Müebbet hapis cezası verilen eski Samsun Garnizon Komutanı Eken, cezaevinde koronavirüse yakalanarak hayatını kaybetti. Eken, KCK'dan tutuklanan ve görevine dönen Eruh'un BDP'li belediye başkanıyla 2013 yılında halay çekmiş, bu yüzden Güneydoğu'da 'halay komutanı' olarak anılmıştı.
Samsun’da, Gülen cemaati soruşturmaları kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezaevinde tutulan eski Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken (56), koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Eski Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken, 15 Temmuz 2016 darbe giriminden bir gün sonra gözaltına alındı, 17 Temmuz’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken hakkında “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ön gördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs” suçlamasından Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
24 MART’TA KORONAVİRÜS TEDAVİSİ İÇİN HASTANEYE GETİRİLDİ
Tuğgeneral Eken, hükümlü bulunduğu Bafra Cezaevinde koronavirüse yakalanınca 24 Mart günü Bafra Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanenin yoğun bakım servisinde koronavirüs tedavisi gören Eken dün gece hayatını kaybetti.
MEMLEKETİ ÇANKIRI’DA TOPRAĞA VERİLECEK
Ajansların ve yerel basının aktardığına göre, Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken’in cenazesi otopsi için Samsun Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırılan Eken’in cenazesi Samsun Cumhuriyet Savcılığının kararı doğrultusunda koronavirüs olması nedeniyle otopsi işlemleri için Trabzon Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Eken’in cenazesinin otopsi işlemlerinin ardından memleketi Çankırı’da toprağa verileceği öğrenildi.
“BUNU BENİ LİSTEYE YAZANLAR BİLİR”
Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken, kendisine yönelik suçlamalara karşı verdiği ifadede ise, “15 Temmuz darbe girişimi gecesi telefonuma mesaj atılıp Samsun-Sinop sıkıyönetim komutanı olarak atandığım talimatı geldi. Ancak ben görevi kabul etmedim. Talimat geldikten sonra hazırlanan listede Samsun-Sinop Sıkıyönetim komutanı olarak ismimi gördüm. Bu listeye kim tarafından ne zaman yazıldığımı bilmiyorum. Bunu beni listeye yazanlar bilir. Listeyi hazırlayanlarla herhangi bir irtibatım olmamıştır ve talimatta belirtilen emirlerin hiçbirine uymadım. Darbe yapanlara katılmadım” demişti.
“SİVİL ARAMALARA BAKMADIM”
15 Temmuz gecesi Samsun Valisi İbrahim Şahin’in defalarca aramasına ve mesaj çekmesine rağmen bu neden cevap vermediği sorusuna da, “Olay akşamı cep telefonumu yanıma aldım. Askerlere de sivil aramalar olduğunda telefonu bana getirmemelerini söyledim. Belirttiğim gibi sadece kendi komutanımla görüştüm. İl Valisi benim amirim pozisyonunda değildir. Dolayısıyla benim valiye rapor verme gibi bir durumum yoktur” cevabını vermişti.
TUTUKLU KOMUTAN TUTUKLU KOMUTANA TANIKLIK YAPTI, KARAR DEĞİŞMEDİ
Samsun’da darbe girişimiyle ilişkili olduğu iddiasıyla 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle 6 Nisan 2017’de hakim karşısına çıkarılan eski Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken’e, 20 gün önce tutuklanan eski Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Murat Özer, tanıklık yapmıştı
“EMİR GELDİ Mİ? TALİMAT ALDIN MI?”
Eski Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Murat Özer mahkeme heyetine verdiği ifadesinde, “Olay günü Mehmet Şükrü Eken ile bir araya gelmedik. Gece 01.30 sıralarında askeri hattan beni arayıp ’emir geldi mi?’ diye sordu. Bana, sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan 01.15’de bir emir gelmişti, onu sorduğunu zannederek ‘geldi’ deyip telefonu kapattım. Mehmet Şükrü Eken’den herhangi bir emir veya talimat almadım” dedi.
BİRLİK DIŞINA ASKER YA DA SİLAH ÇIKARMADI
Bunun üzerine eski Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken’in avukatı, müvekkilinde ByLock kaydı ve Bank Asya’da hesabının olmadığının tespit edildiğini ve dosyada varsayım dışında tutuklanmayı gerektirecek delil bulunmadığını belirterek, “Müvekkilim sıkıyönetim komutanı olduğu yönünde gelen emri yerine getirmemiştir. Sadece birliğinin emniyetini sağlamıştır. Birlik dışına asker ya da silah çıkartmamıştır. Birliğe de sivillerin girmesine izin vermemiştir. Müvekkilim darbeciler tarafından görevden alınmak istenen Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Mehmet Daysal ile de iki kez telefonda görüşmüştür. 15 Temmuz gecesi müvekkilimin tavrının belirlenmesi için tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. Ayrıca müvekkilim askeri teamüller gereği sivil telefonlara bakmamıştır. Müvekkilimin kaçma şüpheli yoktur. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini talep ediyorum” dedi.
“İKİ GENERALİN TANIK OLARAK DİNLENMESİNE…”
Bu savunmalar üzerine Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Mehmet Daysal ile Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Celal Başoğlu’nun tanık olarak ifadelerinin alınmasına ve sanık eski Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
ERUH’TA BİR ‘HALAY’ KOMUTANI
Müebbet hapis cezasına çarptırıldıktan sonra cezaevinde yakalandığı koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken, özellikle Güneydoğu’da görev yaptığı dönemde halkla ve yerel yöneticilerle sıcak ilişkiler kurmasıyla tanınıyordu. Eken, 2013 yılının Mart ayı sonunda Siirt 3’üncü Komando Komutanı olarak ziyaret ettiği Eruh ilçesinde Belediye Başkanı BDP’li Melih Oktay’la davul-zurna eşliğinde halay çekmişti.
O dönem bir yıl önce KCK yapılanması gerekçesiyle yapılan baskınla gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra serbest bırakılarak görevine başlayan Belediye Başkanı Melih Oktay ise , konuklarına Siirt fıstığı ikram etti.
Görev yaptığı Siirt’te ‘halay komutanı’ olarak kendini sevdiren 3’üncü Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken, BDP’li belediye başkanı Melih Oktay’ı da makamında ziyaret etmişti.
ŞEHİT ANNELERİNE MEKTUP YAZDI
Eken, Samsun’a Garnizon Komutanı olarak atandıktan sonra da halkla yakın ilişkiler kurdu.
Anneler Gününde Samsunlu şehit annelerine yazdığı mektuplar olumlu tepkiler aldı. O mektuplardan birisi şehit Astsubay İlhan Hamlı’nın annesi Bedriye Hamlı’ya hitaben 2016 yılının Mayıs ayında yazılmıştı.
Komutanın mektubunu okurken gözleri yaşaran şehit annesi Bedriye Hamlı, “İşte Türk askerinin vefası budur. Yarım dosya kağıdına yazılmış ve Garnizon Komutanı’nın imzasını taşıyan o mektup hepimizin gönlünü almaya yetiyor. Biz o mektupta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vefasını, samimiyetini ve kararlılığını görüyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
DARBE GİRİŞİMİ İLE İLİŞKİLENDİREMEYİNCE ‘SİS’ DAVASI AÇILDI
Koronavirüsten hayatını kaybeden Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken’le ilgili darbe girişiminden delil bulunamayınca 2019 yılında hükümlüyken 7 yıl önceki bir olay gündeme getirildi. Siirt Pervari’de 2012’de meydana gelen ve 17 Jandarma Özel Harekât mensubunun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili, dönemin Siirt 3. Komando Tugay Komutanı Mehmet Şükrü Eken hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
17 personelin hayatını kaybettiği kazayla ilgili ilk soruşturma Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yapıldı. Askeri savcılık, soruşturma ile ilgili takipsizlik kararı verdi. Bu karara itirazı, Diyarbakır Sulh Ceza Hâkimliği değerlendirdi. Hâkimlik, takipsizlik kararını kaldırdı. Bu karar sonrası dosya önce Pervari Cumhuriyet Başsavcılığı’na daha sonra Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na geldi.
KAZADAN 7 YIL SONRA “TEDBİRSİZ DAVRANDIN” DAVASI
Savcılık, 2017’de başlattığı soruşturmayı tamamladı. Soruşturmanın ‘tek şüphelisi’ olan dönemin Siirt 3’üncü Komando Tugayı Komutanı Mehmet Şükrü Eken’le ilgili yapılan değerlendirmede şöyle denildi:
“Bölgede sis olabileceği, idari tahkikat raporlarıyla tespit edilmiş. Bölgenin konumuyla ilgili hakkında gerekli araştırmalar yapılmamış. İkinci bir helikopterin temin edilmesi veya operasyonun ertelenmesi yeterince değerlendirilmemiş. Meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketleriyle kaza kırım raporuna göre de kusurlu olduğu değerlendiriliyor.”
“PİLOT KARARIYLA UÇUŞ GERÇEKLEŞTİ, İPTAL TALEBİ GELMEDİ”
Mehmet Şükrü Eken ise soruşturma kapsamında verdiği ifadede, pilotun kararıyla uçuşun gerçekleştiğini söyledi. Eken ifadesinin devamında, uçuşun iptal edilmemesine ilişkin kendisine herhangi bir talep gelmediğini belirtti. 2 yıldan 15 yıla hapis istemiyle hazırlanan iddianame Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi.
