Samsunlu Hoca’nın ardından  

Bulunduğu ortamlarda etrafına huzur ve sükûnet yayan bir emniyet insanı. Abartısız, mütevazı ama hep coşku dolu. İç ihtisaslarını ve heyecanını sohbet arkadaşlarına kolayca aktarabilen, sadeliğin sırrına ermiş bir gönül insanı.

AYHAN TEKİNEŞ 12 Temmuz 2021 GÖRÜŞ

Tanıştığım ilk günden itibaren siması ve hayat çizgisi tahayyülümde hiç değişmedi. Yüzünde tatlı bir gülümseme. Hüzünle karışık; gülüyor mu ağlıyor mu belirsiz. Her an ağlayacakmış gibi ama her daim gülümseyen bir sima. Adeta kişiliği ile bütünleşmiş yüklendiği sorumlulukların izlerini yansıtan derin bir hüzün. Ağlarken de gülerken de güzel ve güven veren bir yüz ifadesi; etrafına huzur ve sekine yansıtan aydınlık bir çehre.

Hep başkaları için yaşadığından dolayı kendine ait hususiyetleri neredeyse unutulmuş; özel zevkleri, ailevi problemleri, öfke ya da kırgınlıklarının kimse pek farkında değil. Hep başkalarının dertleriyle dertlenmiş. Zamanla hayatın sıkıntılarından etkilenmeyen, özel problemleri olmayan ideal bir insan prototipi olmuş çevresindekiler için.  Hayatını insanlığa hizmete adamış diğergâm bir gönül insanı.

Nerede olursa olsun hal ve tavırlarındaki tabiiliği ve içtenliği değiştirmeden yaşamış nadir insanlardan. İhtilaller gelmiş geçmiş; her ihtilalde ayrı bir mağduriyet yaşadığı halde yolunu değiştirmemiş. Son yıllardaki büyük fitne döneminde de sarsılmamış, sendelememiş ve zafiyet olarak yorumlanabilecek söz ve davranış değiştirmelere itibar etmemiş. Önde olmanın hakkını vererek, duruşuyla herkese örnek olmuş, gençlere güven vermiş.

Bulunduğu ortamlarda etrafına huzur ve sükûnet yayan bir emniyet insanı. Abartısız, mütevazi, ama hep coşku dolu. İç ihtisaslarını ve heyecanını sohbet arkadaşlarına kolayca aktarabilen, sadeliğin sırrına ermiş bir gönül insanı.

Gönül kırmayan, herkesle kolayca sevgi köprüleri kurabilen, samimi ve içtenliği ile dostluklarını her daim koruyabilen örnek bir şahsiyet. Kişiliği ve ahlakıyla tanıyan herkesin dertlerini açabildiği ve kendisini yakın hissettiği gerçek bir abi.

Hizmet insanı için güzel ahlakın ne kadar önemli bir erdem olduğunu hastalığı sürecinde her kesimden insanın kendisine karşı gösterdiği sevgide gördük. Herkesin kolayca eleştirildiği son dönemlerde, Abilik ve Hocalığın yerden yere vurulduğu yaşadığımız sıkıntılı zamanlarda saygınlığını ve değerini korudu. Hatta vefatı ile kendisini tanıyan herkesi aynı çizgide bir defa daha birleştirdi.

Din adamlarının korkuyla bir kenara çekildiği bu fırtınalı dönemde cesareti ve ümidiyle bizlere örnek oldu. Sarsılmadı, çizgisini değiştirmedi; sabır ve metanetle korkmadan hizmetlerine devam etti. Önde görünmenin şan ve nam olduğu dönemlerde önde görünmeyen, lakin zor ve tehlikeli olduğu içinde bulunduğumuz dönemlerde en önde koşan bir kahramandı.

Bilgiyi hayatıyla bütünleştirmiş, bildiğini yaşayan ariflerdendi. Yazılarındaki sadelik, konuşmalarındaki içtenlik ve Kur’an tilavetindeki derinlik ondaki irfanın, ilmine yansımalarıydı. Kur’an kıraati kendisine ilahi bir lütuf olarak kolaylaştırılmış gibiydi. Akıcı, huzur verici okuyuşuyla Ramazan’larda sanki evlerimizin ayrılmaz bir parçasıydı.

Kandil gecelerindeki dualarını da çok özleyeceğiz. İçten, samimi, abartısız, bütün benliğiyle okuduğu dualar, hep kulaklarımızda çınlayacak. Kadim dostunun Mekke’de Harem-i şerifte kendisine yazdırdığı dualardan oluşan mecmuayı iftiharla okurdu. Dua ile adeta bütünleşmişti.

Samsun’da bulunduğu dönemde temsili, irşad ve tebliğdeki samimiyeti ile gönüllerde yer etmiş, Samsunlu Hoca olarak tanınmıştı. İrşad erinin nasıl olması gerektiğini hayatı boyunca güzel ahlakı ve hakkı anlatmadaki samimi üslubu ile yaşayarak gösterdi.

İlk yıllara ait hizmet hatıralarını ondan dinlemek ayrı bir zevk ve heyecan verirdi. Sanki yeniden yaşıyormuş gibi ilk günkü heyecanıyla anlatır, dinleyenleri elli altmış yıl öncesine götürürdü. Belki yeniden dinleyemeyeceğiz ama hayallerimizde tatlı bir hatıra olarak kalacak, onun hizmet hatıraları.

Şüphesiz hanımı, çocukları, torunları bütün akrabaları onun yokluğunu derinden hissedecekler, Allah Teala hepsine sabrı cemil versin; Firdevs cennetlerinde buluştursun. Onun yokluğunu en çok hissedeceklerden birisi de yarım asırlık muhterem arkadaşıdır. Yaşı yaşına en yakın talebelerinden, kadim yol arkadaşının eksikliği muhterem Hocaefendi’yi yetim-i akran olma duygusuyla şüphesiz derinden sarsmıştır. Cenab-ı Hakk’tan muhterem Hocamıza ve M. Ali Şengül’ü seven tüm dostlarına en güzel sabırlar diliyorum.

Üstad’ın yakın talebelerinden Hafız Ali’nin şehadeti, onun kurtuluşuna adeta bir bedel olmuştu; Hafız M. Ali Abinin şehadeti de inşallah umumi bela ve musibetlerden bir kurtuluş beratı hükmüne geçer. Ümidim bu şehadetin hüzün yıllarının dönüm noktası olması. Böylece bahar neşidelerini kabrinde aziz Üstadı ve tüm sıddıklarla beraber dinler ve alem-i manadan bizlere gülümsemeye devam eder.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com