Bank of America, Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama yüzde 52,6 olacağını öngördü. Banka, kur korumalı mevduat hesabı uygulamasının sürdürülebilir olmadığına da dikkat çekti.
Tarafsızlığı konusunda tartışmaların hedefinde olan ve açıkladığı verilere toplumun büyük bir kesimi tarafından güven duyulmayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), son olarak yıllık enflasyonu yüzde 36,8 olarak açıklasa da, uzmanların bu oranın çok daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Türkiye’deki fahiş zamlarla birlikte enflasyonun akıbeti merak ediliyor.
Merkezi Kuzey Karolina’da bulunan Bank of America’dan (BofA) Türkiye’ye ilişkin enflasyon tahmini geldi. Bank of America, Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama yüzde 52,6 olacağını, yıl sonunda ise yüzde 40 seviyesinde gerçekleşeceğini öngördü.
Para Analiz’in haberine göre banka, liradaki değer kaybı, enflasyon ve kur korumalı lira mevduat hesabına ilişkin öngörülerinin yer aldığı bir analiz yayınladı.
Analize göre, kur korumalı Türk lirası mevduatın mali olarak sürdürülebilir olmadığı belirtildi. Merkez Bankası’nın doğrudan döviz müdahalesiyle toplamda 7,3 milyar dolarlık satış yaptığını hatırlatan banka, kur korumalı Türk lirası mevduatının ihtiyaç duyması halinde daha fazla rezerv kullanılabileceğinin işaretinin de verildiğine dikkat çekti.
‘KUR KORUMALI LİRA MEVDUAT HESABI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL’
Mevduat uygulamasının negatif reel faizden kaynaklanan sorunlara çözüm üretemeyeceğini belirten Bank of America, bu durumun mali olarak sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Analizde, Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama yüzde 52,6 olacağı, yıl sonunda ise yüzde 40 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüldü.
‘MALİ ÖNLEMLERİN ENFLASYON ÜZERİNDE SINIRLI ETKİSİ OLACAK’
Enflasyonu düşürmek için girdi fiyatlarını düşürecek mali önlemlerin ve KDV indirimlerinin gelebileceğini belirten banka, bu tarz önlemlerin kura bağlı olan fiyatlar üzerinde sınırlı bir etkisi olacağını ve mali bir yük yaratacağını ifade etti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Banka, politika yapıcıların kredi genişlemesiyle yüksek büyüme rakamlarına ulaşma hedefinin cari açığı artırabileceğini ve Dolar/TL üzerindeki baskıyı artırabileceğini de vurguladı.
