Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı kasım ayı enflasyon verileri enflasyonda kalıcı bir düşüşten bahsetmek için yeterli değil. Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Kasım’da yüzde 0,52 arttı. Beklenti yüzde 0,90 seviyesindeydi. Artışın sınırlı kalmasında gıda fiyatlarında yüzde 0,6 düşüş yaşanması etkili oldu. Fakat çekirdek enflasyon verisi ve özellikle üretici enflasyonundaki (Yİ-ÜFE) keskin sıçrama, zayıflayan TL birlikte gelecek aylarda enflasyonist baskının kuvvetleneceğine işaret ediyor.
Ancak kasım ayında dolar/TL kurunda yüzde 10’dan fazla artış yaşandı. TÜİK her ayın 20’sinden başlayarak diğer ayın 20’sine kadar olan fiyatları açıklıyor. Dolayısıyla 20 Kasım’dan sonra sigara, alkollü içecekler, otomotiv ve akaryakıt fiyatlarına gelen zamların etkisi aralık TÜFE’sinde görülecek. Doların, şu ana dek TL karşısında artması sebebiyle gelecek 12 aylık enflasyon en az 200 baz puan (yüzde 2) yukarı çıkacak.
Yabancı kurumların analistlerinin değerlendirmeleri de bu yönde. Yabancılara göre enflasyon yükselecek ve Merkez Bankası (TCMB) 300 baz puana varan faiz artışı yapmak mecburiyetinde kalacak. Goldman Sachs, 2017’nin ikinci çeyreğinden itibaren TCMB’nin faiz artışı politikasına yöneleceği ve yıl sonunda politika faizinin yüzde 9,5 olacağı görüşünde. JP Morgan 2017 ikinci çeyrekte yüzde 9, yıl sonunda yüzde 8,2 yıllık enflasyon bekliyor.
Enflasyonda kasımda görülen aşağı yönlü sürpriz, TCMB’yi rehavete sürüklememeli. Piyasa üzerindeki ağırlığı günden güne azalan Merkez Bankası, zayıflayan TL ve bunun sebebiyet verdiği enflasyon baskısı ile ilgileniyor görünse de iktisadî faaliyetteki zayıflamaya geçici çözüm olarak faiz indirimine bel bağlayan hükûmetin hışmına uğramaktan endişe ediyor. Bu arada olan memlekete oluyor.
Bütün bunların gayet farkında olan piyasa da dizginleri tamamen ele geçirmek üzere…
