala çökme figürlerinden bir olduğu ortaya çıktı.” diyen Ertuğrul, “Patlayanlardan biri Sezgin Baran Korkmaz. 5’li çetenin ilişkileri patlarsa bu ilişkiler ağının ne kadar çürüdüğü ortaya çıkacak. Fotoğraflarda ortaya çıkıyor. İnan Kıraç var. Siyasette karapara aklayan sonradan görmenin hikâyesi değil. Sermayenin birbirinin malına çökme hikâyesi aynı zamanda. Büyük sermayenin kendi arasındaki sorunları çökme ilişkileri ile çözmeye çalıştıklarını ortaya koyuyor.” dedi.

Ertuğrul şöyle devam etti: “Sezgin Baran Korkmaz’ın karapara akladığına dair ilk dava 2018’de ortaya çıkıyor. Kingston kardeşler, Ermeni ortakları… Karapara soruşturması açın talebi var. Trump döneminde bu talebi ciddiye almıyor. Joe Biden döneminde işlerin rengi değişti. İade talebinin sonunda SBK muhtemelen Amerika’ya gidecek. Amerika istiyorsa herhangi bir ülkenin SBK’yı Türkiye’ye iade etme ihtimali var mı? Avukatı söylüyor: Türkiye’de hapis cezası az. Şu fotoğraf bir suç ortaklığı fotoğrafıdır. Amerikan Hazinesini dolandıran çetenin Türkiye’de aklamaya çalışmasından siyasetin bu işin merkezinde olduğu çok açık.”

Sezgin Baran Korkmaz’ın “itirafçı olmayacağım” dese de davanın seyrinde her an itirafçı olabiliceğini belirten Ertuğrul, “Reza Zarrab meselesinde olduğu gibi İsviçre’de ikamet ettiği, İsviçre çok farklı bir imajı olduğu için oraya git orada gözaltına alalım demiş olma ihtimali var. Amerikalıların adım adım takip ettiklerini biliyoruz. Reza Zarrab hikâyesinde. Muhtemelen amerikaya gidecek ve amerikada yargılanacak. Muhtemelen karapara aklama işlemlerinde rol alan insanları ifşa etme ihtimali var. Bütün bunların arkasında Erdoğan’ın olduğu çok açık. Erdoğan’a ne kadar ulaşır?” sorusunu yöneltti.

ANKARA’DA BİRİLERİNİN UYKULARINI KAÇIRIYOR

Ertuğrul, “Bu tür davalar bir ülkenin egemenliğinin tartışılması meselesine yavaş yavaş ilerliyor. Siyasi iktidar var. Ankara’da birilerinin Ankara’da başta Halkbank Davası olmak üzere Reza Zarrab’ın, Sezgin Baran Korkmaz’ın uykularını kaçırdığı çok açık. İddianameyi açıkladılar. Trump döneminde işler bir şekilde gidiyordu.” ifadelerini kullandı.

Sezgin Baran Korkmaz iddianamesinde AKP’ye yakın işadamı Ekim Alptekin’in isminin de yer aldığına işaret eden Ertuğrul, “Büyükbaba var, gazeteciler var. Amerikan Adalet Bakanlığı’nın dosyasında var. Türkiye bir makas değişimi yaşıyor. Gözardı ettiği dosyalar önüne konuluyor Türkiye’nin. Niye Erdoğan SBK ile ilgili fotoğraflarını şimdi engelleme kararı aldırdı? İşin büyüyeceğini biliyordu. Sonuç itibarıyla siyasi iktidarı atlamamak lazım, siyasi iktidarın yaptıklarına odaklanılmalı.” diye konuştu.

Ertuğrul şunları söyledi: “Sezgin Baran Korkmaz’ın İçişleri Bakanlığı’na çağrıldığı, Soylu’nun “İnan Kıraç’tan olan 45 milyon dolarlık alacağını sileceksin.” denildiği doğru. Ancak bunlar Korkmaz’ın Erdoğan ile ilişkilerinin yanında tali meseleler. Bırak böyle Veyis Ateş gibi önemsiz figürleri, Soylu gibi figürlere yedirmez Erdoğan. Oradaki büyükbabanın Erdoğan olma ihtimali çok yüksek. Reza Zarrab “cash to yukarı” diyordu. Sezgin Baran Korkmaz da “büyükbaba” diye kodlamış. Amerika Türkiye’yi ikinci bir karapara aklama dosyası üzerinden köşeye sıkıştırıyor. Bence Erdoğan o fotoğraftan korkuyor.”