AB yetkilisi: Türkiye Ukrayna krizini para kazanmak için bir fırsat görüyor

Financial Times gazetesinde yer alan haberde Abramoviç'in süperyatının bu hafta Marmaris limanına yanaşması ve THY'nin Rusya'ya uçuşları arttırması gibi gelişmelerin, Batı'da Türkiye'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları delebileceğine ilişkin endişeleri arttırdığı belirtildi.

KRONOS 24 Mart 2022 DÜNYA

Roman Abramovich, Dmitry Medvedev ve Maxim Shubarev'in yatları Türkiye karasularındaki marinalarda bekliyor. (FOTOĞRAFLAR: YÖRÜK IŞIK)

Avrupa hükümetlerinin yaptırım uygulanan oligarklara ait yatlara el koymaya başladığı bir zamanda, milyarder Chelsea Futbol Kulübü sahibi Roman Abramoviç Türkiye’yi süperyatları için güvenli bir liman olarak görmesi ve diğer bazı gelişmeler Avrupa’da Türkiye’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları delmeye çalışabileceği endişelerinin seslendirilmesine yol açtı.

Financial Times gazetesinde yer alan habere göre, bu gelişmelerden rahatsızlık duyduğu belirtilen Avrupalı ​​yetkililerinden adı açıklanmayan biri Türkiye’yi Ukrayna krizini para kazanmak için bir fırsat olarak görmesinden dolayı eleştirdi.

Gazeteye açıklamalarda bulunan bir başka AB yetkilisi ise Türkiye’nin Rusya ile olan bağlantılarının ve AB gümrük birliğine üyeliğinin, bazı Avrupalı ​​şirketlerin önümüzdeki aylarda Türkiye’deki yasal olarak bağlı yan kuruluşlar aracılığıyla AB yaptırımlarını aşmasını “çok cazip” hale getirebileceğinden duyduğu endişeyi dile getirdi.

Gazetenin Türkiye muhabiri olan Laura Pitel imzalı haberde özetle şu hususlara da yer verildi: “Eski bir Türk diplomat olan Selim Kuneralp, Serbestiyet’teki yazısında ülkesini bu yatları kabul etme konusunda dikkatli olmaya çağırdı: “Bu süper yatlar hükümetimizin başını belaya sokabilir.”

Son yıllarda Moskova ile de yakın ilişkiler geliştiren bir NATO üyesi olan Türkiye, Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgalini kınaması ve Kiev’e silahlı insansız hava araçları tedarik etmesi nedeniyle batılı liderlerden övgü topladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında arabuluculuk rolünü de üstlendi.

Yine de Avrupa başkentlerinde, Türkiye’nin ve Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail gibi diğer ülkelerin, istemeden veya kasten Rus parasının veya batılı güçlerin Moskova’ya dayattığı yaptırımları atlatmak isteyenler için bir merkez haline gelebileceğine dair endişeler var. Bu, Ankara ile batı arasındaki bağları daha da gerebilir. Avrupalı ​​bir diplomat, “Yakından izlediğimiz bir durum” dedi.

Hem Rusya hem de Ukrayna ile “dostluğunu” sürdürmeye çalışan Ankara, defalarca yaptırımlara katılmayacağını söyledi. Türk yetkililer yaptırımların işe yaramayacağını savunuyorlar. Türkiye’nin müttefikleri şimdiye kadar bu tutumu hoş gördüler ve Ankara’yı kamuoyu önünde eleştirme konusunda temkinli davrandılar.

Berlin’deki Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü’nden İlke Toygur, “Avrupalılar, Türkiye’nin Rusya ile karşılıklı bağımlılığı olduğunu anlıyor. Stratejik olarak zor bir konumda ve kırılgan bir ekonomisi var ve bu nedenle yaptırımlara katılmıyor. Bu, en azından şimdilik, yaptırımlar söz konusu olduğunda Türkiye’ye serbestlik tanıyor.”

Ancak Toygur, “savaş daha uzun sürerse ve yaptırımlar sertleşirse” Ankara üzerindeki baskının artabileceği konusunda uyardı.

Türkiye, geleneksel olarak Rusya oligarkları için bir yatırım destinasyonu olmadı. Ancak havaalanı izleme sitelerine göre, Abramoviç’in özel jeti geçtiğimiz ay boyunca defalarca ülkeye girip çıktı. Reuters haber ajansı bu hafta, Ankara’daki isimsiz bir kaynağa dayandırarak Rus iş adamının Türkiye’de yatırım yapmak istediğini bildirdi.

İşgalin ardından Avrupa’nın çoğu ülkeleri, hava sahasını Rus ticari uçuşlarına kapattığından Türkiye, Rusya için kalan birkaç kaçış rotasından biriydi. Uçuş analitiği şirketi ForwardKeys’in verilerine göre, THY sadece faaliyete devam etmekle kalmadı, aynı zamanda işgalden iki hafta sonra Rusya’ya uçuşlarını yüzde 12 artırdı. Bu, bazı Avrupalı ​​yetkilileri rahatsız etti. Biri, “Krizi para kazanmak için bir fırsat olarak görüyorlar” diye yakındı.

Batılı liderler için bir başka zorluk da, Ikea’dan McDonald’s’a kadar batılı markaların çekilmesinden sonra Türk işletmelerinin Rus pazarındaki boşlukları doldurma riskidir. İstanbul Ticaret Odası yönetim kurulunda tekstil sektörünü temsil eden Hikmet Tanrıverdi, krizin “sadece Türk tekstil sektörü için değil, diğer sektörler için de” büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

Tanrıverdi, Rus şirketlerinin dolar ve euro elde etmedeki zorlukları yüzünden en büyük sorunun ödeme olduğunu söyledi. Rus ve Türk merkez bankaları arasında Türkiye’nin yıllık Rus gazı ithalatı için ürün ve hizmet ihracatını takas etmesini sağlayacak ticareti sistemi fikrini ortaya attı.

Düşünce kuruluşu Carnegie Europe’dan Dimitar Bechev, yaptırımları bertaraf etmeye yönelik bu tür çabaların ABD ve Avrupa’dan “ceza” alma riskiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Büyük bir Türk gıda üreticisinin genel müdürü, büyük işletmelerin çoğunun yaptırımlara karşı risk almak istemeyeceğini söyledi. Yönetici, “ABD veya Avrupa ile ilişkiler pahasına Rus pazarına kör bir dalış olmayacak” dedi.


 

Bechev, New York savcılarının ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını atlatmak için hükümet destekli milyarlarca dolarlık bir planın parçası olmakla suçladığı Halkbank’ın davasını hatırlattı. “Batılı yetkililerin kafasında, Erdoğan sonunda yaptırımlara imza atsa bile samimi olmayacağı ve Türkiye’nin Rusya ile ticaret yapmaya; boşluklar veya arka kapılar bulmaya çalışacağı fikri yer alacaktır” dedi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com