Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kredi ile altın ve dolar alındığı iddiaları üzerine harekete geçti. Bankalar çareyi müşteriye taahhütname imzalatmakta buldu.
Bankadan Türk Lirası kredi çekip döviz, altın, gümüş, kripto para veya hisse senedi alanların sayısı hızla artarken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankalara muhtıra verdi. Kredilerin takibinden sorumlu olan bankalar herhangi bir müeyyideye maruz kalmamak için müşteriye taahhütname imzalatmaya başladı.
Bazı özel bankaların sadece ticari kredilerde, kamu bankalarının ise tüketici kredilerinde de şart koştuğu söz konusu taahhütnameyi imzalayan müşteriler, kullandıkları kredi ile “amacına aykırılık teşkil eden işlemleri yapmayacağını”; tespiti halinde ise “bankayı sorumlu tutmayacağını” kabul etmiş oluyor.
Kredi taahhütnamesinde “aykırı işlemler” ise şöyle sıralanıyor: “Döviz ve altın alım işlemleri, vadeli mevduat, repo, hisse senedi gibi finansal getiri sağlamaya dönük yatırımlar, vadesi gelmemiş diğer kredi risklerinin kapatılması, yurtdışına transfer yapılması ve kripto varlıklara veya sermaye piyasası dışına aktarılması.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“SERBEST PİYASA ŞARTLARINDA TESPİTİ KOLAY DEĞİL”
Bankaların “kredi verdin, döviz aldı” cezası yememek için müşteriden taahhütname aldıkları kaydediliyor. Ancak müşterinin krediyi nasıl kullandığının tespit edilmesinin zannedildiği kadar kolay olmayacağı belirtiliyor.
DÖVİZE ENDEKSLİ MEVDUAT SÖZLEŞMESİNDE İLGİNÇ MADDE
Bir banka “dövize endeksli mevduat (DEM)” diye bilinen kur korumalı TL vadeli mevduat açanlara imzalattığı sözleşmede ilginç bir madde yer aldı.
5’inci maddede “Sözleşme süresi boyunca mevzuatta yapılacak değişiklikler kendiliğinden sözleşmeye uygulanacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve diğer kuruluşların bu sözleşme tarihinden sonra yapacakları açıklamalara ve düzenlemelere uygun olarak değişiklik olabileceği tarafınızca kabul edilmiştir.” ibarelerinin yer alması dikkati çekti.
