Almanya, İngiltere, Fransa ve Polonya'da yapılan bir ankete göre insanlar hayati ihtiyaçlarını karşılayamamaktan korkuyor ve temel harcamalarını kısmak zorunda kalacağını düşünüyor. En büyük korku ise grevlerin başlaması ve sosyal patlamalar.
Avrupa Birliği ve İngiltere’de enflasyonla birlikte insanların endişeleri de arttı. Kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan More in Commen bir anket şirketi olan YouGov partnerliğinde Fransa, Almanya, Polonya ve Birleşik Krallık’da bir kamuoyu yoklaması yaptı. Ankete göre insanlar önümüzdeki aylardaki yaşam masrafları için endişe duyuyor. İnsanlar enerji krizinin kısa sürede biteceği düşünmüyor.
SOSYAL HUZURSUZLUKTA EN ENDİŞELİ ÜLKE POLONYA
Dört ülkeden ankete katılan kişilerin çoğu gelecek aylardaki olabilecek grevlerden ve toplumsal huzursuzluktan endişe duyduğunu söyledi. İnsanlar yükselen fiyatların etkilerini hissettiklerini anlatıyor. Anket içinde sorulan, “Önümüzdeki birkaç ayı düşündüğünüzde, aşağıdakilerin her biri için ne kadar endişelisiniz?” sorusunda grevler ve sosyal huzursuzluk belirlendi. Polonya yüzde 75 ile sosyal huzursuzluktan en çok endişe eden ülke oldu. Grevlerden ise yüzde 65 ile en çok Fransa endişe duyuyor. Fransa’da 10 kişiden 4’ü Sarı Yelekliler hareketinin tekrardan dönmesini istiyor.
BU KIŞ İNSANLAR ISINMAYI AZALTACAK
Enerji krizlerinden dolayı insanlar evlerinin ısınmasını kısmayı planlıyor. Anketteki dört ülkeden en çok İngiltere’nin bu kış ısınmayı kısacağı görülüyor. İngiltere’nin ardından ise Almanya geliyor. Anketin katılımcılarına göre enerji krizinden en çok sorumlu olan Rusya ama Rusya’yla birlikte enerji şirketleri ve ulusal hükümetler de insanlar tarafından sorumlu tutuluyor. Ankete göre Polonya mevcut kriz için liderlerini suçluyor. Dört ülkede ise Ukrayna’ya olan desteğin devam ettiği görülüyor.
KRİZ KISA SÜRMEYECEK Mİ?
Anket katılımcılarının çoğu krizin kısa sürmeyeceğini düşünüyor. İnsanlar yaşam maliyetleri için karamsar bir durumda. Her üç kişiden biri krizin hiç biteceğinden emin değil. Dört ülkeden de ankete katılan insanlar hükümetlerinin bu krizle başa çıkma becerilerine olan güvenleri düşük.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
İNGİLTERE’DE İNSANLAR YA YEMEK YİYECEK YA DA ISINACAK
YouGov, İngiltere’nin bir nesildeki en kötü yaşam maliyetini yaşadığını belirtti. Şu anda enflasyon yüzde 9’u aştı. İngiltere’de gıda ve yakıt yoksunluğu bir yılda üç kattan fazla arttı. İnsanlar ısınma veya yemek yeme arasında seçim yapmak zorunda kalıyor. Enerji fiyatlarının da geçen yıl yüzde 400, 2019’dan bu yana ise yüzde bin arttığı belirtiliyor.
İngiltere’de yaşayan insanların büyük çoğunluğu da hükümetin bu durumla başa çıkmakta başarısız olduğunu düşünüyor. YouGov’un verilerine göre Britanyalıların dörtte üçü ve muhafazakar seçmenlerin üçte ikisi hükümetin yaşam pahalılığı ile mücadele eden insanlara yardım etmek için yeterince çaba göstermediğini söylüyor. Beş Britanyalı’dan ikisi, gıda ve enerji faturalarıyla mücadele ederken, en düşük gelirli hanelerde bu durum beşte üçe yükseliyor.
İNGİLTERE: BAŞBAKANIN EN BÜYÜK ÖNCELİĞİ YAŞAM MALİYETİ OLMALI
İngiliz halkına göre yeni başbakan Liz Truss’ın önceliği yaşam maliyeti olmalı. Ekim ayında durumların daha da kötüleşmeye başlamasıyla birlikte enerji faturalarının yüzde 80 artacağı ve enflasyonun ise yüzde 13’e ulaşacağı düşünülüyor. Britanyalıların dörtte üçü, Boris Johnson hükümetinin artan yaşam maliyetiyle mücadele eden insanları desteklemek için çok az şey yaptığını söylüyor.
LIZ TRUSS’IN PLANI NE?
İngiltere’nin yeni başbakanı Liz Truss, yaşam maliyeti kriziyle ilgili planlarını tam olarak detaylı bir şekilde açıklamadı. Ancak halk ve işletmeler için vergi indirimlerine odaklanacağını ve ek desteğin en savunmasız haneleri hedef alacağını belirtti. YouGov’un verdiği bilgiye göre İngiliz halkının yüzde 47’si bu planın kavramsal olarak iyi bir fikir olduğunu düşünürken, yüzde 27’si ise bunun kötü bir fikir olduğuna inanıyor.
