Bilgen’den Kandil-İmralı eleştirisi: Pozisyon belirlemek handikap

Cezaevinden soruları yanıtlayan Bilgen, HDP'nin Kandil ve İmralı'ya müdahaleden şikayet edip hem de pozisyon belirlemeye kalkmamasının, kendi göreviyle ilgili bir handikap olduğunu söyledi.

KRONOS 13 Kasım 2020 GÜNDEM

Bilgen, HDP Parti Sözcüsü görevini de üstlenmişti.

Cezaevinden partisine yönelik eleştirilere dair soruları yanıtlayan Bilgen’e göre, HDP aydınların metin imzalayıp çağrı yapmasının ötesinde bir muhatap olma imkânına sahip ve hala bölünmeyi isteyen bir parti muamelesi görmek ise HDP’nin derdini anlatamama sorunu. Kobani soruşturması kapsamında tutuklanan ve yerine kayyım atanan eski Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen, tutuklu kaldığı Sincan Cezaevi’nden partisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Bilgen, HDP ile ilgili eleştirilerinin ‘zamanlamasına’ dair soruya şöyle yanıt verdi:

“Zamanlama benim tercihim değil. Daha önce de bu tür tartışmaları hem parti kurullarında ilgililere ilettim hem de kamuoyu önünde yapmaya çalıştım. Şüphesiz bunların farklı niyet ve beklentilerle araçsallaştırılması benim irademin dışında ve tutukluluk koşullarından kaynaklı sağlıksız iletişim ortamından kaynaklıdır. Siyaset, netice üzerinden tartışılır. Sonuç olarak ortada bir tıkanma var. Bu düğümü çözmek ve işi akışına bırakan pozisyondan bir an önce çıkmak gerekiyor.”

“HDP’NİN DURUŞU KARARLI AMA YETMİYOR”

“HDP, inatçı ve kararlı bir duruş sergiliyor ama bu sorunu çözmeye yetmiyor. Elbette bu durumun tek sorumlusu HDP değil. HDP’den beklentinin yüksek olması yadırganmamalı, aksine fırsata çevirmenin yolları aranmalıdır.


Bu haber de ilginizi çekebilir: 

d Bilgen’den Kandil-İmralı eleştirisi: Pozisyon belirlemek handikap

d Bilgen’den Kandil-İmralı eleştirisi: Pozisyon belirlemek handikap

 

HDP üzerinden tüm muhalefeti dizayn etme kozu elde olduğu müddetçe hassas günler hiç bitmeyecektir. Zamanlama hatasını geç kalma olarak beyan ediyorsanız bunu anlar ve üzerime düşen sorumluluğu kabul ederim.”

“HDP TERSİNE TÜRKİYELİLEŞİYOR” DERKEN NE DEMEK İSTEDİ?

Cumhuriyet’ten İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Bilgen, “HDP tersine Türkiyelileşme yaşıyor” sözlerine de açıklık getirerek, şöyle devam etti:

“Türkiyelileşmeyle ilgili beklenti Kürtler dışında toplumun farklı kesimleriyle de buluşarak siyasi talepleri ortaklaştıracak bir siyaset yapma formülünün geliştirilmesiydi. Bu konuda sembolik düzeyde de olsa alınan mesafe önemli. HDP temsili demokrasiyi değil, radikal demokrasiyi referans alan bir parti olduğu için farklı kesimleri siyasi süreçlere taşıma konusunu sadece temsil sorunu olarak ele alamaz. Dindar siyasetçiler ya da Alevi siyasetçilerin temsil edilmesinden öte muhafazakâr kesimler ya da Alevi toplumunun en az Kürt toplumu kadar aktif özne olarak sürecin parçası olması hedeflenmeli. Siyasette ‘marifet iltifata tabidir.'”


Bu haber de ilginizi çekebilir: 

d Bilgen’den Kandil-İmralı eleştirisi: Pozisyon belirlemek handikap

d Bilgen’den Kandil-İmralı eleştirisi: Pozisyon belirlemek handikap

 

“Tersine Türkiyelileşme dediğim ‘temsili demokrasinin krizlerini’ kendi bünyesine taşımaktır. Toplumun siyasete katılımının önündeki engelleri, alışkanlıkları HDP’ye de taşıyacak yaklaşımlara kapı aralamak. Bu elbette bilinçli bir tercih değil ama bir virüsün bulaşması gibidir. Genç kuşak muhafazakâr aile çocuklarının psikolojisini nasıl eski sağcı siyasetçi profili tatmin etmiyorsa, Alevi gençler de Aleviler adına siyaset yapılmasının ötesinde bir katılım iradesini yansıtıyorlar.”

KANDİL VE İMRALI SORUSUNA “HANDİKAP” YORUMU

Bilgen, “HDP’nin, Kandil ve İmralı için pozisyon belirlediğini mi düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

“Hem müdahaleden şikâyet edip hem Kandil ve İmralı için pozisyon belirlemeye kalkmak, kendi pozisyonunun gereğini yapamamakla ilgili bir handikaptır. Çağrı yapan bir siyaset tarzıyla hamle yapan bir siyaset tarzı farklıdır. Dili, muhatabı, araçları, yoğunlaşması farklı olur. Çatışma yaşayan ülkelerde sorunun parçası gibi görülen bir adres olmaktan çıkıp çözümü bezen taraflara rağmen yönetmek daha fazlasını göze almayı gerektirir.”

“Barışı ve demokrasiyi isteyen değil, inşa eden bir sürecin yönetimi başka bir çaba ve iradeyi gerektirir. HDP, aydınların metin imzalayıp çağrı yapmasının ötesinde bir muhatap olma imkânına sahiptir.”

“HALA BÖLÜNMEYİ İSTEYEN PARTİ MUAMELESİ GÖRMEK DERDİNİ ANLATAMAMAK”

“Genişlemenin önündeki engel diğer partilerden farklı olarak HDP’de geleneksel taban değildir. Bu önemli bir imkândır. Annelerin acısını bitirecek adımlardan anaların rahatsız olması düşünülebilir mi? Hâlâ bölünmeyi isteyen bir parti muamelesi görmek bence kendi derdini anlatamama sorunudur. Siyasette algı ile olgunun farklı olması durumunda bunu ‘düzeltmeyi’ başarmak tam da özne olmayı başarmaktır.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com