Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Fırat Haber Ajansı’na verdiği söyleşide Türkiye’nin artık “açık faşizm döneminde” olduğunu söyledi.
Fincancı, Türkiye’nin normlar devletinden tedbirler devletine geçiş yaptığını belirterek 2017’nin ilk 11 ayında sadece TİHV’e yapılan işkence başvurusunun 570 olduğuna dikkati çekti. Prof. Fincancı, Türkiye’nin sokakta işkencenin görünür olduğu ülkelerden birine dönüştüğünü belirtti.
Türkiye’de işkencenin kolluk tarafından ya gözaltında ya cezaevlerinde ya da toplantı ve gösterilere yönelik müdahalelerde gerçekleştiğini anlatan Fincancı şunları söyledi: “Bu açıdan 2013’ten beri sokakta artan bir polis şiddetiyle karşı karşıyayız. Gözaltına alınmadan dahi bu şiddet gözlemleniyor. Ciddi bir yaşam hakkı ihlali söz konusu. Kolluğun açtığı ateş, zırhlı araçla ezilmeler veya mayın patlamaları sonucunda ölen çocuklar ve siviller var.”
CEZAEVLERİNİN DURUMU
Fincancı, cezaevlerinde sorunun çok ağır olduğunu anlatarak, “Cezaevleri kapasitesinin çok çok üzerinde; cezaevindekilerin sayısı 230 bini aşmış durumda. Gelen mektuplarda 7-8 kişilik koğuşlarda 30 kişinin bir arada kaldığı, nöbetleşe uyuduğu, günlük su miktarının yeterli olmadığı, kısa süreli sıcak su verildiği için 3-5 dakikalarla sınırlı bir biçimde yıkanmak zorunda kalındığı belirtiliyor,” diye konuştu.
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ORTADAN KALKMIŞ DURUMDA”
Bugün Türkiye’de 600 avukatın cezaevinde olduğunu söyleyen TİHV başkanı 200’e yakın gazetecinin de hapiste olduğunu hatırlattı.
Basın özgürlüğünün ortadan kalkmış durumda olduğunu söyleyen Fincancı, “Bir gazeteci yazdığı yazılardan ötürü müebbetle yargılanamaz, cezaevine de konulamaz. Gazetecilik faaliyetinin ‘terör örgütü propagandası’ veya ‘terör örgütü üyesi olmak’ gibi tanımlarla yaftalanması kabul edilemez,” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Fincancı’nın ANF’den Zeynep Kuray’a verdiği söyleşiye buradan ulaşılabilir.
