Babacan: 17-25 Aralık dosyalarının tekrar incelenmesinde fayda görürüm

Babacan, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları ile ilgili bir soruya, "O günkü iktidara yönelik minik bir darbe teşebbüsüydü. Ancak o dosyaların bir noktada tekrar incelenmesinde de bir fayda görürüm doğrusu" dedi.

KRONOS 08 Temmuz 2020 GÜNDEM

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları ile ilgili bir soruya, “O günkü iktidara yönelik minik bir darbe teşebbüsüydü. Ancak o dosyaların bir noktada tekrar incelenmesinde de bir fayda görürüm doğrusu” dedi. Mecbur kalınmadıkça erken seçim olabileceğini düşünmüyorum” yanıtını verdi.

“17-25 ARALIK DOSYALARININ YENİDEN İNCELENMESİNDE FAYDA GÖRÜRÜM”

Medyascope’ta Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şunları söyledi:

“Yargı ve polis teşkilatına nüfuz etmiş bir grubun belli dosyaları uzun zamanca bekleterek o günkü iktidara yönelik minik bir darbe teşebbüsüydü. Ancak o dosyaların bir noktada tekrar incelenmesinde de bir fayda görürüm doğrusu.”

“YARGI SİYASİ ETKİ ALTINDA”

“Bugün yargının siyasi etki altında olduğu çok açık. Türkiye’de güçler ayrılığı değil güçler birliği var. TBMM’nin yürütme erkini denetleyebilmesi lazım ama bugün böyle bir şeye cesaret etmeleri mümkün değil” diyen Ali Babacan, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’inle ilgili soruya da “Yasa ya da anayasada yapılan bir değişikliğin dönemin hükümet başkanın iradesi dışında olamayacağını.”

“ALLAH’IN LÜTFU İFADESİ BİLE KULLANILDI”

“15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Türkiye’de çok farklı bir ortam oluştu. ‘Allah’ın lütfu’ ifadesi bile kullanıldı, o ortam istismar edildi” ifadesini kullanan Babacan, “Darbeyi planlayan, teşebbüs eden kim varsa ağır cezalar almalı ki bir daha askeri darbeler gündeme gelmesin ama haksız yargılamalar da oldu ” diye konuştu.

“HERKESİN YAŞAM TARZINA SAYGILIYIZ”

LGBTİ+’lar konusunda ne düşündüğü konusunda gelen bir soruyu da yanıtlayan Babacan “Devletin kimsenin yaşam tarzını değiştirme görevi olamaz. Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Ama aile kurumunun güçlü tutulması da anayasal görevlerden biridir” dedi.

“İÇKİLERDEKİ VERGİ KOPMUŞ GİTMİŞ DURUMDA”

Yeni gelen Özel Tüketim Vergileriyle (ÖTV) ilgili soruyu da yanıtlayan Babacan “Alkollü içkilerdeki vergi kopmuş gitmiş durumda, kabul edilebilir değil. Komşularımızda yarı fiyatına, üçte bir fiyatına alkol satılıyor. Türkiye’de bu vergilerin yüksek olması kaçakçılığı doğuruyor” dedi.

GENEL MERKEZE DİJİTAL AÇILIŞ

Öte yandan, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) koronavirüs günlerinde genel merkezinin dijital açılışını yaptı. Parti üyelerinin telekonferansla katıldığı açılış sosyal medyadan yayınlandı.

“Yeni bir siyasi kültür inşa ediyoruz” diyen Babacan, açılışını yaptıkları binanın bir ‘siyasi kültür’ inşa edeceğini savundu. Babacan, “Biz bu çatının altında sadece bir örgüt değil, aynı zamanda yeni bir siyasi kültür inşa edeceğiz. On yıllardır parti tüzük ve programlarının sayfaları arasında ölü bir ifade olarak kalan ‘parti içi demokrasi’ sözüne bu çatı altında hayat vereceğiz. Biz bu çatının altında yeni bir üslup, yeni bir parti üyeliği bilinci, yeni bir liderlik tarzı, yeni bir iş yapma biçimi oluşturacağız” şeklinde konuştu.

Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“SİYASET SADECE ERKEKLERE BIRAKILAMAYACAK KADAR CİDDİ BİR İŞTİR”

“Buradan Türkiye’nin bütün demokrat kadınlarına sesleniyorum:

“Siyaset sadece erkeklere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir. Siyasetin sizin zekânıza, üslubunuza, yaratıcılığınıza, sorun çözme becerilerinize, kucaklayıcılığınıza; ‘eşit’ katılıma ihtiyacı var. Lütfen öne çıkın ve göreve talip olun. Ve sakın mütevazı olmayın, gerçek sanırlar.

“BİRLEŞTİRİCİ SİYASET KAZANACAK”

“Bundan böyle ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil kaybedecek, birleştirici siyaset kazanacaktır. Biz, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü esasına dayanan, özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi hedefliyoruz. Biz, temel hakların korunduğu, hukukun ve adaletin tam olarak işlediği, vatandaşlarımızın korkmadan düşüncelerini açıkladığı, özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, cesaretin ve umudun hakim olduğu bir Türkiye hedefliyoruz.

“Tek bir vatandaşımızın dahi kendini garip, öteki, dışlanmış hissetmediği bir Türkiye istiyoruz. Kendi içinde huzur ve barışı sağlayan, birlikte yaşam iradesini gösteren, ortak bir gelecek hedefi etrafında kenetlenmiş bir Türkiye hedefliyoruz.

“KIRGINLARI, KÜSKÜNLERİ BULACAĞIZ”

“Türkiye’nin kalkınmasında esas dayanağımız bu birleşik insan gücü olacak. Ülkeye yararlı olabilecek tek bir insanı bile bu birleşik gücün dışında bırakmayacağız. Kırgınları, küskünleri, umudunu kaybedip köşesine çekilmişleri, kahredip terk-i diyar etmişleri arayıp bulacağız. Birlikte çalışmaya çağıracağız. Şimdiye kadar ayrıştırılan farklı toplumsal grupların bir araya gelip birlikte çalışmasından doğacak sinerjiyi hayal edebiliyor musunuz? İşte biz bu ülkeyi bu sinerjiyle yeniden ayağa kaldıracağız.

“FİKİR SUÇU KAVRAMINI YOK EDECEĞİZ”

“Bizi bir araya getiren ortak payda demokrasi, özgürlük ve adalete olan inancımızdır. Özellikle zor zamanlarda demokrasiyi lüks olarak görenlerden ve ilk fırsatta rafa kaldıranlardan olmayacağız. ‘Fikir suçu’ kavramını yok edeceğiz.

“Yargıyı yürütmenin baskılarından kurtaracağız. Yargıçlarımız, savcılarımız özgür kalacak, kimseden telefon talimatı almayacak. DEVA Partisi yönetiminde devlet, bütün inançlara eşit mesafede duracak ve aynı zamanda bütün vatandaşların inanç ve ibadet özgürlüğünün garantörü olacak.

“Öte yandan, dinimizin kutsallarını günlük siyasete asla malzeme etmeyecek, asla siyasi propaganda aracı haline getirmeyeceğiz. Herkesi olduğu gibi kabul edecek, yaşam tarzına saygılı olacağız.

“Bağırıp çağırarak, insanları yaftalayarak, hain diye damgalayarak, sanal düşmanlar yaratıp halkımızı korkutarak güç devşirmeye çalışmayacağız.

“YOLSUZLUĞUN BESLENDİĞİ BATAKLIKLARI KURUTACAĞIZ”

“Yolsuzluğun, israfın, adam kayırmacılığın beslendiği bataklıkları kurutmak için ne gerekiyorsa kararlılıkla yapacağız. Liyakat ve fırsat eşitliği ilkelerini devlet yönetiminin her kademesinde hayata geçireceğiz. Biz, Türkiye’nin tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamayacak kadar büyük bir ülke olduğuna inanıyoruz.

“LÜKS, GÖSTERİŞ VE İSRAFA SON VERECEĞİZ”

“Bütçe disiplinini esas olarak vergi oranlarını yükselterek değil, tahsilat oranını arttırarak, kayıt dışılığı azaltarak ve harcamaları kontrol altına alarak tesis edeceğiz.

“Kamu vicdanında büyük yaralar açan kamuda lüks, gösteriş, israf ve savurganlığa son vereceğiz.

“Bütçe çalışmalarında doğa ve çevrenin korunmasına, dezavantajlı grupların gözetilmesine ve cinsiyete duyarlı bütçeleme anlayışına özen göstereceğiz.

“Kamu alımlarının şeffaf, adil, rekabeti bozmayacak ve yerli üretimi teşvik edecek şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacağız.

“İhale ve satın alma süreçlerini tüm taraf ve yurttaşların izleyebilmesine açık tutacağız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram