Ali’siz Alevilik’ten Ali’siz cemevine

Erdoğan'ın "misafir" gibi değil de ev sahibi baş köşe kurulup, bir de Dede postuna oturması "zoraki misafirliğin" bir örneği olarak kayıtlara geçti. Neyse ki "misafir" gittikten sonra cemevi eski haline döndü ama akıllarda 'Ali'den arındırılmış bir cemevi görüntüsü kaldı.

CEM MORA 10 Ağustos 2022 GÖRÜŞ

Erdoğan’ın Mamak’taki Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyareti bana 90’larda evliliğimizin ilk yıllarındaki misafirlik tecrübelerini hatırlattı. Ailece ziyaretine gittiğimiz bazı evlerde ben salona açılan kapıdan içeri alındıktan sonra eşim eşikten adımını atardı. Misafirlik sonunda da kapıda benzer bir kaç-göçle çıkış kapısında buluşur, öyle evimize dönerdik. Çocukluğu yarı şaman adetlerin yaşandığı, geleneksel Türk- Sünni bir dağ köyünde geçen ben alışık olmadığım bu durumları yadırgısam da “Eh, madem evlerine misafirliğe gidiyoruz, onların kurallarına uyalım” diye kendimi teselli etmeye çalışırdım. Ancak aynı dostlar evimize geldiklerinde de benzer bir davranış bekleyince onları “Durun arkadaş, anladık evinizde kendi kurallarınızı dayatıyorsunuz da evimde benim kurallarım geçerli” diyerek nazikçe uyarmıştım.

Erdoğan’ınki o misal… Gideceği özel mekânın, üstelik bir cemevinin kurallarını belirlemek, tefriş etmek, davetlileri belirlemek de nedir Allah aşkına… Diyelim ki Fener’deki İstanbul Patrikhanesi’ni ziyaret edecek, kilisedeki ikonaları mı kaldıracak, heykellere çarşaf mı giydirecek!

ALİ’SİZ CEMEVİ İCAT ETMEK

Aslında, ironik bir şekilde, hep dillerine doladıkları “Ali’siz Alevilik” söylemini ete kemiğe büründürmek yaptığı; “Ali’siz Cemevi” icad etti İslamcı iktidar. Ama biliyoruz ki sorunun kökeni çok derinlerde.

Alevilik söz konusu olduğunda ortalama Sünninin en büyük ezberi, “Alevilik Hazreti Ali’yi sevmekse biz de Aleviyiz” sözleri olur. Hazreti Ali inançlarının en önemli değerlerinden biri olsa da Aleviler için Alevilik çok daha kapsamlı bir duyuş ve yaşayış biçimidir oysa.

Alevilerin kendilerini tanımladığı Alevi ve Kızılbaş sözcüklerini küfür ve hakaret olarak gören Sünnilerin (Alevilere, ‘Alevi’ değil ‘ehli beyt’ demeyi uygun görme sakilliğini de es geçmeyelim) başka bir ezberi de “Ali’siz Alevilik” suçlamasıdır. Üstelik bu itham sadece halk arasında değil, en yüksel temsil makamlarında da kendini göstermiştir.

Camiyi değil cemevini ibadethane olarak kabul eden, cemi kadın erkek bir arada ifa eden, Hızır ve muharrem orucunu tutan, sazı ibadetinin baş köşesine koyan, bütün canlıları eşit görüp kendini doğanın efendisi değil parçası gören derin bir inanç ve ritüeller bütünü olan Alevilik, belki de bir kalıba sokulamadığı için yüzyıllardır hedef olmuştur. Erdoğan’ın da Alevilerden hiç hazzetmediği sır değildir.

ERDOĞAN’IN “ALİ’SİZ ALEVİLİK” ISRARI 

İşte o Erdoğan, başbakan olduğu 2014’te Almanya’nın ‘Ateist Aleviliği’ desteklediğini öne sürerek,  “Almanya’da Ali’siz Alevilik denen bir olay var, yani ateist bir anlayışın, Alevilik kisvesi altında, kendilerinin de desteklemiş olduğu bir yapı” demişti.

Yıllar sonra, 2021’de Erdoğan’a 5 kuruşluk “Ali’siz Aleviliği savunduğumuzu ispatla” davası açıldı. Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak 4 Aralık 2021’de Siirt’te, sözü “Ali’siz Aleviliğe” getirdi. İsim vermeden Almanya Alevi Bektaşi Federasyonu ve yakın Alevi örgütlerini eleştirdi, “Almanya’da da özellikle Alevilikten öte Ali’siz Alevilikle adeta yeni bir din ihdası öne sürülüyor.” ifadelerini kullanmıştı.

ALİ’SİZ ALEVİLİK’TEN ALİ’SİZ CEMEVİNE

Ne oldu da fikri değişti bilinmez ama Erdoğan önceki gün cemevi ziyaret etti. Fakat, Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı ile Hüseyin Gazi Derneği ile cemevi idarecilerinin bu ziyaretten haberi yoktu.

Kronos’tan okuyalım:

“Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Arif Ali Özzeybek ile birlikte organize etti ziyaret sırasında Hz. Ali, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Hacı Bektaşi Veli’nin fotoğraflarının tadilat öncesindeki yerlerinde olmadığı görüldü.

FOTOĞRAFLARIN YERLERİ DEĞİŞTİRİLDİ

Ziyarete ilişkin konuşan Hüseyin Gazi Derneği Başkan Yardımcısı Mahmut Aslan, iki aydır cemevinin Mamak Belediyesi tarafından tadilata alındığını söyleyerek, “Atatürk, Hacı Bektaş ve Hz. Ali’nin portreleri vardı. Tayyip Erdoğan’ın oturduğu postun arkasında büyük bir Hacı Bektaş posteri ve geyik başı vardı. Şu an onların birkaç tanesi sol tarafa alınmış. Bir, iki tanesinin de tadilat nedeniyle kaldırıldığı söyleniyor. Şöyle bir şey var. Bu cemevi görüntüsü bizi rahatsız ediyor. Bu akşam arkadaşlarımız ile oraya gidip eski haline getireceğiz. Çünkü bizim cemevlerimizde Hacı Bektaşsız, Hz. Alisiz ve Atatürksüz bir görüntü olamaz. Bunu hiçbir Alevi toplumu da kabul etmez.” ifadelerini kullanmıştı.

‘GİDİP POSTA OTURMUŞ’

Ziyarete kimlerin nasıl katıldığını da anlatan Aslan, şöyle konuştu: “Önce herkesin GBT’si alınmış. Kimlik kontrolü ile listeye bakarak içeriye almışlar. AKP’li bakanlar ve milletvekilleri, cemevinin içinde çeşitli yerlere oturmuşlar. AKP’ye yakın bir dede dua okumuş. Tayyip Erdoğan geldiği zaman herkes ayağa kalkmış. Tayyip Erdoğan, gidip posta oturmuş. Bunlar Alevi ritüellerine aykırı şeyler. Kadın TRT sanatçıları mersiye okumuş. Mersiye sonrası Tayyip Erdoğan, mikrofonu eline alıp Ehlibeyt, İslam, Hz. Ali üstüne konuşmalar yapmış. Onun dışında, kendi deyimleriyle oruç açmışlar. Oruçlarını açıp, türbeye geçip, dua edip ayrılmışlar.”

Görüldüğü gibi ne cemevlerinin ibadethane sayılması gibi konular, ne Alevilik ile ilgili sorunlar ne de sık sık tekrarlanan saldırılar konuşulmuş. Zaten iftar etkinliğinde vakıftan sadece dört kişi yer almış.

Günün sonunda Erdoğan, Dedenin oturduğu posta kurulmuş, zakirlerin ve aşıkların yerlerine seçtiği kişileri sıralamış; bir cemevinden ziyade gecekondu mahallesine yeni yapılan camilerin çay ocağını andıran steril mekânda poz vererek yaklaşan seçimler öncesi fotoğraf vererek ayrılmış.

“ZORAKİ KONUK” GİDİNCE… 

Daha da trajik olan ise, Erdoğan ve zoraki konuklar gittikten sonra mekânın yeniden eski haline getirme çalışmalarının görüntüleri. Misafirin göz konforunu bozmasından çekinilen Hazreti Ali, Hacı Bektaş-ı Veli ve Atatürk fotoğrafları yeniden olmaları gereken yere asılıyor.

Bana yıllar önce yaşadığım evde kurallar dayatan arkadaşlarıma posta koyabiliyor, burası benim evim benim kurallarım geçerli diyebiliyordum ama Alevi canlar çaresiz. Devlet urbasını giyen zoraki misafirlere haddini bildirmek o kadar da kolay değil. Bunu bütün Türkiye yaşayarak görüyor: Erdoğan cemevinde Hz. Ali’nin resmini indirdi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram