Babacan AKP iktidarını ‘rejim’ olarak niteledi: Daha kötüleşme ihtimali var

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, AKP iktidarını ‘rejim’ olarak tanımladı. Anayasanın seçimlerle ilgili hükümlerinin de askıya alınabileceği uyarısında bulunan Babacan, 'Ya vatan elden gidiyor kardeşim'...İşi bu noktaya getirirlerse ki olabilir, o zaman riskli bir sürece gireriz.'

KRONOS 15 Kasım 2020 GÜNDEM

Ali Babacan Erdoğan yönetimini 'rejim' olarak niteledi

YouTube kanalı Flu TV’ye konuk olan Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AKP iktidarını ‘rejim’ olarak tanımladı. Babacan, anayasanın ortadan kaldırılabileceği,  seçimlerle ilgili hükümlerinin de askıya alınabileceği uyarısında bulundu.

6 Kasım 2020 tarihinde yayınlanan programda İlker Canikligil ve Duygu Aslan’ın sorularını yanıtlayan Babacan’ın ‘rejim’ olarak nitelediği AKP’nin Anayasa başta olmak üzere ‘gelecek’ tehlikelere işaret ettiği sözleri şöyle:

“TÜRKİYE DEMOKRASİSİ ÇOK HASTA AMA HALA NEFES ALIP VERİYOR”

Öyle bir noktaya geldik ki Anayasa Mahkemesi tartışılıyor. Türkiye’deki demokrasi güvende mi? Daha da kötü bir yere savrulma ihtimali var mı? Siz böyle bir şey görüyor musunuz?

Var, daha kötüleşme ihtimali var. Siyaset bilimciler, yerli yabancı, sorduklarında ‘Türkiye demokrasisin durumu nasıl?’ diye, ben diyorum ki ‘Çok hasta ama hala nefes alıp veriyor, ölmedi.’ Yani bu hastanın kötüye gitmesi ihtimal dahilinde. Çünkü Anayasa Mahkemesi’ni yok saydığınızda, Anayasanın kendisini yok saydığınızda artık bir hukuk devleti değilsiniz. Nihayetinde seçimler de hukukun gereği. Anayasada yazdığı için yapılıyor. Anayasayı yok saymaya başladığınızda seçimlerle ilgili, halkın iradesiyle ilgili, hükümleri… yani Anayasanın demokrasiyle ilgili hükümleri günün birinde askıya alınabilir.

“BU REJİM GİTTİKÇE OTORİTERLEŞTİ”

Peki böyle bir durum olursa bir planınız var mı?

Şöyle; bu rejim gittikçe otoriterleşti. Eğer otoriter bir rejim refah üretmeye devam edebilseydi, ki bu tür ülke sayısı çok, özellikle doğal kaynağı, petrolü doğalgazı olan, hemen yakınımızdaki bazı ülkeleri kast ediyorum, körfez gibi. Doğal kaynağı var, rejim otoriter, hatta bazı ülkelerde monarşi ve o gelen parayı vatandaşlarına az ya da çok dağıtıyorlar. O tür rejimlerin bir miktar sürdürülebilirliği oluyor ama bizim öyle bir şeyimiz yok. Bizim doğal kaynağımız yok. Hem otoriter bir rejim hem de doğal kaynak yok, halka bu rejimin refah üretmesi mümkün değil. Olumlu sonuç üretmesi mümkün değil.

“HALK, DIŞ GÜVENLİK SORUNU ORTAYA ÇIKARSA YOKSULLUĞA RAZI OLABİLİR”

İlk defa fakirlik işe yarayacak o zaman. Fakirlik olduğu için otokratlaşmayacağız galiba, doğru mu anlıyorum?

Ancak şu olur, bir dış güvenlik teması… Eğer gerçekten başını sokacak derece bir dış güvenlik sorunu ortaya çıkarsa o zaman halkımız yoksulluğa razı olabilir. Aman ülke elden gitmesin, vatan elden gitmesin, diye yoksulluğa razı olabilir. Bunu da biz büyük bir tehlike olarak görüyoruz açıkçası. Zaten bütün bu dış ilişkilerin bozulması, herkesle kavgalı bir ülke haline gelmemizin aslında alttan alta temelinde bu ekonomik sorunların üstünün örtülmesi, bastırılması, adeta konuşulmasının engellenmesi var. O kadar büyük problemler varken sen hala asgari ücret şöyleydi yok bilmem yok gelirimiz zayıfladı. Ya vatan elden gidiyor kardeşim sen neden bahsediyorsun. İşi bu noktaya getirirlerse ki olabilir, o zaman tabii riskli bir sürece gireriz doğrusu.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d Babacan AKP iktidarını ‘rejim’ olarak niteledi: Daha kötüleşme ihtimali var

d Babacan AKP iktidarını ‘rejim’ olarak niteledi: Daha kötüleşme ihtimali var

d Babacan AKP iktidarını ‘rejim’ olarak niteledi: Daha kötüleşme ihtimali var

 

Burada üzerimize düşen ne? Bu riskleri bol bol anlatmak. Bunu çıkıp da köşe yazarları yazamıyor. Düşünce kuruluşları yazamıyor, korkuyor. Siyaset bilimci, akademisyenler bunları söyleyemiyor, iş dünyasını temsil eden örgütler bunları dillendiremiyor. Çünkü konuştuklarında ‘siz işinize bakın!’ Havucu var, sopası var, bir sürü metodu var.

“REJİM” LAFI AKP’NİN BÜYÜK TEPKİSİNİ ÇEKMİŞTİ

Geçtiğimiz Mayıs ayında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel’in “Saray rejiminin sonu geliyor” açıklamasının ardından AKP Hükûmeti kanadından ‘rejim’ ifadesine yönelik yoğun eleştiriler gelmişti. Özel’e cevap veren AKP Sözcüsü Ömer Çelik, ‘rejim’ ifadesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Meclis’in iradesine saldırdılar birkaç ay evvel, arkasından seçilmiş hükümete ‘rejim’ demeye başladılar, sonra anti demokratik müdahalelerden bahsetmeye başladılar” demişti.

SİYASİ LİTERATÜRDE OLUMSUZ, TDK’YA GÖRE ‘YÖNETİM BİÇİMİ”

Rejim kelimesi, Türkiye siyasi literatüründe otoriter, tek adam yönetimi şeklinde ‘olumsuz’ anlamları çağrıştırıyor. Demokratik siyasal kültür ve literatürde rejim kelimesi demokratik, siyasi ve hukuki meşruiyetini kaybetmiş yönetimler için kullanılıyor.  Güney Afrika’da Apartheid rejimi, İran rejimi, Arap dünyasında BAAS rejimleri ya da İspanya’da Franko rejimi gibi.

Türk Dil Kurumu internet sitesinde ‘rejim’ araması yapıldığında ise,  ilk olarak “Yönetme, düzenleme biçimi, düzen” anlamına geldiği belirtiliyor. Rejimin bir diğer anlamı ise “Bir devletin yönetim biçimi” olarak tanımlanıyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com