DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, İstanbul Sözleşmesi’nin Erdoğan'ın kararıyla feshedilmesinin ardından başlayan tartışmada “İsterse Montrö Sözleşmesini de iptal eder” diyen TBMM Başkanı Şentop’a sert çıktı: “Anayasayı ihlal etmesi için cumhurbaşkanına destek vermek bir Meclis başkanına yakışır mı?”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Adana’da partisinin 1. Olağan Seyhan İlçe Kongresi’nde TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ‘İstanbul Sözleşmesi’nden cumhurbaşkanı kararıyla çıkılabileceği’ ve hatta cumhurbaşkanı isterse ‘Montrö Sözleşmesi’nin bile iptal edilebileceği’ şeklindeki açıklamasına sert tepki gösterdi.
Şentop’un, cumhurbaşkanını Anayasa’yı ihlal etmesi için teşvik ettiğini söyleyen Babacan “Bir Meclis başkanına yakışıyor mu?” diye sordu.
‘İKİ KELİMEYLE ÜLKE RAHATLAR: ÖZÜR DİLİYORUZ’
Ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ali Babacan, “Sayın Erdoğan’a çok basit bir tavsiyede bulunacağım. Kurun, faizlerin düşmesini istiyor mu? Ekonomik sistemin nefes almasını istiyor mu? O zaman iki üç dakikalık bir basın toplantısı yapsın, ‘Alanım ekonomi diyordum ama yanlış bir tezi dayattım’ diye hatasını kabul etsin. Kongrede arkaya yazmışlar ya ‘güven ve istikrar’. Onun yerine şunu öneriyorum: ‘Özür diliyoruz’. İki kelime ya. İnanın ülke rahatlar” şeklinde konuştu.
‘TEZİN YANLIŞSA ÇIK BİR ÖZÜR DİLE’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenen Babacan, “Yıllardır ‘yüksek faiz enflasyonun sebebidir’ diyordun. Bu tezin doğruysa dön Merkez Bankası’na gereğini yap. Yok eğer yanlışsa çık bir özür dile. Önüne iki seçenek koydum, gitti yanlış seçeneği işaretledi. Tuttu, Merkez Bankası başkanını değiştirdi. Artık öyle iki seçenek falan değil, tek seçenek ve tek cevap tavsiye ediyorum. ‘Özür diliyorum, yanlış yaptım’ deyin şu ülke bir rahatlasın. Tek soru, tek cevap, kopyası da yazıyor. Çok zor değil ya” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘HEDEFTE AİHS’İ FESHETMEK Mİ VAR?’
Babacan, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’u da eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Meclis ne zaman kendi tartışıp onayladığı sözleşmelerin fesih yetkisini tek bir kişiye devretti? Bu olsa dahi Meclis’te konuşulup tartışılması lazım. Gazi Meclisimizin başındaki kişi bırakın Meclis’in haysiyetini korumayı, cumhurbaşkanına Meclis’i çiğnemesi için cesaret veriyor. ‘Anayasayı az çiğnedin, biraz daha çiğne’ diye akıl veriyor.
Meclis başkanını cumhurbaşkanı işaret ederse, o da kendisini halka değil cumhurbaşkanına karşı sorumlu tutar. Endişe ediyoruz. Acaba hedefte yine tek bir imzayla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni feshetmek mi var? İnsan hakları denince elleri ayaklarına dolaşıyor.
‘ERDOĞAN DAHA NE YAPARSA, ‘BU KADAR DA OLMAZ’ DİYECEK?’
Sayın Meclis Başkanı’na soruyorum. Yanıtını verin siz de kurtulun, biz de çenemizi boşuna yormayalım. Milletin kafasındaki karışıklığı da giderelim. Cumhurbaşkanı isterse neyi yapamaz? Cumhurbaşkanı daha ne yaparsa ‘Ya bu kadar da olmaz artık’ diyeceksiniz? Devlet protokolünün tepesindeki iki isimden birisisiniz. 0001 nolu plakaya biniyorsunuz. Anayasayı ihlal etmesi için Cumhurbaşkanı’na destek vermek bir Meclis Başkanı’na yakışır mı?”
